• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Dünyanın şefkat merkezi İzmir

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06.04.2011, 00:00
Türk milleti olarak devletimizle, ordumuzla, sağlık personelimizle, güvenlik güçlerimizle gurur duyduğumuz günler yaşıyoruz. Daha geçtiğiz ay, bir an da ölüm kampına dönen Libya'da 25 bini aşkın vatandaşımız korkunç bir iç savaşın ortasında kalmıştı. Dünya olayları şaşkınlık içerisinde izlerken, Türkiye son yılların en büyük tahliye operasyonunu başlattı. Tam 25 bin insanımız ve başka ülkelerin vatandaşları Türkiye'nin bu büyük tahliye operasyonuyla sağ salim kurtarıldılar. Bu devasa olay gerçekleştirilirken bir kişinin bile burnu kanamadı. Tüm dünya Türkiye'nin bu başarısını alkışladı. Türkiye bununla da kalmadı, Birleşmiş Milletler'den çıkan karar sonucu Libya'ya yapılan o acil müdahalenin yıkıcı olmaması için tüm eleştirileri göze almak pahasına çaba sarf etti, üstelik bu çabasında da başarılı oldu. Fransa gibi emperyalist amaçları olan ülkelerin önünü kesiti ve Libya'nın bir ceset tarlası haline gelmesine mani oldu.
Şimdi bir başka hamle yapıyor Türkiye. Libya olayında Türkiye'nin 3. dalga hamlesi bu. Libya'daki iç savaşta yaralanan Libyalıları gemiyle Türkiye'ye getirerek insanlığa bir büyük şefkat ve merhamet dersi veriyor. Ve bu büyük insanlık olayının merkez üssü bizim İzmirimiz. İzmir NATO'nun karargahı mı
oluyor? filan derken, İzmir savaş denen korkunç canavarın pençesine düşmüş zavallı insanları hayata bağlıyacak bir yaşam merkezi haline geliyor. Evet tam 479 kişi. Bunların 321'i yaralı. Bazılarının durumu çok ağır. 27 Mart'ta Çeşme'den yola çıkan Ankara Feribotu, Misurata ve Bingazi şehirlerinde savaşın korkunç izlerini taşıyan 321 yaralıyla birlikte yaralıların refakatçilerini ve 158 kişilik başka ülkelerin vatandaşlarını da ülkemize getirdi.

Bir numarayız!
Ankara Feribotu dün Çeşme Ulusoy Limanı'na yanaştıktan sonra iki şeyin çok çarpıcı olduğu göründü. Birincisi gemideki yararlıların durumunun insanın içine parçalayan vahim durumu, ikincisi, Türkiye'nin gerçekleştirdiği bu müthiş insani yardım operasyonunun mükemmel organizasyonu. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Dünya, Türkiye'nin böylesi büyük operasyonları nasıl gerçekleştirdiğini gördü. Bu Türkiye'nin prestij operasyonudur. Ekibimizden bir kişi dahi yüzümüzü kara çıkartmadı. İnsani hizmetlerde 1 numarayız" derken çok haklıydı.
Çeşme Ulusoy Limanı'nda yaralılar için her biri 24 kişi kapasiteli 7 sahra çadırı kurulduğunu öğreniyoruz. Telefondan internete, aydınlatmadan suya kadar her türlü ihtiyaç önceden tamamlanarak hizmete alındı. 210 kişiyi aynı anda taşıyacak tamamı GPS donanımlı 169 kara ambulansı, 3 helikopter ve bir uçak ambulans 500 sağlık personeli ve 500 polis hizmete hazır.
Yeni Asır'ın habercileri ayrıntıları çok güzel bir biçimde haberleştirdiler. Daha gemi Çeşme'ye yanaşmadan bütün hazırlıklar bitmiş, Sağlık ve İçişleri bakanları tarafından denetlenmişti. Hastaneler ayarlanmış, ihtiyaçlar belirlenmiş, doktorlar hazır hale gelmiş, ameliyatlar hazırlanmıştı.
Nerden bakarsak bakalım bu ülkemiz ve İzmir için çok tarihi bir gündür.

