Şöyle bir laf etmiş zamanında; "Başarı kazanmanın formülünü bilmiyorum ama başarısızlık herkesi memnun etmeye çalışmaktır"Hep sevdim kendisini, ta ki, elli kadar kadın art arda cinsel suistimal, tecavüz, taciz davaları açana kadar. Yakın bir akrabam, en tatlı amcam, en sevdiğim tonton arkadaşım gibiydi, onu kalbimin en müstesna yerine yerleştirmiştim, dünyadaki milyonlarca insan gibi. Yıkıldım, inanamadım, çıkan her yazıyı okumaya ve açılan davaları takibe başladım. Öyle ki, imkan olsa gideceğim ABD'ye, gireceğim artık hangisiyse adalet sarayına, vereceğim üç/beş kuruş abilere (pardon dolar vereceğim elbette) bakacağım dosyalara! Doktor Huxtable, sapık olamaz
Yeni nesil bilmez, tekrarları da fazla olmadı sanki. 90'ların en sevilen programlarından biriydi 'The Cosby Show'. 1986-1992 arasında, yayınlandığı sekiz yıl boyunca reyting listelerinde birinci sırada yer almış. Bizde de heyecanla takip edildiğini hatırlıyorum.
Uzun zamandır yoktu, belki de düşmüştü zaten, memleketinde başlıkları 'Cosby düştü' diye veriyorlar birkaç aydır. Bill Cosby, kendi adıyla bir televizyon dizisi yapan ilk aktördü, hayatına bakınca onlarca ödüle, iltifata, övgüye rastlıyorsunuz. Oğlu öldürülen (Ennis Cosby, Bill Cosby'nin dizideki oğlu Theo'ya ilham vermişti), evlat acısı nedir bilen, beş çocuklu, şahane bir baba, dışardan bakınca. Kitapları var, ailesini ve karısını anlattığı. Yıllar sonra 70'lerine gelmiş kadınlar, "Beni de taciz etti" diye ortaya çıkıyor. Bir nefret objesi şu sırada.
Dava açan kadınlardan biri (Bugün 71 yaşında), 1965 yılında başına gelen tacizi anlatıp, "Ona bir özür borcum yok, sadece hasta olduğuna inandığım için acıyorum" demiş. Bir zamanların ortalığı kasıp kavuran modeli 59 yaşındaki Janice Dickinson, "Bana ilaç ve içki verip bayıltmıştı, bir otel odasında 1982 yılında tecavüze uğradım" demiş...
Çıkıp bir açıklama yapmasını bekleyen çok gazeteci var, yıllar içinde defalarca açılan ve unutulan davalar yeniden gündemde ve sosyal medya sayesinde gündemde kalmaya devam edecek. Dünyanın en sevilen babası, tiksinilerek bakılan bir yaşlı sapık konumunda ne yazık
Gözlere 'çekap'!
Hastaneler, doktorlar durmaksızın ilan verip insanları zayıf ve güzel/genç görünmeleri için kurumlarına davet ediyor. Şahane, elbette yapacaklar ama sağlık işin neresinde, biraz gerisinde galiba? Belli bir yaştan sonra kadınlara mamografi, erkeklere prostat kontrolü öneriyorlar, fiks! Uzun zamandır ihmal edilen nokta ise baştan ayağa yapılacak check-up'lar, yani sıkı bir kontrole girmek ve tam amlamıyla bir doktor muayenesinden geçmek. Size tavsiyem, başıma geldiği için biliyorum, aman ne olur gözlerinizi ihmal etmeyin. Göz sağlığı sadece miyopi düzeltmek ya da ileri yaşlarda katarakt sorunu çözmekten ibaret değil. Türlü dert var, bunlarla baş etmenin yolu da erken teşhis. "Bir şeyim yok" demeyin, "Başım ağrıdı, gözüm karardı, geçer" demeyin, mutlaka belli aralıklarla kapsamlı bir göz muayenesi yaptırmayı ihmal etmeyin.