• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

Jetli adama jet gibi cevap

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 01.11.2014, 00:00
Kızları 'tek tip' gibi gösterenlerden, 'evlenecek kız yok' diyenlerden, genç kızları filmlerde/dizilerde/hikayelerde cahil, aptal, duygusuzlarmış gibi anlatanlardan çok sıkıldım. Genç kızların çoğu sadece para/şöhret/iyi bir yaşam peşinde değil. Öyle bir algı yaratıldı ki, genç kızların tek derdi/amacı zengin koca bulmak! Zengin koca bulmak peşindeki genç kızların da zengin koca bulamayan ve zamanında tek derdi bu olan anneler tarafından büyütüldüğünü düşünüyorum. İyi bir aile eğitimine, görgüsüne sahip, okuma şansı bulmuş (veya bulamamış) genç kızlar güzel hayaller kurarlar. Güzel ve onurlu hayaller.
Tek taş boyutundan çok düşünecek şeyleri olan genç kızlar bu memleketi yarına taşıyacaklar; yarının aydın evlatlarına masallar anlatacaklar. Geçtiğimiz hafta bir evlilik programına katılan, petrol işleriyle uğraştığını söyleyen genç erkeği reddeden kızı duydunuz mu? Adı Şamil olan genç adam programa Dubai'den geldiğini söyledi, özel jetiyle... Aslında genç adam belki bunu dillendirmeyecekti ama sunucu "Kendi jetinle mi geldin sahiden?" deyince durum değişti. Adamın da hakkını yemek istemem, öyle hava atmak için konuşmadı, hatta mütevazı olmaya bile çalıştı, "Bizim yaptığımız işlerde normaldir jet sahibi olmak, öyle lüks bir şey değildir" bile dedi. Genç kızın Şamil'e "Evet" diyeceğinden çok emindik ekran başında! Kim demezdi ki? Ama demedi. "Ben aşk evliliği yapmak istiyorum, bunları anlattığınız için size sıcak bakamam" manasında şahane cümleler kurdu ve muhtemelen her bir parmağına ayrı ayrı takabileceği tek taşları tepti!
Genç kızlar aynı değil, tek tip değil, aynı kafaya sahip değil; evlenecek kız yok diyenlere söylüyorum. "Ben sizin bildiğiniz kızlardan değilim" diyen kızları, sadece imkanlarınızdan yararlanmak için sizi kullanan daha farklı kızlar için harcamayın...

'İzmir Gulyabani Festivali'

Muhafazakar Hıristiyanların inanmadığı, hatta reddettiği ama artık dünyada dil/din/ırk bırakmadan kutlanmaya başlayan 'Cadılar Bayramı' uzunca süredir bir çocuk şenliği şeklinde algılanıyor ABD'de. Pagan kökenli, yazın bitişi ve kışın başlamasının kutsanması gibi bir hikayeye dayanıyor esasen. Çocuk eğlencelerine yetişkinlerin düzenlediği maskeli ve kostümlü davetler ekleniyor, oldu mu sana, sebep yokken bir eğlence/patırtı/sosyallik? Memlekete 'Sevgililer Günü'nü armağan eden Hıncal Uluç'un parmağı var mı 'bal kabak' etkinliklerinde bilmiyorum. Ama bildiğim kendisini henüz bir Drakula kıyafeti içinde görmediğim. Görmek de istemem doğrusu ama bir gazetenin hafta sonu ekine şahane röportaj malzemesi olurmuş; şimdi aklıma geldi... Bu adet bizden çıkmalıydı aslında. Bir korku teması eşliğinde özel bir gün belirlenecekse, bizden alası olur mu? Malzeme çok bol değil mi Anadolu'da. Hemen her yörenin, şehrin, kasabanın kendi korku öğesi, kahramanı bile vardır. Nazlı Eray kitaplarında okumuşsunuzdur, çoğu hala anlatılır durur nesilden nesile. İstanbul'da Gulyabani geceleri düzenleniyor, yetişkinlerin katıldığı partiler düzenleniyor. Çocuklar da anaokulu bünyesinde, Arı Maya, Çilek Kız, Barbi, ayıcık, süper kahraman, prenses oluyorlar; pek manası yok gibi. Eğleniyorlar, fotoğraflar çekiliyor, o kadar. Özellikle Ege'de korku malzemesi çoktur, keşke gerçekten kapsamlı bir festival düzenlense, masal geceleri yapılsa, yarışmalar olsa, konserler, davetler verilse; bu ucundan azıcık tuttuğumuz ama özünde bir anlamı olamayan 'cadı' çılgınlığı ete kemiğe bürünse... Ay unutmadan, kabak tatlısı yarışması da olur, kabaklı yemekler yarışması olur, kısa filmler çekilir; kabak tatlısı mı dedim, dayanamayacağım mutfağa gidiyorum.

Aziz Bey'in 5 yıllık planı


Aziz Başkan, 5 yıllık planını açıklamış ama görülen o ki, İzmirlileri heyecanlandıracak bir şey yok içinde. İzmir'de vatandaş sadece büyük şehirde yaşamak istiyor artık; adı 'Büyükşehir' olan bir derme çatma şehirde değil. Buyrun Aziz Başkan, Gulyabani Festivali düzenleyin, projemi size devretmeye hazırım. Madem yaratıcı ve gerçekçi projeler çıkmıyor, biz de hayal edelim. Hayal edelim ki olsun...



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI