Seri katilin avukatı olur musunuz?

Bazı avukatlar, olayın ahlaki ve sosyal yönünü göz önüne alarak istifa hakkı olması gerektiğini savunurken, bazıları ise sanığın savunulması gerektiğini öne sürdü


Bazı avukatlar, olayın ahlaki ve sosyal yönünü göz önüne alarak istifa hakkı olması gerektiğini savunurken, bazıları ise sanığın savunulması gerektiğini öne sürdü
ALİ EYCE (HABER MERKEZİ)
İzmir'deki seri katil zanlısı Hamdi Ayri'nin, Baro tarafından görevlendirilen avukatının, "Vicdani kanaatiyle" davadan çekilmek istemesi avukatları böldü. Bazı avukatlar, olayın ahlaki ve sosyal yönünü göz önüne alarak istifa hakkı olması gerektiğini savunurken, bazıları ise sanığın durumunun değil hukukun gereğinin önemli olduğunu belirterek, sanığın savunulması gerektiğini öne sürdüler.
DAVADAN ÇEKİLDİ
İzmir'de önceki gün ilk duruşmasına çıkan, ikisi kadın 3 kişinin katil zanlısı Hamdi Ayri'ye baro tarafından atanan avukat Lütfi Aksu, duruşmanın ardından "Vicdani kanaati ve kişisel kararıyla davadan çekildiğini açıkladı. Ancak baro tarafından atanması nedeniyle yasaya göre kamu görevi yaptığı için istifa ettiğinde hakkında "Görevi kötüye kullanma" suçundan dava açılacağını öğrenince, bu kez İzmir Barosu'na başvurarak davadan alınmasını talep etti. Bu "Vicdani kanaat" ise hukukçular arasında yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
"ÖNCE İNSANIZ"
Seri katillerin ya da canavarca bir hisle, insanları öldürdükleri iddiasıyla yargılananların avukatlığından istifa edebilme hakkı olmalı mı olmamalı mı? Hukukçuların çoğu, önce insan olduklarını, aileleri bulunduğunu, toplum içinde yaşadıklarını ve vicdanlarının bu tür davada savunma yapmaya elveremeyeceğini söyleyerek, istifa hakkını savunurken, kimi hukukçular ise, olaya vicdani yönden değil, görev ve mesleki yönden bakıp, cani de olsa herkesin savunma hakkı bulunduğunu ve Anayasa'nın bu konuda bağlayıcı hükümleri olduğunu hatırlatarak, görevi hukuk adına yapabileceklerini söylediler.
"GEREKÇELERİM VAR"
Tartışmanın odağındaki Avukat Lütfi Aksu ise davadan çekilmek istemesinin iki nedeni olduğunu söyleyerek, "Birincisi vicdani nedendi. Çünkü mağdurların aileleri ve kendi ailem ve çevremdeki aileler benim bu davaya bakmamı istemiyorlardı. Ayrıca mağdur ailelerin halleri beni çok etkiledi. İkinci durum ise hukuksal nedenimdi. Sanığın avukatı olarak görevlendirilmiştim ama sanık benim bu görevimi yapmama olanak sağlayacak olumlu hiçbir adım atmıyordu. Ben sanıkla iletişim kuramamışken onu hakkını hangi nedenlerle savunabilirim ki. Benim savunma hakkımı engellediği için ona daha fazla avukatlık yapmak istedim" dedi.
İSTİFA HAKKINI SAVUNANLAR
Avukat İlve Uluğ Yücesoy:
"Savunma hakkı kutsaldır ama seçme hakkımız da olmalı. Cem Garipoğlu gibi birine yüzlerce avukat talip oluyor ama bu adamın parası olamadığı için sanırım avukat tutması zor olur. Bu davanın ne yazık ki bu açısı var. Ben toplumsal vicdan açısından bu davayı almazdım. Seçme hakkım olmadığı için de istifa ederdim."
Avukat Yusuf Akın: "Bir caninin savunma hakkını zorunlu ya da gönüllü üstlenmek istemem. Çünkü toplumsal ve hukuksal anlamda, ahlak ve vicdan tartısında, yaşam hakkı savunma hakkından çok ama çok önde gelir. Sebepsizce, günahı olmayan insanları kendine kurban olarak seçtiği iddia edilen kişinin savunmasını üstlenmek, bu masun kişilerin yaşam haklarının yok etmek demektir."
Avukat Ali Onar: "Meslek ilkelerine aykırı olsa da ben her şeyden önce bir insanım. Böyle bir vahşi cinayete ve böyle vahşi cinayete kurban gitmiş insanların karşısında insan olmamın verdiği duygu yoğunluğum daha ağır basar ve böyle bir davaya bakmam."
Avukat Yavuz Oran: "Görev verilseydi istifa ederdim. Avukatım diye her davaya girmek ve her davada görev almak gibi bir zorunluluğu da kimse bana izah edemez. Önce kendi düşüncelerim ve vicdanı durumun gelir."
Avukat Evrim Eren: "Herkesin savunma hakkının varlığını saygı duyuyorum ama bu tür vahşi cinayetlerde bir sanığın avukatı olmayı kabul edemem."
Avukat Fatih Şimdi: "Hiç kimse bir davayı almak için zorlanamaz. Her sanığın muhakkak savunma hakkı var bu kutsal ama her avukatında müvekkilini seçme hakkı var. Avukatta bu işi yapmaya zorlanamaz. Üstelik inanmadığınız bir davada sanığa zarar verirsiniz. Bu sıradan bir olay değil."
Avukat Mehmet Emin Keleş: "Olay çok ilginç. Kanun avukat atanmasını emrediyor. Bence yapılması gerekiyor ama ben yapmam."
Avukat Şener Özterzi: "Adamla konuşurdum. Ben öldürdüm derse istifa ederim. Bu tür suçlu bir adamın neyini savunacağım. Ama öldürmedim ya da başkaları öldürttü derse görevimi yerine getirir ve gerçeği ortaya çıkarmaya çalışırdım."
GÖREV SORUMLULUKTUR DİYENLER
Avukat Atilla Ertekin: "Elimden gelen en iyi şekilde yaparak, sanığı savunurdum ve yasanın uygulanmasını sağlardım. Adil bir yargılanma herkesin hakkıdır."
Avukat Aykut Dikencik: "Suçluluğu ispat edilinceye kadar herkes masumdur. Savunma görevini yapmakla görevli olduğumuz için öncelikle bu görevimizi yerine getirip, sanık suçlu ilan edilene kadar onun savunmasına yardımcı olmamız gerekir. İstifa etmek suçlu olduğunu ilan etmektir. Ben görevime devam ederdim."
Avukat Hadi Genç: "CMK dışında görevden vicdanı kanaatle çekilmenin sorumluğu var. Avukatların her davaya girmesi gerekiyor, çünkü herkesin savunmaya ihtiyacı vardır. Hukuk bunu gerektirir."
Avukat Mehmet Sürücü: "İki duygu arasında kalır ve içimde mücadele ederdim. Amatör avukatlık ruhum bu davayı almaya zorlardı ama çevre baskısı nedeniyle bu davayı almamayı da düşünürdüm. Birinci düşünce doğru olandır. Hukuk fakültesinde 'biri sizi yaraladığında onun avukatlığını üstelenir misiniz?' diye sormuşlardı, biz de üstlenebileceğimizi söylemiştik. Avukatlık bu yüzden kutsal bir meslektir."
Üç ildeki avukatlar savunmak istemedi
2006'da, 6 ilde 7 kişiyi öldüren katil zanlıları Mehmet Karahasan ile Yiğit Bekçe'nin savunmasını için görevlendirilen iki avukat vicdanları elvermediği gerekçesi ile davaya bakmayı reddetmişti. 2008'de İstanbul Küçükçekmece'de Mehmet (12) ve Emre (11) Kavaklı kardeşlerin katil zanlıları için baro tarafından görevlendirilen avukat, "Benim de çocuklarım var. Bu kişileri savunmak istemiyorum" deyince savcı kabul etmedi. Görevlendirilen ikinci avukat da sadece mahkeme salonunda yanlarında bulunmayı istedi. Yine 2008'de dershanesine icra işlemi için gelen Avukat Ebru Düzgen'i tabanca ile bacağından vurduğu iddiasıyla adliyeye sevk edilen zanlıyı, Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli'ndeki avukatlar savunmak istemeyince, savcı İstanbul'dan avukat istedi.
Ücretlerini Adalet Bakanlığı ödüyor
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nda (CMUK) 1992'de yapılan değişiklikle, yakalanan kişi veya sanığa, talebi halinde Baro tarafından avukat atanmaya başlandı. 2005'te yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ile genişletilen uygulama kapsamında, CMK avukatlığı yapmak isteyenler, bağlı bulundukları barolara başvurarak meslek içi eğitim aldıktan sonra baro tarafından görevlendirilmeye başlandı. Ücretleri Adalet Bakanlığı tarafından ödenen ve bir ağır ceza dosyası için 462 TL alan CMK avukatları, yasaya göre atandığında görevini bırakamıyor. Eğer bırakmak isterse, baroya başvurup haklı gerekçeler gösterdiğinde, görevden alınıp yerine başka bir meslektaşı atanıyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.