Mutluluk nedir? Uzun vadeli hedeflere ulaştıktan sonra elde edilen bir ödül mü, yoksa içinde bulunduğumuz anda yaşanan geçici bir his mi? Buffalo Üniversitesi'nden psikolog Lora Park'ın araştırması, mutluluk anlayışımızın davranışlarımız ve refah düzeyimiz üzerinde nasıl etkili olduğunu gözler önüne seriyor.
'ANI YAŞAMAK'
Araştırma, insanların mutluluğu iki farklı şekilde algıladığını ortaya koyuyor. Bazıları mutluluğu geleceğe yönelik bir yatırım gibi görerek onu erteliyor; daha büyük hedefler uğruna bugünkü keyiflerden fedakârlık ediyorlar. Diğerleri ise mutluluğu anlık bir duygu olarak kabul edip, fırsatları kaçırmadan 'anı yaşamayı' tercih ediyor.
DENGELİ BİR YAKLAŞIM
Park'ın çalışmasına göre, mutluluğu erteleyen bireyler, hedeflerine ulaştıklarında daha büyük bir tatmin ve gurur hissediyor. Bir sınavdan yüksek not almak, bir şirket kurmak ya da uzun vadeli bir yatırımın meyvesini toplamak gibi örnekler, bu hissi destekliyor. Disiplin ve sabır gerektiren bu süreç, bireylerin özsaygısını ve başarı hissini güçlendiriyor. Ancak bu yaklaşımın dezavantajları da var. Erteleyen bireyler, eğlenmek ya da dinlenmek gibi günlük zevklerden uzak kaldıklarında suçluluk, endişe ya da pişmanlık hissedebiliyor. Sosyal etkinliklerden uzak durmak, aile zamanını ihmal etmek ya da hobilerini ertelemek zamanla duygusal yorgunluğa ve tükenmişliğe yol açabiliyor. Anı yaşamayı tercih eden bireyler, mutluluğu günlük yaşamlarında küçük keyiflerde buluyor. Hobilerle uğraşmak, seyahat etmek, doğada vakit geçirmek gibi eylemler, kişinin ruh halini ve genel yaşam doyumunu olumlu etkiliyor.
FARKLI TÜRLER
Bu yaklaşım, özellikle yoğun hedefler arasında sıkışmış bireyler için rahatlatıcı ve yenileyici olabiliyor. Park'ın araştırması, mutluluğa dair inançların zamanla değişebileceğini ve toplumsal etkilerle şekillenebileceğini gösteriyor. Toplum, hem planlı ve geleceğe dönük bireyleri hem de şimdiyi dolu dolu yaşayanları takdir ediyor. Bu nedenle, mutluluğu geleceğe ertelemekle anı yaşamak arasında kesin bir tercih yapmak zorunda değiliz. Her iki yaklaşımı, yaşamın farklı dönemlerinde dengeleyerek kullanmak en sağlıklı yol olabilir.
ÖZNEL DENEYİM
Mutluluğun nasıl ve ne zaman deneyimleneceği kişiden kişiye değişir. Önemli olan, bu iki yaklaşımı bir çatışma değil, bir denge meselesi olarak görmek. Kimi zaman hedeflere odaklanmak, kimi zaman da içinde bulunulan anın keyfini çıkarmak gerekebilir. Mutluluğun öznel bir deneyim olduğunu kabul ederek, onu yaşam koşullarımıza ve değerlerimize göre şekillendirmek en doğrusu olacaktır.

