AYRTON Senna 1984-1994 arasında katıldığı 161 Grand Prix yarışında 41 galibiyet, 65 pol pozisyonu ve 10 sezonda kazanılan üç şampiyonluk elde etti. Ama Senna'nın ölümünden 31 sene sonra bugün bile konuşulmasının altında, sportif başarılarının ötesinde, başka şeyler de var. Pistlerde yarattığı etki dışında, tartışmalı ölümünden sonra yapılan düzenlemeler ile F1 ve milyonlarca sürücünün güvenliğine sağladığı dolaylı katkı, adına kurulan vakıf ve fakir çocuklar için eğitim çalışmalarıyla aslında hiç unutulmayacak bir efsaneye dönüştü... 1960'ta Sao Paulo'da doğan Senna, çocuk yaşta babasının yaptığı küçük bir go-kartla tanıştı hızla. Dört yaşındaki bir çocuğun direksiyon başındaki kararlılığı, 5 kez deneyip başaramadığı Dünya Karting Şampiyonluğu sonrasında bile devam etti. Aile şirketinin başına geçmek yerine yarışçı olmak için çabalamayı seçti. Ailesinin baskılarına, bir dönem para yardımını kesmesine rağmen hiç yılmadı. Onun için hız, bir kaçış değil; bir varoluş biçimiydi. "Her an sınırdasın," diyordu, "ve sınırda olduğunda Tanrı'yı hissediyorsun."
YAĞMURUN OĞLU
1980'LERIN başında Avrupa'ya geldiğinde kimse bu sessiz, mütevazı Brezilyalının Formula 1 tarihini değiştireceğini tahmin etmiyordu. 1984 Monaco Grand Prix'sinde, çok daha güçlü araçlara karşı neredeyse mucizevi bir performans sergiledi. Yağmurla birlikte Senna da doğdu. O günden sonra herkes biliyordu ki; Eğer pist ıslanmışsa, yarış Senna'nın olacaktı. Senna, 1985'te Lotus takımına geçti. Lotus ile üç yılda, toplam altı yarış kazanan Ayrton, 1987'de takımın artık kendisine yetmediğinin farkındaydı.1988 için şampiyonluğu kovalayabileceği McLaren ile anlaştı ve iki kez dünya şampiyonu Alain Prost ile takım arkadaşı oldu.
PROST İLE EFSANEVİ SAVAŞ
SENNA aynı zamanda Formula 1'in en unutulmaz düellosunun bir parçasıydı. Diğeri de "Profesör" lakaplı Alain Prost idi. PROST akılla yarışırdı, Senna inançla. Aynı takımda başlayan dostluk, 1989 ve 1990 sezonlarında birer çarpışmaya, bir tür kutsal savaşa dönüştü. İki farklı felsefe, iki farklı dünya... Özellikle 1988- 1993 arasında, şiddetli şekilde yaşanan ve belgesellere konu olan Senna-Prost rekabeti, bugün bile otomobil sporları tarihinin en büyük takım içi savaşı olarak anılıyor. Ama her şeye rağmen, birbirlerini büyüten iki efsaneden söz ediyoruz. Yıllar sonra Prost şöyle diyecekti: "O öldüğünde, bir parçamı kaybettim."
SON VİRAJ: IMOLA 1994
1 Mayıs 1994. San Marino Grand Prix'si. Dünyanın nefesini tuttuğu bir yarış. Yedinci tur, Tamburello virajı.Tamburello, normalde sorunsuz bir otomobille tam gaz dönülebilen bir virajdı. Senna'nın Williams'ı, saatte 218 km hızla bariyerlere çarptı. O an milyonlar, televizyon başında sadece bir kazayı değil, bir çağın sonunu izledi. Kazanın tam olarak neden olduğu hiçbir zaman belirlenemedi. En muhtemel sebep, direksiyon çubuğunun kırılması gibi dursa da bu sorular, sonsuza kadar cevapsız kalacak. Senna'nın cenazesinde üç milyon insan vardı. Devlet töreniyle uğurlandı. Onun için pist bir tapınaktı; hız, bir dua biçimi. Senna sadece hızla yarışmadı; insanın sınırlarıyla yarıştı. Direksiyonun ardında Tanrı'yı aradı, ve belki de buldu.