Ordumuzla gururluyuz!
Bütün bu büyük insani yardım operasyonunun sessiz sedasız görevini yapan bir büyük kahramanı daha var: Ordumuz ve Mehmetçik. 25 bin vatandaşımızın tahliyesinde gösterdiği üstün görev anlayışını, mükemmel koordinasyonu bir kez daha bütün dünyaya gösterdi. Mesele sadece yaralı insanların ölümden kurtarılmasıyla sınırlı değil elbette. O cehennemin içerisinden bu insanları herhangi bir üzücü durum yaşatmadan alıp getirmek büyük bir maharet gerektiriyordu. Aslında bu kurtarma operasyonunun arkasında müthiş de bir askeri beceri yatıyor. Türk ordusunun gücünü ve teknolojiye hakimiyetini sergileyen bir beceri. 2 Nisan saat 16.33'ten itibaren Dalaman, Bandırma ve İncirlik hava üslerinden kalkan 12 F-16 uçağı ve 4 tanker uçağı ile TCG Yıldırım Fırkateyni, Ankara Feribotu'na havadan ve denizden koruma sağlandı.
Savaşan şahinler, bin 330 kilometrelik mesafeyi (gidiş-dönüş) tanker uçakları ile havadan yakıt ikmali yaparak gerçekleştirdi. Bu mesafede F16'ların tanker uçaklarıyla yakıt ikmalini başarıyla yapabilen dünyadaki birkaç ülkeden biri olduğumuzu bilmiyorum söylemeye gerek var mı?
Ama burada asıl üzerinde durmamız gereken ve hepimizin göğsünü kabartan husus şu: Türk milleti ve onun ordusu, savaşın kadrine uğramış talihsiz insanları kurtarmak için devasa bir insanlık olayını gerçekleştirirken, ordusunun en değerli unsurlarını o yaralıların güvenliği için seferber ediyor.
Bazı ülkeler gözlerini Libya'nın petrolüne dikmişken ve o toprakları insafsızca bombalarken, Türkiye'nin yaralı Libyalıları kurtarmak için milyarlarca lira harcaması, sanırım insanlık tarihinin sayfalarında yerini alacaktır. Bizi gururlandıran ordumuza ne kadar teşekkür etsek azdır.

Merkez İzmir
İzmir ve Çeşme hep tarihi ve turistik yönleriyle anılan yerler. İzmir'in zaman zaman dünya ticaretiyle ilgili organizasyonlara ev sahipliği yapma girişimleri biliniyor. EXPO bunlardan birisi. Ama gelin görün ki, hakkı olan bu organizasyonları bir türlü elde edemiyor İzmir. Şimdi bence bir büyük küresel insanlık olayına ev sahipliği yapıyor. O yaralı insanların hayatı yanında söyleyeceklerimin elbette hiçbir önemi yok ama bu büyük şefkat ve insanlık olayından dolayı günler boyu dünya basının gözü kulağı İzmir'de olacak. Dünya televizyonları İzmir ve Çeşme'yi mercek altına alacaklar. Bu gelişme elbette dünya gözünde İzmir ve Çeşme'nin anlamlı bir yer edinmesini de sağlayacak. O nedenle yetkililerin şu ana kadar başarıyla sürdürdükleri çalışmaları aynı şekilde devam ettirmeleri gerekiyor. Bu İzmir ve Çeşme için aynı zamanda çok büyük bir fırsattır. Belki İzmir'de sivil toplumun harekete geçmesinde çok büyük fayda var. Bu yaralı insanlar üzerinden dünyaya savaşın korkunç yüzünü gösterebiliriz. Belki İzmirliler Libyalı yararlılar için bir yardım kampanyası başlatmayı düşünebilirler.
Türkiye ve İzmir tarihe insanlık adına bir iz düşürüyor, herkesin bu izi derinleştirmesi gerekir.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI