• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

"Açılım" nedir?

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24.06.2010, 00:00
Biri beni aptal yerine koymaya kalkarsa hiç kızmam, "Belki de ben aptalın tekiyimdir, kim bilir" diye düşünürüm. Ama biri veya birileri koskoca bir toplumu aptal yerine koymaya kalkar ve üstelik bunu da sürekli olarak yaparlarsa işte orada öfkeleniyorum. Beni öfkelendiren şeylerden biri "açılım" ve Kürt meselesi üzerine yapılan tartışmalardır. Hükümet aylar önce bir "açılım" politikası açıkladı. İşin başında, "Bu bir süreçtir ve bu sürecin içerisinde herkesle konuşularak ilerleyeceğiz" şeklinde açıklandı, açılımın yöntemi. Bu hedefin çerçevesi de net bir biçimde çizildi. Neydi o çerçeve? Türkiye'de yaşayan herkes demokratik haklarını kullanacak ve bireysel özgürlükleri tanınacak. Elimizde bu çerçevenin sınırını tayin eden uluslararası belgeler var. Bunlardan birisi 1993 tarihli Avrupa Konseyi Bölgesel Diller ve Azınlık Dilleri Çerçeve Belgesi, diğeri Azınlık Dilleri Şartı. Bu iki belge AB kıstaslarını ortaya koyuyor. Bu belgelerde söylenen şu: Bir ülkede yaşayan farklı etnik gruplara bireysel hakları verilir ancak grup hakları, kolektif haklar tanınmaz.
***
Nitekim hükümet belirlenen demokratikleşme amacına uygun olarak TRT ŞEŞ Kürtçe kanalını hayata geçirdi. Şimdi herkes dürüstçe söylesin, on sene önce böyle bir kanalın varlığını düşünmek mümkün müydü? Şimdi bir Kürtçe kanal devlet televizyonundan yayın yapıyor ve Kürtler artık bölücü kanalları değil ağırlıklı olarak TRT ŞEŞ'i izliyor. Bu uygulama Türkiye'yi filan da bölmedi. İşte açılımın iletişimle ilgili en önemli ayaklarından birisi bu şekilde halledilmiş oldu. Evet, açılım başka ne mi? Sıralayalım:
1- Kürtçenin okullarda seçmeli ders olması.
2- 50 yaşın üzerindekilerin mahkemeye Kürtçe dilekçe verebilmesi.
3- Üniversitelere Kürt dili bölümlerinin açılması veya Kürt enstitülerinin kurulması.
4- Kürtlerin çocuklarına Kürtçe isim verebilmesi.
5- Yer adlarının eski isimlerini alması.
İşte açılım denilen şey bu. Türkiye Cumhuriyeti devleti kendi vatandaşlarına bu hakları rahatlıkla verebilir bu talepleri hiçbir güvenlik endişesi duymadan karşılayabilir.
Bu ülkede birlikte yaşama duygusunu güçlendirecekse bu haklar niçin tanınmasın? Bizi bu hakların bölmeyeceği bugün anlaşılmıştır. Kürtler bu ülkenin kendi bireysel haklarına sahip vatandaşları olarak yaşamak istiyorlar. Gerisini Türkiye'nin güçlü entegrasyon dinamikleri zaten çözecektir. Her zaman söylüyorum, Diyarbakır'da Kürt gençlerinin yüzde 76'sının anadili Türkçe. Sanki o bölgede Kürtçenin konuşulması Türkçenin anadili olarak benimsenmesini engelleyebiliyor mu? Ama siz Kürt'e bu hakkını vermediğiniz zaman PKK denilen örgüt bu masum istek üzerinden koskoca bir "benlik" sorunu ve dahi terör sorunu yaratabiliyor. Akıllı bir devletin yapacağı iş istismar alanlarını ortadan kaldırmaktır.
***
Yukarıda "açılım" denilen politikanın ne olduğunu yazdım. Tabii burada bir gerçeği de belirtmeliyim. Açılım politikasını hayata geçirerek risk alan AK Parti Hükümeti bu projenin tanıtımında son derece başarısız olmuştur. Eğer başarısız olmamış olsaydı şimdi hala bazı adamlar çıkıp toplumla alay eder gibi, "Bu açılım ne ki, içi boş bir şey" diyemez, herkese aptal muamelesi yapamazdı.
Sonuçta açılım bu işte.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA