• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

"Stratejik geri çekilme"

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 13.05.2010, 00:00
1990'lı yılların hemen başıydı. Sovyet imparatorluğu bütün dünyanın gözü önünde çöküyordu. Ruslar Orta Asya'dan, Orta Avrupa'dan ve Kafkaslar'dan çekiliyor ve çekildikleri yerlerde yaşayan halklar tek tek bağımsızlıklarını ilan ediyorlardı. Tüm dünya bu manzarayı şaşkınlıkla izlerken, ABD eski Başkanı Carter'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Kazimierz Brzezinski bir açıklama yaptı. Dediği şuydu: "Kimse Ruslar çekiliyor diye sevinmesin, bu stratejik bir geri çekilmedir, daha güçlü dönmek için."
Nitekim öyle de oldu sayılır. Son günlerin bir numaralı olayı olan Baykalgate'i ve buna bağlı gelişmeleri izlerken, nedense aklıma hep Brzezinski'nin "stratejik geri çekilme" sözü geliyor. Bu yazıyı New York Havalimanı'nda yazıyorum. Gazetelerimizin yazdıklarına baktım, genelde Baykal'ın istifasını bir geri dönüş manevrası olarak gören pek çok yazar var. Haksızda sayılmazlar. Çünkü, hepimiz tanıyoruz onu. Koskoca bir kariyeri kolayca feda etmeyeceğini tahmin etmeliyiz. Nitekim bence de Baykal Sovyet Rusya gibi, istifa ederek bir stratejik geri çekilme yaptı; tekrar dönmek için.
***
Şimdi Baykal'ın bu hamlesini biraz açalım: Önce şahsi duygularımı ifade etmek istiyorum. Ben uzun yıllar Baykal'la ilgili büyük ümitler beslemiş biriyim. O isteseydi Türkiye'yi kurtarabilirdi. Kürt sorununu en iyi o çözerdi. Laiklik-dindarlar sorununu en iyi o hallederdi. Türkiye'nin Avrupa ile entegrasyon hedefini ileri noktalara en iyi o taşırdı. Bunun için en donanımlı lider oydu. Yapması gereken sadece halkına güvenmek ve 1970'li yılların başında Ecevit'le birlikte gerçekleştirdiklerini bir adım ileriye götürmekten ibaretti.
Ama hayır, o bunu zor gördü. Kendinde halka dayalı gerçek bir siyaset için yeterince güç bulamadı. Ergenekoncu dediğimiz çevreler, "Biz iktidarı sana vereceğiz" dediler ve onun demokratik ahlakını bozdular. O da darbeye oynamayı iktidar olmanın kolay yolu sandı. Ben bu Baykal'dan her zaman çok rahatsız oldum; rahatsız oldum, çünkü onu çok önemsediğim için. Sonra başına o kaset işi geldi. Aslında kendisi ahlaksız bir eylemin içinde yakalandı; o ahlaksız eylemi başkaları daha öte bir ahlaksızlıkla servis ettiler.
Benim kanaatim bunu yapanlar yıllardır Baykal'ı kullananlardır. Sonuçta Baykal hepimizin gözünde mağdur duruma geldi. Hepimiz onun yanında yer aldık. Ben Baykal'a olan bütün kızgınlığımı unuttum; sadece bir tek şey bekledim ondan; vakur bir biçimde susmasını. Ama o başına gelen bu işten yeni bir oyun üretmeye kalktı. Bunun içinde üç şeyi bir arada yaptı. Kendi delegelerini ateşlemek için başına gelenden hükümeti sorumlu tuttu. İkinci yaptığı, kendi zinasının ortaya çıkarılmasını "Cumhuriyete vurulmuş bir darbe" olarak değerlendirdi, yani yeniden rejim krizine oynadı. Ve çok ilginç bir üçüncü hamle daha yaptı: Toplumun ahlak anlayışına ters durumunun arkasına Fethullah Gülen gibi bir saygın bir ismi fon olarak yerleştirmeye kalktı.
Bütün bunları niye yapıyor Baykal? Geri dönmek için.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI