Denizli'de 'Yeraltı Pamukkale'si olarak alınan ve yapılan düzenlemelerle 2002 yılında turizme açılan 2 milyon yıllık Kaklık Mağarası, yüzlerce metre derinlikten yüzeye çıkan kükürtlü ve yoğun karbonatlı jeotermal suyuyla, cilt hastalıklarına şifa arayanların uğrak yeri olmaya devam ediyor.
RAHATSIZLIKLARA FAYDALI
Honaz ilçesine bağlı Kaklık Mahallesi'nde bulunan mağara, içindeki UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Pamukkale'ye benzer travertenleriyle 'Yer altındaki gizli Pamukkale' olarak da biliniyor. 2 milyon yıl önce oluşumu başlayan ve tavanında oluşan çökme sonucu keşfedilerek 2002 yılında turizme açılan mağaranın yanında, sazlıklar arasında yer altından kaynayarak çıkan serbest veya kanallar içinde akan termal sular, yöre halkınca 'Kokar Hamam Pınarı' olarak anılıyor. Kaklık Mağarası'ndaki havuzlar, Pamukkale'dekine çok benzeyen basamaklar halinde üst üste oluşurken; tavanı ise damlataşı, sarkıtlar ve dikitlerle süslü yapısıyla dikkat çekiyor. Yılın her mevsiminde 24 ile 25 derece sabit sıcaklıkta olan berrak, renksiz ve kükürt kokulu termal su, antik çağlardan bu zamana bazı cilt rahatsızlıklarına da iyi geldiği belirtiliyor. Doğal koruma alanı olan ve 190 metre uzunluğundaki Kaklık Mağarası'na ahşap merdivenlerle iniliyor. Daire şeklinde tahta yolu ile travertenlerin etrafında dolaşma imkanı sunuyor. Kaklık Mağarası yerli ve yabancı turistler tarafından hala daha ilgi çekmeye devam ediyor.
ÜRÜNLERİN VERİMİ ARTIYOR
Mağarada çıkan yoğun kükürtlü suyun tarlaların sulanmasında da kullanıldığı, su içindeki kükürt nedeniyle bölgede yetişen ürünlerin kalitesinin ve veriminin arttığını anlatan Kaklık Mağarası görevlisi Ali Kuzgun, "Mağaramız deri ve cilt hastalıklarına faydası olan suyun özellikle bu konularda tedavi amaçlı kullanılan bir mağaradır. Çökme sonucu oluşmuş bir mağara, ilk keşfi 1839 yılında 2 Fransız keşifçi tarafından yapılmıştır. Ondan sonra sulama amaçlı yakın tarihte bir bölge kırılarak açığa çıkartılmıştır. Mağaramızın asıl özelliği yer altı Pamukkale olmasıdır. Çünkü suyun içerisinde bulunan çinko ve aşırı derecede bulunan kirecin oluşturduğu tabakalar, yer altında Pamukkale'yi oluşturmaktadır.
KÜKÜR ORANI FAZLA
Aynı zamanda mağaranın bir diğer özelliği de içerisindeki kükürttün fazla olmasından dolayı astım, deri, cilt hastalıkları, mantar, egzama ve kaşıntı gibi rahatsızlıklara faydası olduğu düşünülmekte. Bu yüzden çok fazla ziyaretçi alıyoruz. Mağaramız iddia ediyorum en güzel mağaralardan birisidir" diye konuştu.
ESSIZ BIR GÜZELLIGE SAHIP KENT
DENİZLİ Ankara karayolunda il merkezine 30 kilometre mesafede Honaz ilçesine bağlı Kaklık Mahallesinde bulunan Kaklık Mağarası; damlataşı, sarkıtları ve dikitleriyle Pamukkale'de bulunan travertenlere benzer, traverten basamaklarıyla eşine rastlanmaz güzelliğe sahip.
MAĞARA içerisinde bol miktarda termal su bulunuyor. Berrak, renksiz ve kükürt kokulu olan bu su varlığı bazı cilt hastalıklarına iyi geldiği biliniyor. Ayrıca mağaranın yakınında ziyaretçilerin istifadesine sunulmak üzere yapılan yüzme havuzu, küçük amfi tiyatro, seyir alanları, kafeterya ve kameriyeler Mayıs 2002 tarihinden itibaren turizmin hizmetine sunuldu. Kaklık Mağarasının doğrudan gün alan ve sürekli damlayan veya akan duvarlarında, sık bir yosun ve küçük yapraklı sarmaşık türü bitkiler gelişti. Aydınlanmaya bağlı olarak gün içinde yeşilin değişik tonlarını alan bu bitkiler, mağaraya ayrı bir güzellik katıyor.

