• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kritik süreçte kritik karar CAHİT SÖNMEZ

Kritik süreçte kritik karar

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26.09.2014, 00:00
Dün Merkez Bankası Para Politikası Kurulu FED'in hemen ardından yaptığı kritik toplantısının kararını açıkladı. Ekonomik konjonktür ile siyasi telkinler arasında adeta sıkışıp kalmış bir Merkez Bankası'nın vereceği kararı gerçekten merak ediyorduk. Aslında merak edilecek bir şey yoktu ortada. Ekonomik faktörleri dikkate aldığında hiç kuşkusuz faiz indirimine gitmemesi gerekiyordu, ancak siyasi telkinleri kabullendiğinde ise "sembolik" diyebileceğimiz 25 ya da 50 baz puan indirim yapacaktı. Ekonomik gerçekleri göz önünde bulundurmayı tercih etti Merkez Bankası... Tabi böylece doğrusunu yapmış oldu.
Haftalık repo faiz olan politika faiz oranını yüzde 8.25, marjinal faiz oranı tanımladığı borç verme faiz oranı ya da faiz koridorunun üst bandını yüzde 11.25, piyasa yapıcı bankalar için yüzde 10.75 seviyelerini korudu. Aynı şekilde geç likidite penceresinden fonlarken kullandığı yüzde 12.75 düzeyini de korudu.

RASYONEL KARAR
İki kritik soruya yanıt arayalım...
Birincisi büyüme hızının yavaşladığı, sermaye yatırımlarının durduğu bir süreçte hükümetin faiz indirimi istediğini değil de ekonomik gerçekleri dikkate alarak verdiği bu karar ne kadar rasyonel?
İkincisi bu kararın ekonomiye yansıması nasıl olacak?
Birinci sorunun yanıtından başlayalım. Uzatmadan net yanıtlayalım; evet doğru ve rasyonel bir karar. Çünkü 2009 yılından farklı bir talep dinamiği ve atıl üretim seviyesi var. Eğer bu iki unsur, tabi birkaç unsur daha ekleyebiliriz, uygun olursa para politikaları gevşetilerek iç talep devreye sokulabilir. Ancak, atıl üretim faktörleri fazla değilse, ivmelendirilecek iç talep hem ithalatın artmasına hem de talep arz dengesizliğine neden olacağından bir taraftan cari açığa diğer taraftan enflasyona yukarı yönlü baskı yapabilecek. Zaten akademik çalışmalar her faiz kanalıyla dürtülen talebin olumlu sonuç vermediğini net bir şekilde kanıtlıyor. Dolayısıyla enflasyonun çok yüksek seviyelerde olması, cari açıktaki düzelmenin bıçak sırtı dengede gitmesi, kurların üzerindeki basıncın artması ve yabancı sermayenin iştahının FED yüzünden kapanmış olması gibi faktörler yüzünden faizlerin aşağı çekilmesi risk yaratacaktı. Merkez Bankası da toplantı sonrası yaptığı basın duyurusunda enflasyonu öne sürerek faizleri değiştirmemeyi tercih etti.

ETKİLER OLUMLU

İkinci soruyu yanıtlamaya çalışalım...
Faizlerin sabit tutulması kararı kuşkusuz ekonomik büyümenin düşük seviyelerde kalmasına neden olacak. Merkez Bankası'nın Eylül ayı beklenti anketinde katılımcılar bu gerçeği kabullenmişler ve yılsonu büyüme tahminlerini yüzde 3.3'den yüzde 3.2'ye çekmişler. Olumsuzla başladım yansımalarına, hemen olumlulara geçelim. Aksi takdirde kararın rasyonel olduğu tezimizi savunamayız. Öncelikle bağımsızlığını korudu ve gerek yerli gerekse yabancı yatırımcılar açısından kredibilitesini zedelemedi. İkincisi... Enflasyon üzerinde ek bir baskı binmeyecek. Arz yönlü olumsuz gelişmelerin azalması veya sonlanması, kur oynaklığının düşmesi enflasyonun yeniden makul seviyelere inmesi için yeterli olacak. Diğer olumlu etki cari açığın finansmanı konusunda gelecek. Cari açığın finansmanında zorlanmayacağız Bu seviyelerdeki faiz oranları kurların yükselen ateşinin daha da yükselmesini bir nebze de olsa engelleyecek. Liste yapmadan bir olumlu faktörün altını çizmeyi ihmal etmeyelim. Tüketici kredi hacmindeki artışın hedef olan yüzde 15'ler seviyesinde kalmasına katkı yapacak.
Sözün özü Merkez Bankası radarından takip ettiği ekonomik faktörlere doğru bir karar verdi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI