Dolarda rüzgar tersine döndü

Geçtiğimiz haftayı 4.70 TL seviyesinden tamamlayan dolar kuru, yeni haftanın ilk işlem gününe 4.66 TL seviyesinden başlarken sonrasında gerilemeye devam etti. Dolar, saat 11.57 itibarıyla 4.5994 seviyesinden işlem görüyor.

Kurun gerilemesinde, Merkez Bankası'nın sadeleştirmeye geçmek üzere olduğu ve haftalık repodan fonlamaya geri döneceği mesajlarının, gelişmekte olan piyasalardaki iyimserliğin etkili olduğu belirtiliyor.

Dolar/TL, sert dalgalanmaların ardından geçtiğimiz hafta çarşamba günü 4.9253 seviyesini görerek tüm zamanların en yüksek seviyesine tırmanmasının ardından, Merkez Bankası'ndan gelen hamlelerle sert düşerek 4.54 seviyesine kadar gerilemişti.

Euro/TL gün içerisinde en düşük 5.4000 seviyesini görürken şu dakikalarda 5.4444 seviyesinde bulunuyor. Dolar endeksi, 0.23 düşüşle 93.99 seviyesinde hareket ederken; euro/dolar paritesi 1.1696 seviyelerinde...

DOLAR KURUNDA 4.59 TL SEVİYESİ KRİTİK

GCM Menkul Kıymetler Araştırma Uzmanı Enver Erkan, "Türk Lirası, Merkez Bankası'nın faiz kararı ve yeni mesajları ile doların da küresel bazda zayıf olması çerçevesinde yeni haftaya diğer gelişmekte olan ülke para birimleriyle beraber yükselişle başladı. TCMB Başkanı Sn. Çetinkaya'nın hafta sonu mesajlar TL'yi olumlu etkilemiş gözüküyor. Başbakan Yardımcısı Sn. Şimşek ve TCMB Başkanı Sn.Çetinkaya Londra'da yatırımcılarla temaslarda bulunacaklar, onun öncesinde finans çevreleriyle bir araya gelen ikilinin mesajları önemliydi. Çetinkaya, para politikasında sadeleşmeye en kısa sürede geçileceğini, eskiden olduğu gibi politika faizinin (ana fonlama faizi) 1 haftalık repo faizi olarak belirleneceğini, politika faizi etrafında dar ve simetrik bir koridor oluşturulabileceğini belirtti" dedi.

Erkan açıklamalarına şöyle devam etti: "Merkez Bankası şu anda ana fonlamayı geç likidite penceresi faiz oranı olan yüzde 16,5'dan yapmaktadır. Ana fonlamanın 1 haftalık repoya yönlendirileceği düşünülecek olursa, faiz koridoru 7 Haziran'da ciddi şekilde yükseltilebilir, fonlama da yüzde 16,5 üzerinde belirlenebilir. Merkez Bankası'nın tüm faiz oranlarını yükseltmesi, dar ve simetrik koridor oluşturması ve fonlamayı geç likidite penceresinden haftalık repoya yönlendirmesi; para politikasında aktif bir rol üstlendiğine ve bağımsızlığına dair yatırımcıları daha çok ikna edebilir. Merkez Bankası'nın 300 baz puanlık faiz artışı sonrasında devamının sadeleşme ile getirilmesi gerektiğini önceki yorumlarımızda belirtmiştik.

Kaynaklara göre faizlerdeki artışın reel sektörün finansmanında, borç kalitesinde, borçlanma maliyetinde, Hazine'nin katlanmak zorunda olacağı faiz maliyetinde artışa neden olması; şirketlerin de yatırım iştahlarının azalmasına, kredi risklerinin yükselmesine neden olabileceği gibi istihdamı olumsuz etkiler. Yatırım ve istihdama ayrılması gereken kaynaklar faiz maliyetlerine gider, büyüme yavaşlar. Kaynaklara göre, her 100 baz puanlık faiz artışının ekonomiye yükü yaklaşık 10 milyar TL, 300 baz puanlık faiz artışının da bu bağlamda ekonomiye yaklaşık olarak 30 milyar TL yük getirdiğini söyleyebiliriz."

GCM Menkul Kıymetler Araştırma Uzmanı Erkan teknik olarak ise şöyle değerlendirdi: "TL'de kısa vadeli tepki düşüncesinin gündemde kalmayı sürdürmesi durumunda ilgili tepkiler 4,66 başta olmak üzere 4,62 ve 4,59 bölgesine kadar devam etmek isteyebilir. Özellikle de bu süreçte tepkiler tamam mı devam mı sorusunun cevabında 4,59 yakinen takip edilmelidir. Son dönemde gerçekleşen negatif fiyatlama davranışının/tepki düşüncesinin 4,59 bölgesi ile sınırlı kalması, kura yönelik daha alt bölgelerin telaffuz edilmesini zayıflatmaktadır. Bu sebeple de olası tepkilerin ilgili ortalamadan gerçekleşeceği dönüş ile son verebilme ihtimali hafta genelinde gündemimizde yer almayı sürdürebilir. Dolar/TL kurunda kısa vadeli görünümde tepki düşüncesi gündemde yer alır mı/trend görünümü etkisini güçlendirir mi sorusunun cevabında 4,8050 ve 4,69 seviyeleri yakinen takip edilmelidir."