• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

8 Mart'ın anlamı ve önemi

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09.03.2015, 00:00
Bu yıl daha bir farklı kutluyoruz 8 Mart'ı. Yani kadınlar gününü. Aslında "Emekçi Kadınlar Günü"nü...
Esas anlamından uzaklaşsa da "kadınlar"ı hatırlamak, kadınları düşünmek, kadınları kutlamak güzel bir şey.
Ama içi boş bir şekilde değil...
Uzunca bir süre feministlerin günü olarak andık 8 Mart'ı. Siyasiler de, iş dünyasının önde gelenleri de, popüler isimler de "Kadınlar Günü"nü görmezden geldiler. Kadınlar için güzel bir söz söylemeyi akıllarından geçirmediler. Hatta tam tersi 8 Mart için bir şeyler söylerlerse gözden düşeceklerinden korktular.
Sonra kadınların pazardaki gücünü fark eden satış ve pazarlama dünyası, kadınları mutlu etmek adına 8 Mart'ı benimsedi. Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Dünya Tüketici Kadınlar Günü'ne dönüştü.
Kadınlara yönelik indirimler, hediyeler, etkinlikler...
Kötü bir şey mi? Değil elbette. Nasıl hatırlanılsa hatırlansın, yeter ki kadınlar önemsensin. Yeter ki kullanılmasınlar.

KADINLARIN BEKLENTİSİ
Bu yıl daha farklı kutluyoruz 8 Mart'ı. Giderek artan kadın cinayetleri, sadece feministlerin değil, bu ülkenin duyarlı tüm insanlarının "kadın"ların yaşadığı, maruz kaldığı haksızlıkları ve eşitsizlikleri görmesine neden oldu. Kadınların yaşadığı olumsuzlukların sadece kadınları değil, tüm toplumu incittiğini ve etkilediğini görmesini sağladı.
Bu nedenle umutluyuz.
Aslında yapılması gerekenler belli. Yeter ki yapması gerekenler, yapılması gerekenleri yapsın.
Haklı Kadın Platformu bir bildiri yayınladı bu konuda.
"Söylediklerinizle, imzaladığınız ama yerine getirmediğiniz sözleşmelerinizle, çıkarıp uygulamadığınız yasalarınızla, kadını değil, aileyi gören gözlerinizle, bizi eve göndermeye çalışan tasarılarınızla, kadını siyasetin oyuncusu değil, malzemesi yapan düşüncelerinizle, bedenimizi kuluçka makinesi olarak algılayan engellemelerinizle, kadın hareketini yok sayan politikalarınızla, hedef gösterildik: öldürülüyoruz, yakılıyoruz, vahşice katlediliyoruz" denildi.

YAPILMASI GEREKENLER
Bu yıl daha farklı kutluyoruz 8 Mart'ı. Neredeyse 8 Mart'ı hatırlamayan, kutlamayan, bir iki laf etmeyen siyasiler, kanaat önderleri, yöneticiler ve popüler isimler yok! Herkes bir şeyler söylüyor. Ama yanlış şeyler söyleyenler çoğunlukta. Kadınları, kadınların ne demek istediğini görmezden gelenler var. Hala kadınları emanet olarak görenler, korumaya kalkışanlar, korumak için dört duvar içine kapatmaya çalışanlar ve çiçek-taç muamelesi yapanlar var. Kadınların bu laflara karnı tok. O yüzden diyorlar ki:
"Bizi çiçeklerle kutlamayın. 'Kadının insan hakları' dersinizi çalışın. Anayasanın eşitlik maddesini doğru yorumlayın. Kadınlara ne yapmaları gerektiğini söylemekten vazgeçin. Aile değil, Kadın Bakanlığı kurun. Kadın tecavüz ve cinayetlerinde 'tahrik indirimi' ve 'iyi hal' garabetini kaldırın. Boşanmadan önce şiddeti önleyin. Toplumsal cinsiyet eşitliği dersini müfredata koyun. Yasal olmayan, fiili kürtaj yasağını kaldırın. Cinsiyetçi dilinizi ve davranışlarınızı sorgulayın. Kadının okula, Meclis'e ve iş dünyasına giden yollarını açın. Görevinizi yapın."
Kadınların beklentisi bu işte.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA