FETHULLAH GÜLEN İÇİN YAKALAMA KARARI

İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimi, 14 Aralık soruşturması kararında Gülen için 'terör örgütü liderliği'nden yakalama kararı çıkardı

Hakim, Tahşiye kumpası operasyonunda gözaltına alınan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'yı silahlı terör örgütü yöneticiliği, eski polis şefleri Ergüder, Erçıktı ve Kılıçaslan'ı da örgüt üyeliğinden tutukladı. Tutuksuz yargılanmaları kararlaştırılan Ekrem Dumanlı ve 9 polis için de yurtdışı yasağı kondu
VELİ SARIBOĞA-FATİH ULAŞ
Paralel Yapı'nın medya ve emniyet ayağına yönelik, Nur cemaatine bağlı Tahşiyeciler grubuna kumpas kurdukları iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında Pensilvanya'daki Fethullah Gülen için yakalama kararı çıkarıldı. Gülen'in Türkiye'ye iadesi için ilk somut adım olarak kayıtlara geçen kararı, Reuters Haber Ajansı da TRT Haber'e dayanarak duyurdu. Soruşturmada, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca yasadışı silahlı terör örgütünün "yöneticisi", emekli emniyet müdürü Tufan Ergüder, emniyet müdürü Ertan Erçıktı ve emniyet amiri Mustafa Kılıçaslan da "üyesi" olmak suçlarından tutuklandı. Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ile 8 şüpheli polis memuru ise haklarında yurtdışına çıkış yasağı kararı konularak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Silahlı terör örgütü

Paralel Yapı'ya yönelik operasyonda gözaltına alınan isimlerden gazeteci Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca, "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme ve iftira" suçlarından, emekli Emniyet Müdürü Tufan Ergüder, polis Erdem Kısa, polis memuru Mehmet Ali Doğan, komiser yardımcısı Rıfat Aslan, polis memuru Yakup Ergün, polis memuru Recep Güleç, polis memuru Çetin Öztürk, emniyet müdürü Mustafa Kılıçaslan ve emniyet müdürü Ertan Erçıktı, "silahlı terör örgütüne üye olma ve iftira" suçlarından, Komiser Ali Cihan da "Cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, iftira" suçlarından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.

Gülen için "şüpheli" ifadesi

Şüphelilerin sorgusu önceki gece 23.30'da bitti. Ancak İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimi Bekir Altun kararını dün 14.00'te açıkladı. Kararda Hakim Bekir Altun dikkat çekici tespitler yaptı. Hakim Altun, Gülen için "şüpheli" sıfatını kullandı. Savcı ise Pensilvanya'daki Gülen hakkında yakalama kararı talep etti. Talep yazısında, "Kamuoyunda hizmet hareketi olarak bilinen medya, ekonomi, bürokrasi alanlarında kanun ve nizamlara aykırı yapılandığı değerlendirilen suç örgütünün lideri olan şüpheli Fethullah Gülen'in 1998'de yurt dışına çıktıktan sonra bir daha ülkeye dönmediği, giriş çıkış kayıtlarından anlaşıldığı üzere halen ABD'de yaşayan şüphelinin atılı suçları işlediğine dair yeterli somut bulgulara ulaşıldığı, uzun süreden beri yurt dışında olması nedeniyle kendisine ulaşılmasının mümkün görülmediği anlaşılmakla, şüpheli hakkında 5271 sayılı CMK'nın 94'üncü maddesi uyarınca yakalama emri düzenlenmesine, yakalandığında yakalama anından itibaren 24 saat içerisinde Cumhuriyet Başsavcılığımız'da hazır edilmesi" istendi.
Kurala uymadılar
Şüpheliler hakkındaki kararı veren Hakim Altun, Paralel Yapı operasyonunda tutuklanan Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in Tahşiye grubu ile ilgili 3 Aralık 2008 tarihli istihbarat notu hazırladığı ardından da gazete ve televizyonda bu yönde haberler yapıldığını belirtti. Kararda, 29 Nisan 2009'da 20 kişi hakkında şüpheli Erol Demirhan imzasıyla şüpheli Ertan Erçıktı adına İstihbarat Şube Müdürlüğü'nden TEM Şube Müdürlüğü'ne yazı yazıldığı ve bu yazıda radikal tahşiye grubu hakkında ihbarda bulunulduğu belirtildi. Ancak istihbari bilgilerin adli soruşturmada teyit edilmeden kullanılamayacağı kararının ihlal edildiğini belirten Hakim Altun, daha sonra 4 Mayıs 2009'da TEM Şube Müdür Vekili Ertan Erçıktı'nın imzasıyla soruşturma talep edildiği ve böylece soruşturmanın başladığı anlatıldı.
"Yayınları Gülen belirliyor"
Kararda, Samanyolu TV'de yayınlanan Karanlık Karar Kurulu adıyla yayınlanan bölümlerin diziden farklı kişiler tarafından senaryolaştırıldığı anlatıldı. Bu haliyle şüpheli Gülen'in Samanyolu Grubu ve Zaman Gazetesi'nin genel olarak yayın ve yayım politikalarını belirlediği de kararda yer aldı. Karaca'nın da şüpheli Gülen'le arasında yapılan telefon görüşmelerini inkar etmediği vurgulandı.

