Sabahın erken saatlerinde iş başı yapan baba ve oğlu, geleneği sürdürmek için yoğun çaba sarf ediyor. Ata yadigarı kazanda su, şeker, limon suyu ve çöven otu ateşte kaynatılıyor, tahta kepçeyle kıvam alması sağlanıyor.
Tepside susamla karıştırılan malzeme, gün boyu ustaların ellerinde yoğrularak helva haline getiriliyor.
Ramazana özel uygulanan bu tarifin lezzetini bilenler, iftar öncesi helva almak için sıraya giriyor.
Mustafa Akgün, gazetecilere yaptığı açıklamada, ramazanın gelmesiyle asırlık tarifi uygulamaya başladıklarını ifade ederek, "Bu, bizim dede mesleğimiz. El emeği çok fazla olan bir lezzet. Üretimde püf noktaları çok fazla. Kavrulmuş susam, şeker ve çöven ile başlıyor mesaimiz. Akşama kadar müşterilerimizin taleplerine yetişmeye gayret ediyoruz. Demirci'nin yanı sıra dışarıya da çok satıyoruz ramazan ayında. İzmir, Ankara ve İstanbul gibi illere de ramazan ayında gönderiyoruz." diye konuştu.
İhsan Akgün ise susamlı helva yapımını babasından öğrendiğini, daha sonra da oğluna öğrettiğini anlattı. Helvanın ramazana özgü olduğunu kaydeden Akgün, ramazanın sona ermesiyle susamlı helva üretimine gelecek ramazana kadar ara verdiklerini belirtti.
İzmir'de yaşayan Sevim Baştürk de Demircili olduğunu, bu helvayla çocukken tanıştığını aktararak, "Ramazan ayının başında mutlaka gelirim İhsan Amcanın helvasını almaya. Çocukluğumuzun unutulmaz lezzeti. Vazgeçemiyoruz, bu ramazanda da geldik." dedi.
