Projeleri ve görüşleriyle İzmir iş dünyasının 20 yılı aşkın bir süredir önemli gündem belirleyici isimlerinden İzmir Ticaret Odası (İTO) Başkanı Ekrem Demirtaş, 'bürokrasiden' şikayetçi oldu. Projeleri ve yenilikleri bürokrasiye anlatamadıklarını söyleyen Demirtaş, "İzmir'de Osmanlı'dan kalma bir bahşiş alışkanlığı var. Bizi bir şeyler karşılığında şikayet eden üyelerimiz var. Bunu ortadan kaldırmak gerekiyor" dedi. "Ankara'da bekleyen onlarca projemiz var. Biz onların ve tüm izmir projelerinin görünmez takipçisiyiz" diyen Demirtaş şunları söyledi:
İzmir sizin için ne anlam ifade ediyor?
İzmir yaşanan ve yaşanacak bir şehir. Medeni dünyaya uyum sağlayacak en uygun şehir. İzmir için bir anket yaptık, bir slogan belirledik. 6 bin kişiye sorduk, 'İzmir Yaşanacak Şehir' çıktı. Geçen yıllarda Singapur Belediye Başkanı geldi. Benim odamdan dışarı baktı ve 'Ne güzel şehriniz var' dedi. Singapur gibi dünya cennetinin belediye başkanı İzmir için çok güzel kent diyorsa, İzmir gerçekten yaşanacak bir şehirdir."
Kuzeyle güneyin farkı
İTO'nun projeleri kamuoyunda hep ilgi gördü. Ancak sürekli engellerle karşılaşıldı. Meyve veren ağaç taşlanıyor mu?
Tüm dünyada bürokrasi var. Bürokrasinin olmadığı yer yok. Kuzey ülkelerinde kurallar işliyor. Kuralların getirdiği bürokrasi var. Güney'e doğru indiğimizde üzüntü verici olay, başka şeyler devreye giriyor. Bizim coğrafyamız, Akdeniz kuşağı biraz kuralın dışına çıkıyor. Karar verme, onay verme makamında herkesi suçlamak istemiyorum ama Osmanlı'dan kalma bir bahşiş alışkanlığı var.
Geri kalmış bir kültür
Nedir bu bahşiş alışkanlığı?
Bugün İzmir'de üyelerimizin bazılarının yaptığı şikayetler var. Başka kişilerin yaptığı şikayetler var. Bir şeyler karşılığında, bazı beklentiler karşılığında yapılıyor bu şikayetler. Bunlar mutlaka önlenmesi gereken şeyler. Bahşiş olayı geride kalmış bir kültür. Bugün kurallar neyse, onun işletilmesi gerekiyor.
Bir örnek verebilir misiniz? Nasıl engelleniyorsunuz?
Bakın, İzmir Ticaret Odası'nın yeni binasının inşaatında toprak altındaki tapulu yerimizde park alanı ve toplantı salonu olarak plan tadilatına gittik. Konak Belediyesi kabul etmedi. Bir şey söylemedik. Çünkü kural buydu, doğruydu. Yeni planlı alanlar yönetmeliğine göre kullanılamaz. Ancak biz neden teklif verdik. Çünkü benzeri İZKA'ya verilmişti, Konak Belediyesi de kendi binası için böyle bir izin vermişti. Bu iki kuruma veriliyorsa bize de verilmesi gerekiyordu. Onlar resmi kurum dendi. Peki biz neyiz? Burası benim şahsıma yapılmıyor.
Yıldırım'ın adaylığı sevindirici
Peki ya tünel projesi Sayın Kocaoğlu, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'nın Mithatpaşa Lisesi önündeki bölümünü yerin altına alıyor. Bizim projemizin bir bölümü. Bunu yaparken diğer bölümlerin de yerin alına alınabileceğini düşünmek lazım. Ayrıca Üçkuyular'dan Menemen istikametine gitmek isteyen bir kişi tüm Körfezi dolaşmak zorunda. Oysa İnciraltı'ndan Çiğli'ye doğru olan Körfez geçişi bir viyadükle çıkılsa... Ortasında bir adada insanlar denize girse... İzmir müthiş bir alan kazanır.
Bu Binali Yıldırım'ın projesi aynı zamanda. Evet, Sayın Yıldırım'ın projesi. Bunun ÇED'le ilgili toplantısı da Oda'mızda yapıldı. Herhangi bir sorun kalmadı. Binali Yıldırım şimdi İzmir'den adayımız oldu. Bu mutluluk verici bir olay. Bu proje daha da hızlanabilir. Bu projeye dahi karşı çıkanlar oldu. İnşallah Binali Yıldırım'ın desteğiyle bu proje uygulanmaya başlanır. KADİR KEMALOĞLU
Herkes ayrı telden çalıyor
İzmir'de eksik olan ne?
Belediyesi, STK'lar, İzmir için uyum içinde çalışmak zorundayız. Bu uyumu son zamanlarda yakalayamıyoruz. Vali, belediye başkanı, ticaret odasıyla; belediye, sivil toplum kuruluşları ve diğer kurumların uyum içinde orkestra gibi çalışmasıyla sonuç alabiliriz. Herkes farklı telden çalarsa o uyum yakalanamaz ve İzmir patinaj yapmaya devam eder. Bizim doğru bulduğumuz projelere onay verilmiyor. Verilmeyince de sesimizi yükseltmiyoruz. Bunun nedeni İzmir'deki ortamı ve iklimi bozmamak.
'Siyasette sınır var, bana ters'
Kruvaziyer turizmi için neler yapılabilir?
Kruvaziyer şirketleriyle sürekli görüşüyoruz. 2016'da buraya gelmelerini sağlamak, 2017 için de etkin gelmelerini sağlamak zorundayız. Bugün limandaki yolcu salonu restorasyonu ile ilgili projeleri hazırladık. Bunu 2016 sezonuna yetiştirmek istiyoruz. Parmak iskelenin yapımıyla ilgili Ulaştırma Bakanlığı'yla görüşmelerimiz sürüyor. İzmir'i home port yapma iddiamız devam ediyor. 3 milyon kruvaziyer yolcu hedefliyoruz.
Siyaseti neden düşünmediniz?
Ben işadamıyım. Bunun yanında bir sivil toplum kuruluşu bünyesinde İzmir için, ülkem için çalışıyorum. Buradaki konumum ülkem için projeler üretmemi sağlayan bir konum. Siyasete girdiğiniz zaman kurallar olur. Sınırlar olur. Oysa ben sınır tanımam, o yüzden siyaset bana ters.