Türkiye'de siyasetin gündemi artık Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi.
Gezi olayları ve 17 Aralık darbe girişiminden sonra 'Köşke çıkamaz' denilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a Çankaya yolu ardına kadar açıldı.
Koparılan onca kıyamet ve gürültüye, üçlü-beşli ittifaklara rağmen yerel seçimde yüzde 46 oy alan bir liderin, Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 50'yi aşmak gibi bir problemi olmayacağı ortada.
İşte bütün bu gelişmeler nedeniyle Ankara'da kartlar yeniden karılıyor.
Yerel seçimden hemen sonra hareketlenen kulislerin bir numaralı gündemi, Erdoğan'dan sonra AK Parti'nin ve hükümetin başında kimin olacağı sorusu...
Kulislerdeki en geçerli senaryoya göre, Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, arasında bir görev değişimi gerçekleşecek.
Bu senaryo hayata geçse bile Cumhurbaşkanlığı seçimi ile 2015'teki genel seçimler arasında 1 yıla yakın bir zaman var.
Erdoğan bir sürpriz yapar da Cumhurbaşkanlığı seçimiyle genel seçimi birleştirme kararı alırsa sorun yok.
Ancak her zaman olduğu gibi seçimlerin zamanında yapılması doğrultusunda karar verirse ara dönem için hükümeti ve partiyi emanet edeceği bir isme ihtiyacı var.
Peki o isim kim olacak?
Rivayetler muhtelif, ancak kulislerde ismi geçenler arasında iki Egeli de var.
Biri, AK Parti'nin İzmir Milletvekili Binali Yıldırım...
Diğeri ise AK Parti'nin ağabeyi, Manisalı Bülent Arınç...
Her ikisi de 3 dönem kuralına takılacağı için geçiş döneminin Başbakanı olmaları durumunda şık bir finalle siyasete nokta koyacaklar.
Tabii bütün bu ihtimaller henüz sadece kulislerde konuşuluyor.
Her şey Erdoğan ve Abdullah Gül ikilisinin izleyeceği yol haritasına göre şekillenecek.
Yıldırım ya da Arınç'tan birinin başbakan olması Ege için çok önemli.
Adnan Menderes'ten sonra bir başbakan daha çıkarmak bölgenin havasını bir anda değiştirir.
Ağustos ayına bir şey kalmadı.
Bakalım önümüzdeki birkaç ayda zaman bize neler gösterecek?
Musa Çam'dan mesaj var
Yeni Asır'ın dünkü "31 Mart Vakası" başlıklı manşeti çok ses getirdi.
İzmir'de 8 ilçeyi kaybeden CHP'deki hareketlilik anlaşılan önümüzdeki günlerde de devam edecek.
Haberde, CHP İl Başkanı Ali Engin'in istifasını isteyen muhaliflere, aday belirleme sürecinde görüşleri dikkate alınmayan 7 milletvekilinin de destek vereceğini yazmıştık.
Dün o vekillerden Musa Çam'la telefonla görüştüm.
Şu aşamada olağanüstü il kongresinin toplanması yönünde bir girişimin içinde olmayacağını söyledi.
Çam, siyaset yapma tarzını beğendiğim, usta bir politikacıdır.
Hani konuşurken kelimelerini özenle seçen, bunu yaparken de satır aralarında mesajlar veren gruptandır.
O nedenle yorum yapmıyor ve söylediklerini aynen aktarıyorum:
"Aday belirleme sürecinin 8 aylık bir döneme yayılması bazı sorunlara yol açmıştır.
Sandıktan çıkan sonucu elbette ki partimizin yetkili organlarında, danışma kurullarında değerlendireceğiz.
Bütün bu değerlendirmelerden sonra örgüt gerekli kararları verecektir.
Ama bugünden il başkanımıza veya büyükşehir belediye başkanımıza yönelik herhangi bir tavrımız olamaz..."