Ece Ermiş, Buca Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi'nin çalışkan öğrencilerden biri.
Eğitim görüğü bölüm müzik.
Bu pırıl pırıl kızımız iyi derece keman çalıyor.
Hem de iyi derecede...
Kemanı ile özdeşleşmiş bir mini virtiöz.
Öğretmeni de Ömer Mumcu.
Ece Ermiş, Buca Belediyesi'nin konserlerinde keman yayını çekmiş, okulda özel gecelerde özel konserler vermiş...
Ve, kısa bir süre içinde kabiliyetini herkese kabul ettirmiş, keman defterinin yanında piyanonun kapağını açmış...
Öğretmeni de Derya Tiryaki...
Ve bir tespit...
"Ece Ermiş, kemandaki başarısının iki-üç katını piyano tuşların üzerindeki parmak gezintilerinde gösterdi.
Ve, o şimdi kemanın yanında piyanoda da büyük istikbal vadediyor.
* * *
Bu kıskanılacak başarının öteki yüzünde yatan parmak ısırtacak müthiş bir gerçek var.
İşte o gerçek...
Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi'nin bu "yıldız" öğrencisi, kalbi doğuştan delik bir genç kız.
Üstelik bu deliğin yanı sıra kalbinde bir de "aritmi" arızası var.
Ece Ermiş "kader bu" demiyor şartların elverdiği ölçüde azimle çalışıyor.
En büyük destek de öğretmenlerinden ve arkadaşlarından...
Ece Ermiş'in öteki dersleri de başarılı.
O şimdi derslerden artakalan vakitlerinde, düşlediği piyano ve keman konserlerine hazırlanıyor.
Bu konserlerin hasılatı ile delik kalbini onarmak için ameliyat masasına yatacak.
Ey ahali...
Ece'nin konserine var mısınız?
kentten
Dönerci Orhan Baba'yı kaybettik
İzmir'de 1975 yılından beri Borsa'nın karşısındaki dükkanında dönercilik yapan ve kentin ünlü dönercileri arasında sayılan Orhan Rahmanoğlu vefat etti, çocukların başı sağolsun. Orhan Amca, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda bir gün için dükkanını müşterilere kapatır, çocuklara tahsis eder ve ücretsiz döner dağıtırdı. Çocukların kuş seslerini andıran cıvıltılarıyla kuyruklar oluşturmasından ve ekmek içi döner ve ayranları kapışmasından mutlu olduğunu söyleyen Orhan Rahmanoğlu, "Onlar, yarının büyükleri, geleceği. Onların mutluluğu, bizim de mutluluğumuz" derdi. Çocuklar, "Dönerci Baba"yı hiç unutmayacaklar.
kentten
Miniklerin Atatürk sevgisi
Bornova'da kurulu Prof. Dr. Üstün Dökmen Yaşam Boyu Gelişim ve Eğitim Akademisi Küçük Şeyler Anaokulu öğrencileri terör olaylarının yoğunlaştığı şu son günlerde Latife Hanım Köşkü Anı Evi'ni ziyaret ederek Büyük Önder Atatürk'e olan sevgilerini bir kez daha gösterdiler.
Öğrenciler özellikle Atatürk'ün balmumu heykeli önünde uzun süre geçirdiler. Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım ve Latife Hanım'ın kullandığı eşyaları çok dikkatle incelediler.
Karşıyaka'da Ulu Önder Atatürk'ün eşi Latife Hanım'ın yazlık evi olan ve annesi Zübeyde Hanım'ın hayata gözlerini yumduğu bahçe dahil 3 bin metrekarelik alanda yer alan köşkü ziyaret eden öğrenciler, en çok balmumu heykellere ilgi gösterdiler.
Kendilerine rehberlik eden köşk çalışanlarını soru yağmuruna tutan öğrenciler kendi aralarında da değerlendirme yaptılar.
geçmişten
Cimriliğin ölçüsü
İzzet Molla, cimri bir adamın evinde yemeğe oturmak zorunda kalır. Pilav çok yağsızdır. Ev sahibi:
"Filan adam, yirmi kuruş maaşla adam tutmuş. Yirmi dirhem şekerle bir tepsi baklava yapıyormuş" deyince İzzet Molla dayanamayıp şu cevabı yapıştırır:
"Rica ederim. Sizin aşçınızın yanında onun hüneri beş para etmez. Zira sizin aşçınız on dirhem yağla bir kazan pilav yapıyor."
laflama
* Asosyal bir adamsın vesselam, sana bol bol sosyal medyaya girmeni öneriyorum.
* Kıyakçılığın sonu ayakçılık değil, fetişistliktir düpedüz yahu!
* Doğru söyleyeni dokuz köyden kovuyorlar. Hatta ayıptır söylemesi Tahtalıköy'den bile...
* Koleksiyoncu bir tarımcı. Pulluk koleksiyonu var.
* Ne söylersen söyle, umurunda değil. Sitem ettiğiniz kalbe şu anda ulaşılamıyor.
İbrahim Ormancı'dan
küpe
Para parayı nasıl çekerse, başarı da başarıyı getirir.
Chamfort