1965'te Gümüşhane'nin Şiran ilçesinin Gökçeler Köyü'nde doğmuş.
5 erkek, 2 kız kardeşten beşinci olanı...
Çocukluğunda camiye gidip hocadan ders alırken yaşlı cami hocasının hayvanlarını beslemiş. Ahırının temizliğini yapmış. Evde de çobanlık...
Perşembe günleri de ilçeye gidip ayakkabı boyacılığı yapmış. Ailenin bütçesine katkıda bulunmuş.
Küçük yaştayken babasını kaybetmiş. Maddi olanaksızlıklar nedeniyle başladığı ortaokulu bırakmak zorunda kalmış.
20 yıldır müteahhitlik yapan Mustafa Demirci'den söz ediyoruz...
Kamu kurumlarıyla iş yaptığı gibi özel sektörle de çalışıyor. Çok iş yapmış bugüne değin.. Tecrübesi ve özgüveniyle şöyle diyor:
"Üretilen projelerin birçoğu ne işlevsel ne de görsel.."
Sadece inşaat yapmıyor Mustafa Demirci. Eğitim sorunlarına, tarımın sorunlarına, kırsalın kalkınmasına, beslenme ve aile sorunlarına da kafa yoruyor.
Farklı konularda farklı farklı düşünceler üreten bir müteahhit Mustafa Bey..
"Ne mi?.." diyor...
***
* Birey, yaşadığı olumsuzlukları kendi birikimi ve özgüveniyle aşabilmelidir. Olumsuzlukları yenebilecek şekilde eğitilmelidir.
* Üniversiteli gençler yarım gün okula gitmeli, yarım gün de Avrupa standartlarında çalışarak staj görmelidir.
* Bugün Çevre Ve Şehircilik Bakanlığının verdiği müteahhitlik belgesi sınav düzenlenmeden verildiği için hiç bir anlam ifade etmemektedir.
* Herhangi bir diploması olmadığı halde müteahhitlik yapan kişiler için Bayındırlık Bakanlığı bilgilendirme kursları açmalı, kursları başarıyla tamamlayanlara 'müteahhitlik yapabilir' sertifikası vermelidir.
* Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve belediyeler tarafından ortaklaşa orman ve tarım alanları saptanmalı ve imar uygulaması dışında bırakılmalıdır. Kır, kayalık ve verimsiz alanlar yerleşim alanı olmalıdır.
* Elektrik, telefon, kanal gibi tüm yeraltı çalışmaları, yol ve kaldırım çalışmaları için 200 yıllık projeler üretilmelidir.
* Bina dış cephelerinin her 5 yılda bir silikon esaslı boya ile elden geçirilmesi yasal zorunluluk olmalıdır.
* Binaların yüzde 70'i deprem yönetmeliğine uygun yapılmamaktadır.
* Ana caddeler 30 metre, kaldırımlar 5 metre olmalıdır. Sokak yollarının genişliği 15 metre, kaldırımlar ise 3 metre olarak düzenlenmelidir.
Şiirleri de bir başka sefere...
kentten
Kültür atağı ve iş alemi
Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, "Her Apartmanda Bir Öğrenci Okutuyoruz" projesinin pilot bölge seçilen Atakent, Mavişehir ve Bostanlı'daki 150 apartmanda başarılı geçtiğini vurguluyor ve iş dünyasından ilk desteğin Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) Yönetim Kurulu'ndan geldiğini söylüyor. İşte bu aşamada, dernek olarak eğitime büyük önem verdiklerini dile getiren EGİAD Başkanı Seda Kaya, Karşıyaka Belediyesi'nin "Her Apartmanda Bir Öğrenci Okutuyoruz" projesinin örnek bir çalışma olduğunu kaydederek şöyle konuşuyor:
"Bir kentin gelişimi ve geleceği için eğitim ve öğretim çok önemlidir. Eğitimde fırsat eşitliği yaratmak ve dar gelirli ailelerin çocuklarına destek olmak, sosyal demokrat belediyelerin ve duyarlı halk kitlelerinin temel görevidir. Bu amaçla, sivil toplum örgütleri de eğitime destek vererek gelecek toplumların inşasında önemli bir rol üstlenebilir. Biz de STK'lar arasında ve iş dünyasında örnek bir adımla bu projeye destek olmak istedik. Yönetim Kurulu olarak ihtiyaç sahibi 1 çocuğumuzu okutarak iş dünyasının bu projedeki ilk meşalesini yakmak istedik."
küpe
Kafanın ıstırabı, gövdenin ıstırabından daha kötüdür.
Syrus
günün fıkrası
Acele tarafından
Dursun, iş bulma bürosuna başvurmuştu. Sırası gelince, görevli memura:
"Acele iş bulmak zorundayım. Tam on üç çocuğum var" dedi.
Memur, ona dikkatle baktıktan sonra sordu:
"Bunun dışında ne yapmayı bilirsin?"
laflama
* Diyojen bugün yaşasaydı elinde fenerle "İlkeli İnsan" arardı kesin!
* Ayaklar baş olamadı lakin, bu ayaklar koktu hacı!
* Diyanet İşleri uyarmış; Facebook caiz değil. Facebook'ta sağa sola saldıran yetinmeyip saydıran dini-darları da kapsıyor mu?
* Alem buysa Kral'ın soytarısı sensin!
* Bugün pazar. Bugün beni de ilk defa güneşe çıkardılar. Ama Nazım Usta hapisteymiş. Ben ise klavye başından kalkamadım!
* Cici kızlar hayır diye diye, sonunda bir hayırsızı bulur!
* Kazık kadar adamsın. Başkasına kazık atmaya utanmıyor musun?
İbrahim Ormancı'dan