ITIR GÜL ARAYICI
İlkler zordur.... İlk okul günü, ilk iş günü, ilk randevu...
Bilinmezlikle doludur. Hatta yabancılıkla.
Yalnızlık vardır 'ilk'lerde.
Yanında tanımadığın, ilk defa bir 'merhaba' dediğin insan ya da insanlar vardır, bir de...
Yavaş yavaş atarsın o adımları, tanıtırsın kendini.
İlk çekingenlik geçtiğinde de sonrasında rahatlama gelir.
Hatta içten bir 'oh' da çeker insan.
Hayatın en zor bölümü o ilk gün atlatılmıştır.
İlk izlenimin çok önemli olduğunu bütün psikolog, sosyolog ya da iletişim uzmanları söyler zaten.
Yayılan ilk gün enerjisi pozitif de olabilir negatif de...
Bu yüzden kendimizi görsel olarak da ilk izlenime hazırlamamız gerekir.
Bunun en kolay yolu da giydiklerimizden geçer.
Haşladığınız adamın yemek teklifinde, çok istediğiniz bir firma ile iş görüşmesine gittiğinizde bu ilk izlenim inanılmaz önem taşır.
Adamı rezil de eder vezir de.
Onun için bugün biraz stil önerileri üzerinde duracağım.
İlk randevuda nasıl giyinmeliyiz, ilk iş günümüzde nasıl bir stile bürünmeyiz gibi.
Hadi başlayalım...
İLK BULUŞMA
Kalbin küt küt attığı bir geceye hazırlanma kararsızlığı da beraberinde getirir. Yatağın üstüne yığılmış bir yığın bluz, etek, elbise vs.. Aynanın karşısında 'bu da olmadı' davranışları,'ne giysem ki stresi', bu da güzel ama bu da çok yakışıyor ikilemleri ile geçirilen dakikalar..
Gıcıktır.
Bilirim.
Bütün amacımız heyecandan bayıldığımız o adam için 'güzel görünüyor' diye düşündürtmek, onu etkilemek olduğunda işler sarpa sarar nedense... Halbuki böyle bir randevuya gitmesek, yakın arkadaşlarımızla yemeğe çıksak, alalade bir şeyler seçeriz ve 'çok güzel olmuşsun' iltifatları alırız. Ama o etkileme dürtüsü var ya o dürtü.
Bizi rahat bırakmaz.
Rastgele bir şeyler giyme durumunu engeller.
Ama olay budur.
Özel bir gün değilmiş gibi giyinmektir.
Ama aslında özeldir de karşı tarafa bunu hissettirmemektir.
Baskılı t shirt, deri bir etek ve şık bir stiletto, ya da deri bir pantolon, ipek bir bluz ve düz loafer ayakkabılar gibi. Önemli olan ilk buluşmanın yeridir. Bostanlı parkında piknikse eğer boyfriend kesimli bir jean, siyah deri ceket, spor bir gömlek ve spor ayakkabılarla kendinizsiniz işte. Ama bir akşam üstü kahvesi ise olay o zaman deri pantolon ve loaferdır çözüm. Yemek programına ise stiletto ve deri etek derim. Ama asla aşırı dekolte filan yapmayın. Erkeklerin çoğu bu durumu itici buluyor, asla unutmayın.
İLK İŞ GÖRÜŞMESİ
Alın size stres olunacak bir gün daha. Ama bu en azından ilk buluşmaya göre daha kolay. Çünkü çerçevesi belli. Profesyonel hayatın getirdiği bir takım kuraları var. Beyaz bluz, ya da kalem etek gibi.
Ama bu demek değil ki bu stilin üzerinde bir takım oynamalar yapılmaz. Aksine bu hareketlendirmeler yapılma ki sürüden ayrı olunduğunun farkına varılsın ve ikinci bir görüşmeye çağrınılsın.
Mesela siyah kalem eteği düz kumaş yerine kendinden dokulu bir kumaştan seçebilirsiniz. Bu bir triko da olabilir, üzeri minik baskılı bir kumaş da. Ya da önden yırtmaçlı (abartılı değil, ölçülü) bir eteği kareli bir bluzla giyebilirsiniz ya da piliseli bir eteği kısa bir ceketle de. Bununla beraber pastel tonlardaki kalem etek ve aynı tonlarda şık bir bluz da zarif ve etkili bir stildir.
İLK İŞ GÜNÜ
İşte size bir ilk gün daha. Hayalini kurduğunuz işe kabul edildiniz, işlemleri tamamladınız ve ofisinize ilk adımı atacaksınız. Heyecan bin beş yüz. Ofisdeki herkes üzerinde iyi bir izlenim bırakmak istiyorsunuz. Etkileyici, ciddi ama sürüden farklı olduğunuzu da belirtmeniz lazım.
Ne giyersiniz?
Fazla özenmiş görünmeden, kesimi biraz farklı gri flanel bir pantolon, beyaz bluz, camel rengi bir trikoya eşlik eden modern hatlı, kalın tabanlı rahat loaferlar mı, yoksa düz kesim şeritli bir pantolon, çizgili bir triko ve kareli bir ceket mi?
Bence ikisi de.
Hatta ve hatta oldukça koyu renkli dar bir jean, altın sarısı saten bir bluz da olabilir, rahat kesimli ipek bir pantolonda.
Gri asimetrik kesimli eteğe ve Oxford stili ayakkabılara da varım, 60'ları yansıtan kareli pantolon bluza da.
Önemli olan' ilk giriş'de etkileyici olmak.
