SİNAN DOĞAN (HABER MERKEZİ)
Dedesinin bir asır önce kurduğu küçük ticarethanesini dünyanın önde gelen soğutucu firmalarından olan Klimasan'a dönüştüren Ahmet Şenocak, 40 yıl önce başladığı sanayiciliğe gelecek ay nokta koyacak. Ancak girişimcilik yaşamını bitirmeyi düşünmeyen Ahmet Şenocak, oğlu Efe Şenocak ile beraber yurtdışına açılacak. Özgörkeyler ile Gloria Jean's Coffees'in ilk etapta 14 şubesini kuracaklarını belirten Şenocak, ayrıca 80 milyon dolarlık yatırımla Kiev'de rezidans yatırımı planlıyor. "40 yıllık sanayiciyim, artık başka işlere bakmak lazım" diyen Şenocak, İzmir'in geleceği ile ilgili iyimser olduğunu belirtiyor. Şenocak, "Biz belki daha az hırslıyız ama vergimizi düzenli ödeyen, yasalara saygılı insanlarız. İzmir'de gösteriş de yoktur. Kimin zengin kimin fakir olduğunu çok kolay anlayamazsınız" diyor.
- Klimasan'ın da sahibi olan Şenocak Holding'i Brezilyalılar'a sattınız. Klimasan neden bir Türk şirketi olarak devam etmedi?
Biz 2008 yılında şirketin yüzde 70'ini Brezilyalı Metalfrio'ya verdik. Kalan hisseleri de 2011 Mayıs'ında devrettik. Şu an hisselerin tamamı Metalfrio'nun oldu. Bu biraz şans, biraz kader, biraz da günün gerçekleri. Biz üçüncü nesildik. Dedemiz bir kişi, babamız iki kişi. Bizler olduk 8 kişi. Bizim çocuklarımız da olacaktı 15-16 kişi. Adam sayısı artınca problem de büyüyor. Amerikalıların lafı gibi herkes şef oluyor ama Kızıldereli yok ortalıkta. 'Ben patronum, ben de patronum' deyince işler zorlaşıyor. O nedenle şirketlerin 4. nesile geçmesi zor oluyor. Onun da getirdiği bir stres vardı. Yabancıların ilgisi de çok oldu. Yunanlılar, İtalyanlar ve Brezilyalılar talip oldu. En iyi teklifi Brezilyalılar verdi. Klimasan'ın yüzde 61'ine sahip olan Şenocak'ın yüzde 70'ini 46 milyon euroya devrettik.
AYNI İŞE 40 YIL YETER - Brezilyalılar'dan sonra Klimasan'da ne gibi değişiklikler oldu?
Açıkçası hiçbir yeni adım atılmadı. 2008'den bugüne kadar yönetim kurulunda isimler değişti. Antetli kağıtlar değişti. Yönetim kurulunu ayda bir yapardık, şimdi 3-4 ayda bir yapar hale geldik. Son 4 yılda bize çok güvendiklerini biliyorum. O yüzden çok fazla ne yaptığıma karışmadılar. Kararları genellikle biz veriyoruz. Yatırım ve bütçe konularında oturup birlikte karar veriyoruz. Ben haziran sonunda CEO'luğu bırakacağım için yeni bir oluşuma gidilecek. Brezilya'daki CEO da değişti. Sanıyorum bundan sonra daha fazla uluslararası şirket gibi davranmaya başlayacaklar. Haziran sonuna kadar yeni bir reorganizasyon yapılacak.
- Sanayiciliğe devam etmek mümkün olmaz mıydı?
Bir taraftan insan zaman zaman düşünüyor. Neden babamızın bize bıraktığı işi biz çocuklarımıza bırakmadık? Ama söylediğim sebeplerden bu mümkün olmadı. 40 yıldır bu işi yapıyorum. Aynı işi 40 yıl yapmak da yeter. Başka şeylere de bakmak lazım.
14 ŞUBE AÇACAĞIZ - Başka şeyler derken?
Ukrayna'da bir takım yatırımlarımız var. Küçük oğlum Efe orada. 2007 yılından beri Gloria Jean's Coffees'in Ukrayna baş franchise'i bizim. Armağan Özgörkey ve Cemal Özgörkey ile ortağız. Özgörkeyler çok sevdiğimiz aile dostları. 2009'da krizden dolayı işi küçültmüştük. Şimdi yeniden o işi canlandırıyoruz. Odesa'da ve Riviera'da şubelerimiz var. Kiev'de de açacağız. İlk etapta 14 şube açmayı planlıyoruz. Ayrıca Kiev'de bir gayrimenkulümüz var. Bir Türk ve bir yabancı ortağımız ile o gayrimenkulu geliştirmeyi düşünüyoruz. Çok katlı rezidans yapmayı planlıyoruz. Arsamızın 50 kat izni var. Çeşitli firmalarla görüşüyoruz. 60 bin metrekare bir inşaat planlıyoruz. Uygun müteahhit ve ortak bulunca o işe odaklanacağız. Orada arsa dahil 80 milyon dolarlık yatırım olacak. Ukrayna fakir bize göre ama Kiev oldukça gelişmiş bir kent. Orada biraz daha fazla zaman geçireceğim artık.
- Yatırım şevki bitmiyor değil mi?
Sonuçta gene çocuklarımız var. Büyük oğlum Erim, Klimasan'da Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı. Brezilyalılar onun devam etmesini istiyor. Tabii kararı oğlum verecek. Onlar için bir şeyler yapmak zorundayız. Büyüklerimiz bize bir şeyler yaptı, bizim de çocuklarımıza bir şey yapmamız gerekiyor.
- Siz İzmir'in geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu sorunun yanıtı ne açıdan baktığınıza, ne istediğinize bağlı olarak değişir. Eğer İstanbul ile İzmir'i karşılaştırmak istersek bu zaten doğru olmaz. İstanbul'un karşılaştırılacağı şehirler New York, Londra, Moskova, Pekin. İzmir 3-4 milyon nüfuslu bir kıyı şehri. İzmir'in bazı eksileri olabilir ama artıları çok. Selçuk Yaşar bana bir gün uçakta 'İzmir'den İstanbul'a giden bir sanayici olarak ne fark var iki şehir arasında?' diye sormuştu. Ben de 'İstanbul'da hadi bir koyup iki kazanalım deyince oluyor ama İzmir'de bir lira koyarsam başkalarına para kazandıracağım diye düşünülüyor' yanıtını vermiştim. Ancak yine de İzmirli, yasalara saygılı, vergisini düzenli ödüyor. Dolambaçlı yollara gitmediği için de bazı şeyleri başaramamış gibi görünebiliyor. Biz biraz daha rahatız. Canımızı fazla sıkmak istemiyoruz. Trafik az olsun, fazla yürümeyelim diyoruz. Deniz düzse 'bugün de İzmir'e inmeyeyim' diyoruz. Belki biraz daha az hırslıyız ama hırs hırs da nereye kadar. Bir yere kadar başarı getiriyor ama sonrası güç elde etmeye gidiyor. 'Ben daha zengin, daha güçlü olmalıyım" deniyor.
'Coca Cola'dan ödül alan ilk Türk firmasıyız' - Geçtiğimiz günlerde Coca Cola'dan çok önemli bir ödül aldınız. Bize bilgi verebilir misiniz?
Coca Cola Enterprises, 8.5 milyar dolar cirosu olan Coca Cola'nın Avrupa'daki şişeleyici şirketi. Bu firma bizim müşterimiz. Bunlar mükemmeliyetçi insanlar. Klimasan, Coca Cola Enterprises tarafından düzenlenen Tedarikçi Zirvesi'nde değişik kriterlere göre değerlendirilen 61 küresel firma arasından 'En Çok Gelişme Gösteren Tedarikçi' ödülüne layık görüldü. Kalite, teslimat, fiyat ve atmosfere salınan gazların azaltılması konularında en çok gelişme gösterilen şirket seçildik. Ödülü Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO John Brock ile Avrupa Grup Başkanı Hubert Patricot'tan aldım. İlk defa bir Türk firması ve soğutucu firma bu ödülü aldı. Ayrıca eşim ile beraber Londra'daki olimpiyatlara davet edildik.
