Belki de en fazla CHP'lilerin "evet" demesi gereken bir anayasa değişikliği oylamasına doğru gidiyoruz. CHP "evet" demelidir, çünkü siyaset halka hizmet için yapılır. Halka hizmet kısmını çıkarın, geriye zaman israfından, samimiyetsiz ilişkilerden, anlamsız uğraşlardan mürekkep faydasız bir faaliyet çıkar ortaya. O nedenle her siyasi parti siyasete manevi bir derinlik ve anlam katan halka hizmet eylemini gerçekleştirmek için iktidar olmak ister, devlet gücünü kullanmayı talep eder. Bu siyasetin tartışılmaz tek gerçeğidir.
***
Gerçek buysa, ki bu, o zaman CHP çok sorunlu bir parti. Tam 14 Mayıs 1950 yılından bu yana tek başına iktidar olamıyor. 60 yıl çok uzun bir süre. Bu kadar yıl iktidar olamamış bir partinin hala varlığını sürdürmesi ise hayranlık uyandıracak ve alkışlanacak bir durum. Tabii, bu durumu bilimsel bir analize tabi tuttuğunuz vakit, iktidarsız bu kadar ayakta kalmasının nedeninin CHP'nin işe yarar işler yapması olmadığını görüyorsunuz. CHP bu geçen 60 yılda millete dayalı bir siyaset yerine, devletin bir aparatı gibi siyaset yapmayı ve statükonun çıkarlarını korumayı tercih etti. Bu tercihi ona her zaman bir korunaklı alan sağladığı gibi, aynı zamanda, haklı haksız, korkuları olan, değişime kapalı toplum kesimlerinden de çekirdek bir seçmen kitlesini garanti etmiştir. Sonuçta bu kadar köklü bir parti devlet ve statüko ile millet arasında kalmış ve kritik anlarda tercihini devlet lehine, millet aleyhine kullanmıştır. Buna onlarca örnek verebiliriz ancak CHP'nin hikayesi kısaca budur.
***
Oysa CHP, o devrimci kimliği ile değişime oynasa, CHP kendi toplumunun değerleriyle barışık yaşasa, CHP siyasetin kutuplaşmasına değil rasyonelleşmesine katkıda bulunsa, tam da halkla CHP'nin buluşacağı ve CHP'ye iktidar kapılarının açılacağı bir ortam oluşuyor. 2009 mahalli seçimlerinde laiklik-irtica kavramları yerine iktisadi kavramları kullanan CHP'nin nasıl oyunu yükselttiğini herkes gördü. Bugün eleştirdiği 27 Nisan'da CHP demokrasiden yana tavır alsaydı AK Parti yüzde 47 oy alabilir miydi? CHP askere, yargıya, bürokrasiye sırtını dayadığı ve onların sözcülüğünü yaptığı sürece rejimin çarpık yapısından kaynaklanan bütün sorunların günahı 60 yıldır muhalefette olan zavallı CHP'nin defterine yazılıyor.
Şimdi önümüzdeki anayasa değişikliği ile siyasi alan rasyonelleşiyor. 145. Madde değişiyor, artık hiçbir sağ iktidar askerlerden kaynaklanan bir eylemin siyasi faturasını CHP'ye kesemeyecek. Yine bu değişikliklerle yüksek yargının yaptığı her akıl dışı eylemin günahını toplum ve sağ partiler CHP'nin sırtına saramayacaklar. CHP böyle durumlarda tam tersi "gereğini yap" diyerek sağ iktidarları sıkıştırabilecek.
CHP bir muhalefet partisidir ve iktidar özlemi vardır. Partiler için iktidar kapılarını açık tutan temel ilke siyasetin rasyonel olmasıdır. 12 Eylül'de yapılacak anayasa oylamasında aslında CHP yarım asırdır sırtında taşıdığı anlamsız kamburdan kurtulacaktır.
O nedenle, ben CHP'li olsam, inanın "evet" vermek için bir saniye bile düşünmem!