Tarihi lezzetler artık kapınızda

Catering piyasasında geleneksel lezzetler konusunda bir eksiklik vardı. Bunu İzmir'in en köklü tarihi mekanlarından olan Adil Müftüoğlu Uğur Lokantası dolduruyor. Geleneksel lezzetlerini artık catering hizmetinde de sumaya başladılar. Düğün, nişan, kız isteme, butik organizasyon ve davet gibi her türlü organizasyona profesyonel hizmet veriyorlar. İçerisinde bir tarihi barındıran, Ege'nin mutfak kültürünü, Türk Mutfağını yansıtan Adil Müftüoğlu İzmir'le özdeşleşmiş simge mekânlardan birisidir. Biz de bugün Lezzet Durağı olarak 66 yıllık çınarı İzmir'in eski ve en köklü lokantalarından birisi olan Adil Müftüoğlu Uğur Lokantası'ndayız. İzmir'in yetiştirdiği en iyi aşçılardan birisi olan merhum Adil Müftüoğlu'nun 1955 yılında kurduğu Uğur Lokantası üçüncü kuşak temsilcileri tarafından yönetilmektedir. Alpay Okyay, kardeşleri Seray Ekinci ve Gökay Okyay'la birlikte 2 şubede hizmet veriyor. Balçova şubesinin ve catering hizmetinin başında Gökay Okyay ve Seray Ekinci kardeşler bulunuyor.

AKŞAM SERVİSİ DE VAR
Bugüne kadar bu tarihi lezzetlerin akşam yemekleri olarak da sunulmasını talep eden müşterilerinin olduğunu belirten Alpay Okyay, "Yıllardır bize akşamları da servis olması yönünde talep geliyordu. Şimdi Balçova şubemizle bunu gerçekleştirdik çok güzel bir müşteri kitlemiz oluştu. 180 kişilik mekânımızda Türk mutfak kültürünün en özel lezzetlerini müşterilerimizle buluşturmanın mutluluğunu yaşamaktayız" dedi. İki katlı modern ve klasik tarzın buluşmasını yansıtan özel dekorasyonu ve özel grup ve müşterileri için ikinci katta özel olarak tasarlanmış ferah nezih huzurlu bir mekan. Otopark sorunu bulunmuyor. Önümüzdeki günlerde Balçova şubesinde ızgara lezzetleri de başlayacak. Izgarada da Adana, Urfa ve Kıbrıs'ın şeftali kebabı gibi Türk mutfağına özgü lezzetler olacak.

KUŞAKTAN KUŞAĞA
Bir emeği, kuşaktan kuşağa aktarılan bir marka değeri, tarihi bir mirası geleneği devralarak ilkelerine değerlerine sadık kalarak büyüten geliştiren bir isim Alpay Okyay... Genç, başarılı, dinamik, işini sevgi ile yapan Alpay Okyay, bir gelecek vizyonu ortaya koyarak dedesinden aldığı bayrağı daha ileriye götürmeye kararlı. Marka olmak sürdürülebilir olmak kuşaktan kuşağa geçmek öyle kolay olmuyor. İçerisinde büyük bir emek disiplin sorumluluk özveri ekip ruhunun önemi müşteriye verilen değer saygı ve kurumun kendi kültürü ve değerleri yatmaktadır. Günümüzde bir işletmenin varlığını sürdürebilmesi ürettiği ürün veya hizmetleri marka yapabilme başarısı ile doğru orantılıdır. Burada önemli olan, yöneticinin vizyonudur. İzmir'in yanı sıra Türkiye çapındaki otoriteler tarafından defalarca Türk mutfağının en iyi adreslerinden birisi olarak Adil Müftüoğlu Uğur Lokantası gösterilmiştir. Bu başarının arkasında ekibin önemini ve bir lokantada kullanılan yiyecek malzemesinin kalitesinin yanı sıra onu servise hazır hale getirecek olan personelin de çok önemli olduğunu vurgulayan Okyay, "Mutfaktaki ustamızla 30 yıldır beraberiz. Servis yapan garson arkadaşlarımız arasında 37 yıllık, 30 yıllık ve 25 yıllık çalışanlar var. Dedem rahmetli olmadan önce 41 yıllık çalışanımız vardı. Dedem Adil Müftüoğlu, takım çalışmasına hayati önem verirdi. Bizler de onun temsilcileri olarak yemeğin pişmesinden, servisinden müşterinin kasada uğurlanmasına kadar itina gösteriyoruz" diye konuştu.

66 YILDIR 35 ÇEŞİT ÇIKIYOR
Dedesinden yadigar kalan yemekleri önce dayısı sonrasında ise kendisinin halen devam ettirdiğini ifade eden Okyay, "Elbasan tava, güveçte işkembeli nohut, ciğer sarma, talaş kebabı, kuzu dolması ve lor tatlısı gibi geleneksel Türk mutfağına ait yaklaşık 35 farklı çeşit lezzeti 64 yıldır misafirlerimize sunmaya devam ediyoruz. Alpay Okyay, mutfakta işlerin günün çok erken saatlerde başladığını söyledi. Yemeklerde kullanılacak etten maydanozuna kadar malzemeyi kendisinin seçtiğini belirten Okyay, "Türk mutfağının özelliği kuzine ateşidir. Yemeklerimizi dede yadigârı kömür kuzinesinde pişiriyoruz. Orijinal tereyağı ve zeytinyağı kullanıyoruz. Hafta boyunca Türk mutfağının en güzide yemeklerini misafirlerimize sunuyoruz" dedi.
DEDESİNİN KOLTUĞUNA ADAY
Alpay Okyay mesleğini o kadar çok seviyor ki dedesi gibi İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Odası Başkanı olarak mesleğine, meslektaşlarına ve İzmir'e hizmet etmek istiyor. En büyük hedefinin lokantalarını dedesinden öğrendiği yemek ve mesleki bilgilerle birlikte dördüncü kuşak işletmeye devretmek olduğunu sözlerine ekleyen Alpay Okyay, "Bugün Avrupa'da devlet koruması altında 100 - 150 yıllık mekanlar var. Bizim lokantamızın da tarihi bir yer olması için elimizden geleni yapıyoruz. Mesleğimi o kadar çok seviyorum ki hedefim dedem gibi İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Odası Başkanı olarak mesleğime, meslektaşlarıma ve İzmir'e hizmet etmek" diye konuştu.
Son söz; Bir firmanın öz sermayesi nedir diye sorulduğunda ilk akla gelenler nakit parası, binası, arsası ve ekipmanı olur. Ancak aslında en önemli sermaye firmanın kendi iş alanındaki bilgi birikimi ve bu kaynağı kullanış şeklidir. Bir tarihin kültürün adı olan Adil Müftüoğlu, bu geleneği devam ettiren Alpay Okyay ve ekibini kutluyorum.