Ev hapsi verildi ama denetleyen kimse yok

ERTAN GÜRCANER (HABER MERKEZİ)
Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan operasyonların ardından açılan davada çıkan 17 tahliye kararının yankıları sürerken, bu sanıklardan 7'si hakkında verilen ev hapsiyle ilgili bir belirsizlik yaşanıyor. Hilmi Özen, Serdar Selçuk Savcı, Ali Süha Sabuktay, Mehmet Sayar, Hakan Say, Ata Karataş, Ömer Devrim Ergin'e serbest kaldıkları geçtiğimiz Cumartesi akşamından bu yana evlerinde bulunup bulunmadıklarına dair hiçbir denetim uygulanmadığı belirtildi. İZENERJİ Genel Müdür iken polis operasyonu ile gözlem altına alınan ve ardından da tutuklanarak Buca Cezaevi'ne gönderilen Ali Sabuktay ve Bilgi Teknolojileri Daire Başkanlığı görevini yürüten Selçuk Savcı, ziyaret ettiğimiz evlerinde yaşadıklarını Yeni Asır'a anlattı.
Sabuktay, kendilerine bu şekilde verilen ev hapsi kararının nasıl uygulanacağına ilişkin yönetmeliğin henüz hazırlanmadığının söylendiğini dile getirdi. Cezaevinden tahliye olmasının üzerinden 4 gün geçmesine rağmen henüz kimsenin gelip evde olup olmadığını kontrol etmediğini belirten Sabuktay, "Aslında bu ev hapsi deği. Teknik olarak biz tahliye olduk. Ev hapsi hükümlüler için oluyor. Bizimki ev dışına çıkmamak koşulu ile tahliye. Onun uygulaması tam net değil. Bu anlamda biz ilk uygulamayız. Yönetmeliği de henüz hazırlanmamış. Sanıyorum biz ilk uygulama olduğunmuz için bu konuda içtihat oluşturacağız" diye konuştu.
Avukatının koşulları öğrenmeye çalıştığını belirten Sabuktay kendilerine şu ana kadar yapılan bir tebligatın da bulunmadığını sözlerine ekledi. Ev hapsi olsa da bu kadar alan birçok şeyi yapmaya yeter. Yeniden işlerime başlayacağım. Eve internet bağlatıp bilgisayar alacağım. Zaten benim yaptığım işlerin çoğu masa başında yazıp çizerek, tasarlayarak yaptığımız işlerdi. Onlara engel olmayacak. 10 günde bir arkadaşlarımla toplantı yapıp işleri koordine etmeyi, daha çok çalışmayı düşünüyorum. Oradaki insan öyküleri üzerine bazı notlarım vardı. Onlardan bir öykü yazmayı düşünüyorum. Zaten bir kitap çalışmasını cezaevinde iken tamamlamıştım. Bunların hepsi benim orayı verimli kılmaya yönelik çabalarımdı.Herhangi bir kırgınlığım, pişmanlığım yok. Negatif duygu geliştirmemeye, pozitif yapıcı olmaya gayret gösteriyorum. Daha hırslıyım. Daha çok çalışıp, daha çok üreteceğim" diye konuştu.

'SEVİNEMEDİM'
Bilgi Teknolojileri Daire Başkanı Selçuk Savcı da tahliye olmasına sevinemediğini belirtti. Savcı, "Bu hak ettiğimiz bir şey değildi. Biz tahliye olurken Genel Sekreterimiz Pervin Şenel Genç'in tek tutuklu sanık olarak içerde kalması bizi çok üzdü. Kişisel açıdan düşündüğümüzde daha sağlıklı bir ortamda yaşıyoruz. Ama bir belirsizlikte var. İlk defa ev hapsi bize uygulandığı için nasıl yapılacağı, nasıl uygulanacağı konusunda da tam netlik yok. O açıdan biraz zorluk yaşıyoruz. Herhalde bir süre sonra netleşecektir. Henüz bize mahkeme kararı tebliğ edilmedi. Nasıl uygulanacağı tebliğ edilmedi. Diyelim ki hastalandık. Nereye başvuracağımızı bilmiyoruz. Zorunlu hallerde evden nasıl ayrılacağız, nerelere başvuracağız, kimlerle görüşeceğiz bilemiyoruz. Bunlar hep sıkıntı tabi" diye konuştu.
Öte yandan, uzmanlar yargılama aşamasında uygulanan bu ev hapsi uygulamasının daha önce ev hapsi cezası alanlarla ilgili aynı uygulamaya tabi tutulabileceği görüşünü savunuyor. Buna göre, ev hapsi alan kişi evinden dışarı çıkmamak üzere cezaevinden evine gönderiliyor. Hakkında mahkeme tarafından verilen ev hapsi gereği kişi, ikamet ettiği evden dışarı çıkamıyor. Bu kişi bulunmak zorunda olduğu evinde istediği şekilde hareket edebiliyor. Evini terk edemiyor ama evine misafir alabiliyor. Ev hapsi cezasına uygulamasında denetim mahkemenin görevlendirmesine göre bazen Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ekipleri tarafından bazen karakol polisleri tarafından, bazen ise her ikisi tarafından da yapabiliyor. Denetimlerde polis ya da görevli sivil memur hakkında ev hapsi bulunan kişinin evine rastgele saatlerde gidiyor ve onun evde olup olmadığını denetliyor.

