Teknoloji, hız ve kolaylık vaat ediyor. Tek tıkla bankacılık işlemleri, yapay zekâ ile saniyeler içinde analizler, birkaç uygulama üzerinden sosyalleşme... Bu imkanlar insan hayatını kolaylaştırıyor, zaman kazandırıyor, yeni iş modelleri ortaya çıkarıyor. Ancak bu ışıltılı yüzün arkasında gözden kaçırılan bir gerçek var: Herkes bu sürece aynı şekilde erişemiyor, aynı oranda faydalanamıyor.

DİJİTAL BAĞIMLILIK
Çarpık dijitalleşmenin en önemli nedenlerinden biri erişim eşitsizliği. Gelişmiş şehirlerde yüksek hızda internet günlük yaşamın doğal bir parçasıyken, kırsal bölgelerde hâlâ temel bağlantı sorunları yaşanıyor. Benzer şekilde, iyi eğitim almış gençler dijital araçlara hızla uyum sağlarken, yaşlı nüfus ya da teknolojik okuryazarlığı sınırlı kesimler bu dönüşümün dışında kalıyor. Bu durum, dijital uçurumun giderek büyümesine yol açıyor. Bir diğer neden ise dijital bağımlılık ve yüzeysellik. Bilgiye hızlı erişim kolaylık sağlasa da, sorgulamadan tüketilen içerikler bireyleri derinlikten uzaklaştırıyor. Sosyal medya algoritmaları, kullanıcının sadece hoşuna giden içerikleri göstererek düşünce dünyasını daraltıyor. Böylece dijitalleşme, bireyin gelişimini desteklemek yerine tek yönlü bir akışa sıkıştırabiliyor. Kurumsal alanda da benzer bir tablo söz konusu. Teknoloji yatırımlarını bilinçsizce yapan işletmeler, altyapıyı geliştirmeden sadece "dijital görünüyor" olmayı tercih ediyor. Bu da uzun vadede verimsizlik, güvenlik açıkları ve müşteri kayıplarına yol açıyor.

TOPLUMSAL SONUÇLAR
Çarpık dijitalleşme yalnızca bireysel değil, toplumsal sorunlara da kapı aralıyor. Eğitimde fırsat eşitsizliği, dijital göçmenlerle dijital yerliler arasındaki kuşak çatışmaları, veri güvenliği ihlalleri, iş gücünde otomasyon nedeniyle ortaya çıkan belirsizlikler... Bunların tamamı, teknoloji doğru planlanmadan hayatımıza dahil olduğunda büyüyen sorunlar hâline geliyor.
ÇÖZÜM YOLLARI
Çarpıklığı ortadan kaldırmak için teknolojiye karşı körü körüne hayranlık yerine eleştirel bir bilinç geliştirmek şart.
ERİŞİM ADALETİ: Herkesin yüksek hızda internete ve temel dijital araçlara erişimi sağlanmalı.
DİJİTAL OKURYAZARLIK: Eğitim müfredatları, yalnızca bilgisayar kullanmayı değil; algoritmaları, veri güvenliğini ve eleştirel dijital düşünceyi de kapsamalı.
ETİK YAKLAŞIM: Teknolojiyi yalnızca ekonomik kazanç için değil, insan onurunu ve toplumsal faydayı gözeterek şekillendirmek gerekli.
KURUMSAL VİZYON: İşletmeler, yalnızca görünürde değil; altyapı, güvenlik ve insan kaynağı yatırımlarıyla gerçek bir dijital dönüşüm planı geliştirmeli.

