Yeni nesil ekonomi sistemi İzmirli Tuğçe’ye emanet

İzmirli Tuğçe Pala, ABD’de Stanford Üniversitesi’nce başlatılan iklim değişikliğine yol açmadan dünyanın yeni ekonomini sistemini yaşama geçirecek projenin Berkeley ayağının liderliğini üstlendi. Pala, “Hedefimiz sıfır derece yani kirlenmenin olmadığı ortamı oluşturmak” dedi

NİHAN YARKENT İNCE

Dünya her geçen gün kirlenirken küresel ekonomi de "temiz" bir sayfa açmak için harekete geçti. Dünyanın en saygın üniversitelerinden Stanford Üniversitesi'ne bağlı Kozmetsky Global Collaboratory "Sıfır Derece Projesi" ekonomi portalı geliştirmek üzere çalışmalara başladı.
Amerika'da yaşayan İzmirli Tuğçe Pala tarafından yürütülecek proje, iklim değişikliğine karşı yeni nesil bir ekonomi anlayışını genç nesile aşılayacak. Pala, yeni ekonomi sistemini Yeni Asır'a anlattı.
- Sıfır Derece Projesi tam olarak nedir?
Projedeki "sıfır" kelimesi "dünyayı kirletmeyen" anlamını taşıyor.
Dünya küresel ekonomi kaynaklı her geçen gün daha da ısınıyor.
Bunun sonu da hiç iyi görünmüyor.
Sadece Akdeniz'de iki derecelik bir sıcaklık artışının zincirleme olumsuz etkileri olacak. Bu yüzden iklim değişikliğine yol açmayacak bir ekonomi portalı, yeni nesil bir ekonomi sistemi geliştirmeyi amaçlıyoruz.
BÜROKRASİ AĞIR İŞLİYOR
Siz projenin hangi noktasındasınız?
Proje, Stanford Üniversitesi yönetiminde Berkeley, Santa Cruz, Hawai üniversiteleri ile Nevyork'taki The Global Center for Advanced Studies işbirliğinde gerçekleşecek.
Ben, Berkeley ayağının proje lideriyim. Amacımız, böyle önemli bir konuyla ilgili genç girişimcilerle, öğrenci gruplarıyla ve akademisyenlerle işbirliği yapıp farkındalık yaratmak ve yeryüzünün ısısının daha da artmasına sebep olmadığımız aktivitelerde bulunduğumuz sıfır derece günler yaşamak.
- Bu proje hükümetlere bir yol haritası mı sunacak?
Bu tarz büyük değişimleri içeren konularda bürokrasi çok ağır işliyor.
Bunu bildiğimiz için daha ufak bazlı bir yöntemle ilerleyeceğiz.
ÖRNEK BİR EKOSİSTEM
- Nasıl ilerleyeceksiniz?
Üniversiteler, akademisyenler, öğrencilerle yola çıkıp çok yere ulaşmak istiyoruz. Beş üniversiteyle başladık, önümüzdeki yıl elliye ulaşacağız. Sonuçta hükümetlerin de dikkatini çekecektir elbette ama hedefimiz ekonomiye yeni girecek olan genç girişimciler.
- Neden hedef girişimciler?
Yeryüzü daha da fazla ısınmaya devam ederse önüne geçemeyeceğimiz şeyler yaşanacak. Örneğin bu sene California'da yangınlar çıktı, bunların nedeni iklim değişikliği. Su problemi dünyanın gündeminde ancak hala aynı ekonomi sistemiyle gidersek su bile içemeyecek duruma gelinecek. Farkındalığı yüksek çevreci insanlarla çalışmayı planlıyoruz. Amaç girişimciler aracılığıyla örnek bir ekosistem yaratmak.
- İzmir'den Amerika'ya uzanan yolculuk nasıl başladı?
Aslen İzmirliyim. Ege Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olduktan sonra ikinci bir üniversite okumak istedim ve Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım ön lisans programını bitirdim. Erasmus Değişim Programı kapsamında İtalya Modena ve Reggio Emilia Üniversitesi'nde Avrupa Dilleri ve Kültürleri bölümünde eğitimime devam ettim. Almanya hükümetinin bursunu kazanarak Münih Ludwig Maximilians Üniversitesi'nde ileri seviyede Almanca eğitimi aldım. Mezuniyetimin ardından İngiltere'nin en iyi 10 üniversitesinden biri olan Warwick'te Uluslararası Politik Ekonomi üzerine yüksek lisans yaptım.
ÇOK SAYIDA FARKLI PROJEDE YER ALDIM
Hala Amerika'ya gelemedik?
Aslında projenin ne kadar önemli olduğu ve kimlerin çalıştığını anlamak için bu eğitimi anlatmak gerekiyor. Yüksek lisansım bitince Londra Uluslararası Parlamento Çalışmaları Merkezi'nde araştırmacı olarak çalıştım. Hamburg Uluslararası Ekonomi Enstitüsü'nde bir kitap projesinde asistan editörlük yaptım. İsveç'te Uluslararası İlişkiler ve Kalkınma Çalışmaları Enstitüsünde ikinci yüksek lisansımı bitirdim. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün Kenya'daki kırsal kalkınmaya yönelik yaptığı bir projede çalıştım. Avrupa Yatırım Bankası'nda Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yapılan enerji, istihdam, beyin göçü, demokratikleşmeyle ilgili birçok farklı projede yer aldım.
KAPIYI BİRİ AÇACAKTIR
Henüz 30 yaşındasın. Yurtdışında çalışma hayatında, Türk olmak nasıl bir duygu?
İngilizce, Almanca ve İtalyancam çok iyi hatta yeminli tercümanım. Bunun yanısıra orta seviyede Fransızca ve İspanyolca, başlangıç seviyesinde Japonca biliyorum. Yurtdışında yaşamak güzel olabilir ama her zaman her şey tozpembe değil. Ön yargılar oluyor. Ama onları aşıyoruz bir şekilde.
Hiçbir emeğin karşılıksız kalmadığını gördüm.
Onlardan daha birikimli olmalıyım dedim ve bir kapıyı durmadan çalarsan, mutlaka biri açacaktır diye düşündüm. Ve öyle de oldu.
EĞİTİMİM DİKKAT ÇEKTİ
- İnanılmaz hala Amerika yolculuğuna giremedik.
Sen anlatırken ben yoruldum. 5 yıl Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde eğitim görüp çalıştıktan sonra beyin göçü tersine döndü ve ülkeme geldim. İki yıl boyunca aile şirketimizi büyütmek için burada çalıştım ve iki yıl önce de Amerika'ya taşındım. Silikon Vadisi'nde bir danışmanlık firmasına çalışıyorum. Bu firma Sıfır Derece gibi dev projelerin ilerlemesi konusunda ilgili kurumlara hizmet veriyor. Eğitimim onların da dikkatini çekti ve Stanford Üniversitesi'nde iklim değişikliğiyle ilgili bir projede çalışmam da böyle başladı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.