Gazeteci ve yazar Nalan Miri Sözer bu hafta rotayı Alba'ya çeviriyor. Sözer güncesini bizler için şöyle paylaşıyor: "Beyaz trüf mantarı zamanı tüm dünyanın gözleri İtalya'nın kuzeybatı bölgesindeki Alba Uluslararası Beyaz Trüf Festivali'ne çevriliyor. Her yıl 8 Ekim-27 Kasım tarihleri arasında trüf safarisinden, alışveriş pazarlarına kadar birçok farklı etkinlikle 'Alba Uluslararası Trüf Festivali' düzenleniyor. Festival yalnızca bir ürün pazarı değil: trüf avı etkinlikleri, şeflerin canlı gösterimleri, yemekşarap eşleştirmeleri, çocuklara yönelik atölyeler gibi pek çok yan etkinlikleri kapsıyor. Sonbaharda bağlar arasında kaybolmak, Kuzey İtalya'nın rafine mutfağını deneyimlemek isteyenler için gurme cenneti olarak çok cazip bir rota. Festival genellikle Ekim'den Aralık'a kadar tüm hafta sonları etkinlikleriyle dikkat çekiyor.
BEYAZ TRÜF LEZZETİ
Trüf mantarı yemeklerin üstüne taze olarak ve çiğ bir şekilde incecik rendelenerek yeniyor. Kimi restoranlarda tabak fiyatının içine dahil ediliyor ve mantarı seçme şansınız olmuyor. Kalitesi biraz daha yüksek restoranlarda ise beyaz trüf masanızda altın gibi hassas kuyumcu tartısında tartılıyor. Böylece mantarın o yoğun aroması ve keskin kokusu en iyi şekilde hissediliyor. Tepside sunulan tazecik beyaz trüfler koklayarak, seçerek mantarı alıp bu seramoniyi ve sunum seramonisini yaşamak çok etkileyici. Fiyatı, ise mantarın ile etapra tazeliği ve aroma yoğunluğu belirliyor. Ne kadar taze ve büyük ise fiyatı da orantılı olarak artıyor. Kilosu 300 Euro'dan başlayıp 4.500 Euro'ya kadar yükseliyor. En makbul olanı Langhe bölgesinin ürünleri. Alba Beyaz Trüf Pazarı'nda trüfü seçerken, saklarken ve tadarken nelere dikkat etmek gerektiği 'Trüfün Duygusal Analizi' başlığı altında anlatılıyor. Ünlü şeflerle atölye çalışmaları, restoranlarda, pazarlarda bolca mantar tadımları yapılıyor. Oğullarımın çocukluğundan beri bu bölgeye gitme sebeplerimizden biri de köpeklerle yapılan beyaz trüf av heyecanı... 'Kimin köpeği daha büyük mantar bulacak?' heyecanıyla bu ava çıkıyoruz. Tabii o bulunan mantarlar onu bulan köpeğin hakkı olduğu için otomatikman sahibine kalıyor, o da yüksek fiyattan Beyaz Trüf Marketi alanında satılan trüflerin uzmanlar tarafından duyusal değerlendirmeye tabi tutulduğu, kalite ve menşei garantilerinin olduğu bir sistem var. Bu durum, sadece 'görüp almak' değil, 'gerçek bir gastronomik kalite deneyimi' sunulmasına hizmet ediyor.Bu iş için Porsche değerindeki köpekler ya sahipleri tarafından ya da Alba'daki köpek Eğitim Fakültesi'nde eğitiliyorlar. Konu bu kadar mühim olduğu için oraya kadar gitmişken kişi başı 65 Euro olan ve köpeklerle çıkılan 'Truffle Tour'a katılabilirsiniz.
BAĞLARIN ARASINDA YOLCULUK
Şarap ve beyaz trüf mantarı konusunda hayli iddialı olan bölgedeki festival kapsamında tüm restoranlarda, bu mücevher değerindeki mantarı tatmak gustosuna düşkün olanlara heyecan verici deneyimler yaşatıyor. Barolo Kalesi içindeki Wine Museum görülmeli, Barolo ve Barbaresco bağları keşfedilmeli. Albalılar cömert toprakları ve kent soylu mutfakları için İtalya'nın gastronomikalesi diyor. Peki Piyemonte mutfağında neler tatmalısınız? Çok ince kesilmiş makarna çeşidi 'tajarin', fontina peyniri, süt ve yumurta ile yapılan 'fonduta', beyaz renkte ve çok ince kesilen salam 'lardo', 'carne cruda' ismindeki steak tartar yöreye özgü lezzetler. Bol hamurlu klasik İtalyan mutfağının aksine sağlıklı ve rafine lezzetlerle dünyanın en pahalı mutfakları arasında. Bu arada beyaz trüf en çok yumurtalı yemeklerle sunuluyor. Her restoranda farklı şekillerde yapılan ve antipasti olarak sunulan yumurtalı föndü mutlaka denenmeli.
NEREDE NE YEMELİ?
Antine Restoran (1 Michelin)
MANTAR cipsi, zeytinli ananslı tart, çikolatalı bisküvi üzerinde kaz ciğeri gibi çok ilginç atıştırmalıklar sunuyorlar. Fonduta denen yumurtalı sufle mutlaka denenmeli, sosu inanılmaz lezzetli. Bölgeye özgü bir başka yemek ise terayağında ve üzerine peynir, beşamel sos koyularak fınında yapılan salyangoz. Bu yemeklere eşlik etmesi için kırmızı şarap olarak tercihimiz 2008 yılına ait bir Gaja oldu. Kişi başı 150 Euro- All'enoteca Restoran (1 Michelin)
'CARNE cruda' yani çiğ et ve 'fonduta' yani yumurta föndü denenmeli. Tajarin de sunuyorlar ve çocuklar bayılıyorlar. Ana yemeklerden üç farklı et çeşidinin servis edildiği steak tabağını deneyebilirsiniz. Ravyoliye benzeyen etli 'agnolotti' yine çocukların da çok sevdiği bir yemek. Bir michelin yıldızlı ama 2 yada 3 olabilecek kalitede. Şarap listesinde 400 seçenek bulunuyor. Kişi başı 100 Euro

