• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ŞEBNEM BURSALI

Etyen Mahçupyan meselesi

sebnem.bursali@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04.02.2015, 00:00
Etyen Mahçupyan, değerli bir aydın.. Kritik dönemlerde yazdığı yazılar ve yorumlarıyla önemli bir görev üstlendi genel itibariyle. Darbe dönemlerinde kendine has üslubu ve yaklaşımıyla demokrasi tarafında pozisyon aldı hep ve son olarak 17-25 Aralık sürecinde de hükümetin yanında yerini aldı.
Daha sonra Başbakanlık başdanışmanı oldu. Ama bu tür aydınların, yazarken ve değerlendirirken çok etkili ve karşılığı olan insanlar olduğu çok açık. Çünkü bu tür etkili aydınların bağımsız bir yerde durmaları daha önemli. Gazetedeki köşesinde yaptığı yorumlar hem okurları hem de siyasetçiler için nasıl yol gösterici ise danışman iken yaptığı katkı, birlikte çalıştığı siyasetçi için de önemlidir. Ama hem danışmanlık yapıp hem köşe yazmaya devam ederseniz; bu iki şapka zaman zaman birbirini desteklemez, tam tersine çatışabilir. Nitekim Etyen Mahçupyan'ın durumu da bu tezi haklı çıkardı. Pazar ve pazartesi günkü Habertürk Gazetesi'nde Kübra Par'la yaptığı söyleşide söyledikleri yeni tartışmaların ateşini fitilledi.
Neler söylediğini tek tek söylememe gerek yok ama özetle; AK Parti'yi yolsuzlukla irtibatlıyor Mahçupyan. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı neredeyse otoriterlikle ilintiliyor. Hükümetin ve Erdoğan'ın savunduğu ve genel itibariyle kamuoyundan kabul gören başkanlık sistemini; "hegamonik" diye niteleyerek tek adamlıkla itham ediyor. Ve son olarak adeta AK Parti'nin artık bir geleceği olmayacağını söylemeye çalışıyor.
Şimdi gelelim itiraz noktasına;
Bir aydın, bir köşe yazarı böyle düşünebilir. Ancak hükümetin, Başbakan'ın resmi danışmanı olup da içinde bulunduğu hükümetin kurucu partisini ve 5 ay öncesine kadar liderliğini yapan kişiyi bu kadar ulu orta eleştiremez.
Yorum özgürlüğüne evet.. Aydın görüşüne evet.. Ama sıfatınızda artık bir "danışman ifadesi var ise bu kimlik daha öne çıkar ve bunun gereği; sadece hükümeti değil, geneli de bağlar. İşte bu yüzden böyle olmaya devam edecekse Mahçupyan istifa etmelidir. Ya da danışman olarak gerçek görüşlerini kamuoyuyla değil, danışmanlık yaptığı Başbakan ile paylaşmalıdır.
GÜVEN DUYGUSUNA ZARAR VERİR
Başbakan Davutoğlu iyi bir siyasetçi ve uzun yıllar birlikte omuz omuza çalıştığı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a büyük bir sevgisi, saygısı ve bağlılığı var. Ama Başbakan başdanışmanı olan bir kişinin Erdoğan ile ilgili ve onun dönemiyle ilgili yaptığı bu açıklamalar, aradaki uyum ve güven duygusuna zarar verebilir.
Bu durumun bir de dış algı tarafı var tabii;
Bu açıklamaları okuyan kişi, resmi bir sıfat taşıyan bu kişinin yaptığı açıklamaların, hükümet tarafından da onaylandığını düşünebilir ki; bu algının sonu (hazırda bekleyen pek çok ara bozmaya hazır mihrakların da etkisiyle) Mahçupyan üzerinden bu görüşlerin kamusallaştırılıp Cumhurbaşkanı'nın baskı altına alınmak istendiği yorumlarına kadar gidebilir.
Haziran'da çok önemli hatta, hayati bir seçim var. Bu seçim sıradan sonuçları olan bir seçim değil. Anayasa değişikliği başlı başına en önemli gündemi ve bunun için gerekli olan milletvekili sayısının çıkarılması da zorunlu. Bu açıdan değerlendirildiğinde AK Parti'nin Tayyip Erdoğan'a asıl şimdi çok ihtiyacı var. Onu hırpalayacak hiçbir girişim kimseye bir şey kazandırmayacağı gibi kaybettirir.
AK Parti içinde bir "İç Paralel Yapı" oluşuyor algısını tamamen uzak tutmak en doğrusu. Ama şunu da unutmamak gerekir ki "Dış Paralel Yapı"ya teslim olmayan Tayyip Erdoğan, bunlara zaten hiç müsamaha göstermez.
Sayılı gün çabuk geçer..
Seçime kadar 4 ay var ve herkes bir kez daha düşünmeli...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI