Beyaz örtü yeryüzünü sarar, dünya bir anda sessizleşir. Sadece karın çıkardığı o hafif hışırtı kalır geriye. Kimileri için bu sadece soğuk ve zorluk demek olsa da, bazıları için karın her tanesi bir mutluluk sebebi. İşte bu kış âşıkları için özel bir kelime var: Çiniofil. Karın altına saklanmış huzuru bulan, gri gökyüzünü umutla izleyen insanların ortak paydası olan bu kavram, doğaya ve insana bambaşka bir pencereden bakmamıza olanak tanıyor.

BİR YAŞAM TARZI OLUYOR
Karın ilk damlaları gökyüzünden süzüldüğünde, bazıları hemen pencerelere koşar, bazılarıysa dışarı çıkıp karla dans etmeye başlar. Sessizlikle gelen bu beyaz huzur, birçok insan için sadece mevsimsel bir geçiş değil, ruhlarını besleyen bir deneyimdir. Bu özel hissin artık bir adı var: Çiniofil. Yunanca "kar" anlamına gelen chion ve "sevmek" anlamındaki phile kelimelerinden türeyen bu terim, karla kurulan derin duygusal bağın tek kelimelik bir özeti. Çiniofiller yalnızca kışı seven insanlar değil; aynı zamanda karla çevrili bir dünyada kendini en iyi hisseden, o atmosferi yaşam tarzına dönüştüren kişilerdir. Pencereden dışarıya bakarken yağışın ritmine kapılan, karın sessizliğinde huzur bulan bu insanlar için kış, sadece bir mevsim değil; bir yaşam biçimidir. Üstelik bu tanım yalnızca insanlar için geçerli değil. Kar baykuşları, kutup ayıları, beluga balinaları ve hatta soğuğa dirençli sebzeler de birer doğa çiniofilidir. Kar altında sakince varlığını sürdüren her canlı, bu beyaz mucizeye ayrı bir anlam yükler. Çiniofil olmak, karın yalnızca güzelliğini değil, geçiciliğini ve sadeliğini de sevmek demektir. Belki de bu yüzden, kar yağdığında içiniz kıpır kıpır oluyorsa, siz de çoktan bu ailenin bir parçasısınız

