Gerekli yasal düzenlemelerin yapılması halinde fabrika kurup seri üretime geçmek istediklerini belirten Can Baki, "Yüzlerce kişiye iş olanağı sağlanır" dedi
SİNAN DOĞAN (HABER MERKEZİ)
1 yaşında gittiği Avrupa'da uzun yıllar çalışan İzmirli Can Baki, 3. Sanayi Sitesi'nde kurduğu atölye ile normal ticari araçları elektrikliye çeviriyor. 30 yıllık arkadaşı Alman Reinhardt Ritter ile Almanya'nın Stuttgart kentinde hangi marka ve model olursa olsun ticari araçları elektrikliye çeviren teknolojiyi İzmir'e taşıyan Baki, ilk ihracatını dünyanın en büyük kargo firmalarından biri olan UPS Kargo'ya yaptı. Şu ana kadar 1 milyon liranın üzerinde harcama yapan Baki'ye dünyanın bir çok yerinden sipariş geliyor.
Aslen Karşıyakalı olduğunu belirten Baki, Almanya'da işletme okuduğunu ve Amerikalı bir lojistik firması bünyesinde Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde çalıştığını söyledi. Lojistik firmasından ayrıldıktan sonra çeşitli alanlarda işler kurduğunu belirten Baki, "Taşımacılık sektörünü çok yakından tanıyorum. Firmalar ses ve hava kirliliğine neden olmamak için kent içinde elektrikli araçları tercih etmeye başladı. 30 yıllık Alman arkadaşım Reinhardt Ritte ile önce Stuttgart'ta motorlu ticari araçları elektrikliye çevirmek için yatırım yaptık. Bu konuda ciddi bir araştırma geliştirme çalışması içine girdik. Almanya'da elektrikli araçların trafiğe çıkması için mücadele ettik. Ardından Türkiye'de de bu işi yapmaya başladım. 3. Sanayi Sitesi'nde bir atölye kurdum. Türkiye'de de ilk araçlarımızı ürettik. Uluslararası kargo firması UPS için Almanya'da P80 7.5 tonluk aracı dünyada ilk defa elektrikle çalışır hale getirerek, Almanya'daki UPS yetkililerine teslim ettik. Yurtiçinden çok sayıda talep geliyor. Ancak araçlarımız henüz Türk karayollarında trafiğe çıkamıyor. Bu konuda yönetmeliğin çıkması için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na kapsamlı dosya sunduk. Bakanlık yetkilileri de bize bu konuda hazırlık yaptıklarını söyledi" dedi.
MALİYET YÜKSEK
Yönetmeliğin çıkmasıyla beraber İzmir'de bir fabrika kurup seri üretime başlamayı planladıklarını açıklayan Can Baki, "Özellikle lojistik ve dağıtım firmalarında ciddi siparişler geliyor. Teknolojimiz hazır ama yönetmelik olmadığı için seri üretim yapamıyoruz. Şu an motoru Almanya'dan, şarj aletini İsviçre'den, akü sistemini Çin'den getiriyoruz. Bazı malzemeleri ise İzmir'den alıyoruz. Bu nedenle maliyet yüksek. Amacım bütün malzemeleri buradan tedarik etmek. Fabrika kurarsak maliyeti yarı yarıya düşürebileceğiz. Yüzlerce kişiye iş olanağı sağlayacağız. Ayrıca İzmir'de elektrikli otomobillere yönelik güçlü bir yan sanayi kurmuş olacağız. Ben İzmirliyim. Kentime katkı sağlamak istiyorum. İzmir otomotiv sanayinde yeterince güçlü değil. Elektrikli otomobil, iyi bir fırsat olabilir" dedi.
'Sadece lastik sesi var'
Elektrikli araçların benzinle çalışan araçlara göre yaklaşık 14'te bir oranında daha az maliyetli olduğuna dikkat çeken Baki, "Bir ticari aracın yıllık yakıtı 14 bin lira iken, elektrikli araçta bu rakam bin lira. Motor bakımı, yağ değişimi masrafı da yok. Elektrikli araçta lastiğin çıkardığı sesten başka gürültü yok. Bu teknoloji ile ülkemizi petrole daha az bağımlı hale getiririz. Güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenibilir enerjiyi de kullanabiliriz. Artık elektrikli araba teknolojisini durdurmak mümkün değil. Bugün nasıl benzinli araç LPG'ye çevriliyorsa, yarın bir gün de kolaylıkla elektriğe çevrilebilecek" dedi.
Nasıl yapıyor?
Motorlu aracı elektrikliye çevirmenin detaylı bir süreç olduğunu vurgulayan Can Baki, "Araçların motor, yakıt tankı ve diğer tüm yardımcı gereçlerini sökerek, yeni motor ve aksamla yüzde yüz elektrik gücüyle çalışır hale getiriyoruz. Elektrikli araçlar şarj kablosuyla evlerde bile rahatlıkla 10 -12 saat sürede şarj edilebiliyor" dedi.