"ÖRGÜTÜM FAALİYETİNİ SÜRDÜRÜYOR"
17 kişinin tahliyesine karşın cezaevinde tutuklu kalan tek sanık olan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Pervin Şenel Genç, cezaevinden belediye çalışanlarına mektup gönderdi. Genç, "Ne mutla örgüt yöneticisi olsam da üyelerim dışarıda. Örgütüm faaliyetlerine devam ediyor" dedi. Genç, mektubunda "Bana tahliye verilmedi, verilmesin. Bugün verilmez 3 ay sonra, 6 ay sonra veya bir yıl sonra mutlaka verilecek. Geçen yıl tutuklandığımda en çok endişe duyduğum unutulmaktı. Ama 15 aydır olan desteğinizi, karar açıklandığında isyanınızı, üzüntünüzü görünce, yanıldığımı anladım Cuma akşamı cezaevi betonlarının içine dimdik girebildiysem sizlerin desteği sayesindedir" dedi.
Kendisinin 3 ay daha cezaevinde kalacak olmasından çok Hilmi Özen, Selçuk Savcı, Mehmet Sayar ve Ali Sabuktay'ın konutunu terk etmeden adli kontrollü tahliye kararlarını içine sindiremediğini belirten Genç, üç ay daha sabredeceğini, bekleyeceğini söyledi. Genç, sağlığı bozulmadığı takdirde 3 ay, 6 ay, veya 1 yıl sonra yine belediye çalışanlarının arasında olacağını belirterek, yine kaçma tehlikesi, örgüt kurup yöneticisi olduğu gibi saçma gerekçelerle tutukluluğunun devam ettiğini belirtti.
Genç, "Ama ne mutlu bana örgüt yöneticisi olarak tutuklu olsam da üyelerim dışarıda. Demek ki benim örgütü faaliyetine devam ediyor, edecek. Örgütümüz tabii ki faaliyetine devam ediyor olacak. Çünkü bizler 5216 ve 5393 sayılı kanunlarda yönetilmek üzere belediye örgütünün çalışanlarıyız. Teşkilatımız faaliyetleri asla aksayamaz. Bizim örgütümüz yasalar gereği 24 saat doğumdan ölüme her alanda İzmir halkına hizmet vermek zorunda. Böyle bir örgütün yöneticisi olmaktan her zaman gurur duyuyorum. Yönetici olarak diyorum ki 5393 ve 5216 sayılı kanunların örgütümüze verdiği görevleri aksatmadan yürütün. Otobüsler, metro, gemilerin seferleri aksamasın. Şu yaz günlerinde halk susuz kalmasın. Parklarımızın yollarımızın çiçekleri solmasın. Kamunun parası yine doğru yerlerde kullanmaya devam edin. Yine kooperatiflerden alışveriş yaparak köylüye, üreticiye destek olmaya devam edin. Yaş haddine kadar zamanım var. Bu talimatları sizlere yazılı olarak değil, sözlü olarak vereceğim günleri heyecanla bekliyorum" dedi.
Genç, 9 Temmuz günü yazdığı mektubun sonuna ise "Genel Sekreteriniz Pervin Şenel Genç tutuklu. (434+90)" imzası attı. Rakamlarla cezaevinde yattığı günleri ve yatacağı günleri hatırlattı.