Napolyon "devlet dişidir" sözünü boşuna söylememiştir.
Kemal Tahir o meşhur romanının adını da boşuna "Devlet Ana" koymamıştır.
Tarih, lisan, duygu ve bilgi insanların ve toplumların yaşadıkları toprak parçasını "Ana vatan" diye kodlarken hep bir "dişilik" tarifi ve tanımı yapar.
Bu tesadüfü bir kodlama ve tanımlama değildir.
İnsan ve toplum kendi varlığının dayanıklı, sürekli ve sürdürülebilir olmasını ister.
İnsan ve insanların oluşturduğu toplumların beka duygusu onun için yüksektir.
Aslında beka duygusu ve kaygısı bütün canlılarda olan bir duygudur.
Devletin ortaya çıkmasında bu kaygı birinci derecede önemli olmuştur.
Kadının doğurganlığından ve yavrusunu koruyuculuğundan mülhem vatan, devlet hep "dişi" kabul edilmiştir.
***
Kadınlar gibi toplumlar ve devletler de zaman zaman doğum sancıları çekerler. Siyasi tarih sancılı dönemler tarihidir aynı zamanda. Ve her sancılı dönem neredeyse her toplum için yeni bir doğumu müjdeler. Velev ki o sancılı dönemler birçok acıyı, birçok kaybı ve birçok hırpalanmayı beraberinde getirsin.
Sancısız olmuyor işte; Büyük İskender'in annesi Olimpia'nın dediği gibi "acısız güzellik olmaz".
Devletlerin yıkılması, kardeş kavgaları, siyasi mücadelelerin dramatik sonuçları bir yönüyle bakarsanız toplumların doğum sancılarıdır.
Bütün bu süreçlerin devamında muhakkak yeni bir şey ortaya çıkmıştır ve genellikle de bu yeni şey bir öncekinden daha iyi bir durumu ifade eder.
O nedenle her zaman Alman filozof Nietzsche'nin "Öldürmeyen kriz güçlendirir sözüne" inanırım.
***
İşte tam da hayatın bu şaşmaz matematiği yüzünden yaşadığımız olaylardan dolayı bir an bile karamsarlığa düşmemeliyiz.
Dünyanın en değerli gayrı menkulu üzerinde yaşıyoruz.
Çok şükür güçlü bir ordumuz var; çok şükür büyük bir ekonomimiz var; dünya ile her alanda yarışan sağlıklı bir sosyal bünyeye sahibiz.
Her geçen gün vatanımız medeniyet yolunda mesafeler alıyor.
Demokrasimiz gelişiyor.
Bu nedenle son günlerde yaşanan gelişmelerden dolayı asla karamsarlığa kapılmayalım, bu günler Türklerin tarihte hiç olmadıkları kadar güçlü olacakları bir dönemin doğum sancılarıdır.
Anadolu bize Gürbüz bir gelecek doğuracak, bütün göstergeler buna işaret ediyor.
Herkesin güvenlik içinde yaşadığı bir Türkiye geliyor.
Bu Türkiye laik bir Türkiye olacak.
Demokrat bir Türkiye olacak.
Müslüman bir Türkiye olacak.
Onurlu insanların yaşadığı bir Türkiye olacak.
Bu inançla tüm Egeli hemşehrilerimizin yeni yılını kutlarım ve aileleri ile birlikte huzurlu bir yeni yıl dilerim.