İsrail'in Gazze Şeridi'ne cuma gününden bu yana düzenlemeye devam ettiği hava saldırılarında ölü sayısının 21'e yükseldiği açıklandı. İsrail ordusundan yapılan açıklamalarda, ülkenin güneyine Filistinli gruplarca yapılan 'roket' saldırılarının karşılığının verildiği belirtildi. Ancak saldırılarda sivillerin hayatını kaybetmesi, ayrıca ölenlerden birinin 12 yaşında bir çocuğun ve 16 yaşında bir öğrencinin de olması, Başbakan Erdoğan'ın 2009 yılında Davos'ta İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'e söylediği "Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz!" sözlerini akıllara getirdi.
Filistinli sağlık kaynaklarının bildirdiğine göre, İsrail ordusuna bağlı hava kuvvetleri, cuma gününden beri gazze topraklarına 36 hava harekatı düzenledi. Aynı kaynaklar, saldırılar sırasında 80'den fazla insanın da yaralandığını açıkladılar. İsrail ise, gazze topraklarından kendi sınırları içindeki güney bölgesine atılan 'roket'ler nedeniyle büyük maddi hasarın meydana geldiğini ve bazı yaralanmaların yaşandığını kaydederek, konuyu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin gündemine taşıyacağını belirtti.
'ROKET ATIYORLAR'
İsrail ordusu, saldırıların 'militan'ların attığı 'roket'ler yüzünden başladığını da iddia ederek, cuma gününden itibaren İsrail topraklarına düşen 'roket' sayısının 180'i geçtiğini vurguladı. Ordunun açıklamasında, bu 'roket'lerin 46'sının Demir Kubbe adı verilen füze savunma sistemi sayesinde etkisiz hale getirildiği bilgisine de yer verildi. İsrailli yetkililer, saldırılarda sivillerin hedef alınmadığını, ölen 20'den fazla Filistinli içinde bir çocuk hariç, tamamının 'terörist' olduğunu da kaydetti.
Olaylar sıcaklığını korumasına rağmen İsrail topraklarına 'roket' atmayı sürdüren İslami Cihad Örgütü ise, İsrail saldırıları devam etsin veya etmesin, eylemlerine devam edeceklerini bildirdi. Örgüt sözcüleri, İsrail'i kendilerini kasten hedef almakla suçlayarak, 'roket' atma yönteminin 'terörizm' değil, kendilerini savunma aracı olduğunu söyledi.
Çocuk katliamı Suriye'nin Humus kentinin Karm El Zeytun ve El Adeviye semtlerindeki çeşitli evlerde işkence edilerek öldürülmüş 57 kişinin cesedi bulundu
Suriye'nin Humus kentinin Karm el Zeytun ve el Adeviye semtlerindeki çeşitli evlerde 28'i kadın, 23'ü çocuk ve 6'sı da yetişkin erkek olmak üzere toplam 57 kişinin cesetlerine ulaşıldı. Muhaliflerin verdiği bilgiye göre, Suriye ordusunun Humus'a girişinden sonra öldürülen kişilerin çoğu akraba. Öldürülenlerin fotoğrafları, muhalifler tarafından uluslararası basın kuruluşlarına da ulaştırıldı.
Humuslu muhaliflerden Ömer Humsi, telefonla yaptığı açıklamada, cesetlerinin çoğunun üzerinde işkence izlerinin bulunduğunu belirterek, bazılarının canlı olarak yakıldığını tespit ettiklerini söyledi. Humsi, cesedi bulunan 28 kadından en az 16'sının öldürülmeden önce tecavüze uğradığını belirlediklerini de kaydederek, fotoğraf ve video yoluyla kayıt altına aldıkları katliamı Birleşmiş Milletler'in (BM) gündemine taşıyacaklarını açıkladı. Muhalifler, dünkü çatışmalarda en az 10 kişinin öldüğünü de duyurdu.
Suriye hükümetinden yapılan açıklamada ise, ölümlerin varlığı doğrulanarak, olayın 'teröristler'in faaliyetleri sonucu gerçekleştiği vurgulandı. Suriye devlet televizyonun haberinde de "Silahlı teröristler Humuslu vatandaşları kaçırıp işkenceyle öldürmüşlerdir" denildi.
Öte yandan, yaşanan katliama dair görüntülerin, New York'ta Arap Baharı gündemiyle toplanan BM Güvenlik Konseyi dışişleri bakanları toplantısının hemen öncesinde ortaya çıkması da dikkat çekti. BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un ev sahipliğinde düzenlenen toplantı öncesinde bir açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, "Suriye halkı katliamdan geçirilirken, uluslararası camia sessiz kalmamalıdır" ifadelerini kullandı.
"Türkiye için diplomatik kabus"
ABD'nin en büyük gazetelerinden Los Angeles Times, Türkiye'nin Suriye krizindeki performansını, "Türkiye, Suriye krizinde Ortadoğu'nun gücü rolünde çırpınıyor" başlıklı geniş bir haber analizde değerlendirdi. Gazete, spotunda da bir zamanlar "Suriye, İran ve Irak ile dost olan Türkiye'nin, Suriye'deki şiddeti durdurmaya çalışırken her üçü ile ilişkilerinin test edildiği" savına yer verdi. Türkiye'nin, kendisi için "Bir Ortadoğu gücü, canlı bir ekonomisi olan, "Arap Baharı' kargaşası arasında bölgeye rehberlik yapabilen dinamik bir İslami demokrasi vizyonu"nun bulunduğunu kaydeden gazete, "Ancak Suriye'deki şiddet ve baskıları durdurma çabalarında tökezledi" yorumunu yaptı.