• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Ayıplı demokrasi

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28.06.2011, 00:00
Türkiye, demokrasi sicilinde yüzlerce kara leke olan bir ülke. Bir son dakika sürprizi olmazsa bugün bir leke daha eklenecek o bozuk sicile. Cumhuriyet tarihinde ilk defa halkın özgür iradesi ile seçilmiş 8 milletvekili yemin edemeyecek. Zamanın ve toplumun ruhunu yakalama şansı 'sıfır' olan 1930 model hukuk sistemimiz böyle emrediyor. Bu öyle bir sistem ki, Cumhuriyet döneminin yüzde 60'ı olağanüstü hallerle geçmiş. "Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyulan günler" hiç eksik olmamış hayatımızdan. Bugün Kürt meselesi başta olmak üzere yaşadığımız tüm sorunların çıkış noktası olan darbenin mimarı Kenan Evren'i ilk tebrik edenler, dönemin Anayasa Mahkemesi üyeleri olmuş. Yaptıkları hep yanlarına kar kalan statüko savunucularının dayanak noktası dün olduğu gibi, bugünde bu antidemokratik hukuk sistemi. Gövdesini oluşturan unsurların her biri başka bir ülkeden alınmış. Adeta yamalı bohça gibi. Türkiye'nin ekonomisine, yaşam biçimine, günün koşullarına ve hatta örf-adetlerine uymuyor. Zaten uysaydı bugün yaşadığımız sorunlar karşımıza hiç çıkmamış olacaktı. 12 Haziran seçimleri bu köhnemiş hukuk sisteminin değiştirilmesi ve Türkiye'yi demokratikleştirecek yeni anayasanın yapılması noktasında tarihi bir fırsat sundu bize. Halkın iradesinin yüzde 95 oranında yansıdığı bir Meclis tablosu var karşımızda. Böyle bir Meclis'te partiler arası uzlaşmayla aşılamayacak hiçbir kriz yok. Yeter ki siyasetçilerimiz çözüm edebiyatıyla çözümsüzlük, değişim nutuklarıyla statüko savunuculuğu yapmasın. 2002'de Tayyip Erdoğan'ın siyaset yasağını kaldıran Meclis'in iradesinden başka bir güç değildi. YSK ve mahkeme kararlarına sokaklarda değil, Meclis'te karşı çıkılmalı. Kimse tabana selam çakmaktan başka bir anlam taşımayacak gövde gösterilerinden medet ummasın. Özellikle de BDP.

CHP'de imza bilmecesi
Yemin krizi herhalde en çok Deniz Baykal - Önder Sav ikilisinin moralini bozmuştur. Medyanın korkunç bir iştahla üzerine atladığı CHP'deki olağanüstü kurultay toplama girişimi bir anda gündemin arka sıralarına düştü. Sav'ın yakınının düğünü için geldiği Adapazarı'dan 'ateşi harlamak' amacıyla verdiği çok belli olan beyanatı dikkat çekici. Sav'a göre toplanan imzaların sayısı çoktan 500'ü geçmiş. Kendisi değil ama adamlarından bu sayıyı 602 olarak açıklayanlar bile var. 6 Temmuz'a kadar imza toplamaya devam edeceklerini düşünürsek, muhaliflerin seçim gündemli bir kurultaya çok yakın olduklarını söyleyebiliriz. Genel Merkez ise şu sıralar mesaisini daha çok tutuklu milletvekillerinin durumuna ilişkin gelişmelere ayırıyor. Kılıçdaroğlu ve arkadaşları hala muhaliflerin en çok 400 imza toplayabileceği görüşünde. Kulislerde "Kurultay istemiyoruz, Kılıçdaroğlu'nun yanındayız" diyen 800 delegenin imzasının bulunduğu bir listenin Ankara'ya ulaştığı konuşuluyor. CHP'nin son kurultayında delege sayısı bin 249'du. Kurultaycılar ve genel merkez yanlılarının açıkladığı rakamlar toplandığında mevcut delege sayısının üzerinde bir sayı ortaya çıkıyor. Anlaşılan taraflardan biri imza olayında biraz abartıya kaçmış durumda. 6 Temmuz'a şunun şurasında 8 gün kaldı. Kimin boş atıp dolu tutmaya çalıştığını görmemiz yakındır.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA