Sektörün gelişimi için ihracat birim fiyatının da yükseltilmesi gerektiğine, bunun yolunun da Ar-Ge'den geçtiğine işaret eden Kızılgüneşler, "Nitelikli üreticiler, sosyal standart uygulamalarını da özendirecek" diyerek çalışanlar açısından da avantajlara dikkat çekti. Bu uygulamanın sonuçlarını kendi sektörlerinde çok net bir biçimde göreceklerine inandıklarını ifade eden Kızılgüneşler, "Bu model sanayideki pek çok alanda rahatlıkla uygulanabilir" diye konuştu. Kızılgüneşler, 15 milyar doları aşan net döviz kazancı ve 2 milyona yakın istihdamıyla hayati bir sektör olduklarını belirterek "Mevcut kamu yükleri ve uygulamaları firmaların büyümesini engellemektedir. Kayıt dışı ve kayıt içi arasındaki haksız rekabet de motivasyonu düşürmektedir" dedi.
Projenin hayata geçmesi halinde pek çok firmanın kayıt dışından kaçacağını da vurgulayan Kızılgüneşler, konuyla ilgili olarak Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'yle geniş kapsamlı bir görüşme yaptıklarını ve olumlu geri dönüş aldıklarını kaydetti. Seçime giden Türkiye'de hem 1 Kasım öncesi, hem de sonrasında konunun takipçisi olacaklarını vurgulayan Kızılgüneşler, "Nitelikli üreticiler için ihtiyaç olan bu sistem, adeta sanayinin 'Turquality' programı olmalıdır" diye konuştu.
Sistem nasıl işleyecek?
Hazırgiyim ve konfeksiyon sektöründe faaliyet gösteren üretici firmalar (alt üreticiler de dahil) belgelendirme sistemine tabi olacak. Seçilecek kriterleri karşılama kapasiteleri ölçülen firmalar, sistemin sağladığı olanaklardan yararlanacak. Gelir vergisi, sosyal güvenlik primlerinde indirimler, ihracat teşvikleri, KDV iadelerinin hızlandırılması, teminat miktarlarının indirilmesi gibi avantajlar bulunacak. Bu belge, Ekonomi Bakanlığı'nın koordinasyonunda alandaki birlikler, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler ortaklığında verilecek.