O hep yıldızlara baktı

Gökyüzündeki yıldızlara bakın yere değil. Gördüklerinizden anlamlar çıkarın dedi Hawking. İnsanoğlunun sırrını çözemediği meselelere, uzaya, kara deliklere, yıldızlara kafa yordu. Son yıllarda uzaylılar, gelecek ve dünyanın ne zaman yok olacağıyla ilgili açıklamalarıyla gündeme gelmişti. Gençliğinde yakalandığı motor nöron hastalığını (ALS Amyotrofik Lateral Skleroz) yenip çağının en saygın ve başarılı bilim insanlarından oldu. Doktorlar o dönemin şartlarıyla fazla ömür biçmedi ancak o, 49 yıl boyunca sürekli ölecekmiş gibi yaşadı.

OXFORD BİRİNCİSİ

Stephen William Hawking, 8 Ocak 1942'de Oxford'da doğdu. Biyolog olan babası, annesiyle birlikte Almanya'dan kaçıp Londra'ya taşınmıştı. Oxford Üniversitesi'ni birincilikle bitirip Cambridge Üniversitesi'nde kozmoloji (evren bilimi) doktorası yaptı. Gençliğinde at biniyor, kürek sporuyla ilgileniyordu. Ama Cambridge'teyken motor nöron hastalığı teşhisi kondu ve vücudunun işlevini neredeyse tamamen yitirdi. Ancak bu engel olmadı.
İngiliz kuramcı, hastalığının kendisine bazı faydaları olduğuna inanıyordu. Rahatsızlanmadan önceki hayatından sıkıldığını söylemişti.
Hawking on yıllardır insanlığın diğer gezegenlere kalıcı olarak yerleşmek için harekete geçmesi gerektiğini söylüyordu. 2016'da "Dünyada 1 yıl içinde bir felaketin gerçekleşme ihtimali çok düşük. Ama bu ihtimal geniş bir zaman diliminde artar" demişti. Önümüzdeki yüz yıl boyunca uzayda koloni kuracak teknolojiye erişemeyeceğimizi söyleyen İngiliz dahi, "Bu süreçte çok dikkatli olmamız lazım" diye uyardı insanları.

ROBOTLAR = TEHLİKE

Hawking, robotların insanlardan üstün hale gelebileceğini söyledi. Bir röportajında, "İnsanlığın Dünya'yı terk etmesi gerektiğine inanıyorum" demişti. İklim değişikliği konusuna da değinen astrofizikçi, "Donald Trump'ın Paris Anlaşması'ndan çekilmesi Dünya'nın 250 derece sıcaklıkta ve asit yağmurlarının olduğu Venüs'e benzemesine giden yolu açabilir" ifadelerini kullanmıştı. Kimi ciddiye aldı, kimi dinlemedi bile. Ancak onun yaptığı açıklamaları önümüzdeki yıllarda da hep hatırlayacağımız bir gerçek. Belki de insanoğlunun kurtuluşunun gökyüzünde, uzayda olduğu çok yakın bir zamanda ortaya çıkacak.