"Yasadışı örgütlendiler"

Kararda, örgütün niteliği değerlendirildiğinde, genel itibariyle Emniyet Müdürlüğü ve özellikle İstanbul Emniyet Müdürlüğü bünyesinde istihbarat ve TEM Şube Müdürlüklerinde görev yapan şüphelilerin devletin hiyerarşik yapısı dışında ayrı bir hiyerarşik yapı oluşturarak yasa dışı örgütlenme oluşturdukları belirtildi. Örgütün Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal, ekonomik, askeri ve idari mekanizmasına yön veren kadroları ele geçirerek, etkisiz hale getirmeyi amaçlandığının ifade edildiği kararda, mahiyeti gereği silahlı olarak Emniyet Müdürlüğü bünyesinde oluşan bu birimin 'terör örgütleri ile mücadele' adı altında yetkilerinin gereklerine aykırı davrandığına dikkat çekildi.
Bu birimin amaca ulaşmak için toplum üzerinde baskı, korkutma, yıldırma ve sindirme yöntemi kullanarak işlemler yaptığı anlatıldı. Ayrıca, Yargıtay kararlarında belirtildiği gibi anayasal düzene karşı işlenen suçlarda manevi cebirin de yeterli olacağının öngörüldüğü vurgusu yapıldı.

Karaca örgüt yöneticisi

Bir örgütün varlığı yönünde kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu belirtilen kararda, şüphelilerden Karaca'nın örgütün yayın politikasına uygun yayınlar yaparak örgüt yöneticisi olduğu ifade edildi. Şüpheliler Tufan Ergüder, Ertan Erçıktı ve Mustafa Kılıçaslan'ın ise emniyet teşkilatı içerisinde varolan örgütlenmenin içerisinde yer aldıkları anlatıldı. Kararda, şüphelilerin almaları muhtemel ceza göz önüne alındığında kaçma, delilleri yok etme, gizleme, tanık ve mağdurlar üzerinde baskı oluşturma şüphelerinin bulunduğu kaydedildi. Bu nedenle Hakim Altun, şüphelilerden Hidayet Karaca'yı "terör örgütü yöneticiliği", Tufan Ergüder, Ertan Erçıktı ve Mustafa Kılıçaslan'ı ise "terör örgütüne üye olma" suçundan tutukladı. Dumanlı için adli kontrolün yeterli olacağına hükmeden Hakim, yurtdışına çıkış yasağı koyarak serbest bıraktı. Şüpheliler Mehmet Ali Doğan, Rıfat Aslan, Erdem Kısa, Yakup Ergün, Recep Güleç, Çetin Öztürk'e de yurtdışı çıkış yasağı konuldu.
Şüphelilerden Gazeteci Nuh Gönültaş da savcı Hasan Yılmaz'a ifade verdikten sonra serbest kaldı.
YÖNETİCİ VE ÜYELER
HİDAYET KARACA, Samanyolu Televizyonu Medya Grubu Başkanı olarak görev yapıyordu. Tahşiyecilerle ilgili algı operasyonunu yönetmek ve mahkemeyi reddetmek suçlamaları yöneltilen Karaca, "terör örgütü yöneticisi olmak" ile suçlanıyor.
TUFAN ERGÜDER, cemaatin devlet içine yerleştirdiği en etkin isimlerden biri. 15 yıl boyunca İstanbul Emniyeti'nde amir ve müdür makamlarında görev yapan Ergüder atandığı Hakkari Emniyet Müdürlüğü'nden 17 Aralık operasyonları sonrası kendi isteğiyle istifa etti. Ergüder'in tahşiyeciler operasyonunun emniyet ayağının lideri olduğu belirtiliyor.
ERTAN ERÇIKTI, Tahşiyeciler operasyonu sırasında İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısıydı. Ele geçirildiği söylenen düzmece evraklarda imzası bulunan Erçıktı, asayiş şube müdürlüğünde 17 Aralık sonrası açığa alınmıştı. Erçıktı, yüzlerce gazeteci ve siyasetçinin mağdur olduğu Selam ve Tevhit kumpası nedeniyle tutuksuz yargılanıyor.
MUSTAFA KILIÇARSLAN, Tahşiye kumpasının yapıldığı dönemde Terörle Mücadele'de teknik takip büro amiriydi. İzinsiz izleme ve dinlemelerin talimatını veren Kılıçarslan, Tahşiyeciler grubuna ait evde bulunan ve üzerinde polislerin parmak izi çıkan el bombaları ile ilgili sorgulanıp tutuklandı.

KIRMIZI BÜLTENE İLK ADIM

Fethullah Gülen hakkında yakalama kararı verilmesi, kırmızı bültenle aranıp iade süreci için ilk somut adım oldu. Bu aşamadan sonra, dün yapılan işlemin niteliğine göre şu süreç işleyecek:
- Sulh Ceza Hakimliği'nin dün verdiği karar, nitelik olarak "yakalama kararı" ise Gülen ilk önce yurt içinde aranacak. Savcılık bu sürecin sonunda bulunamadığı sonucuna varınca Gülen için CMK'nın 248/5'inci maddesine göre "gıyabi tutuklama" kararı isteyecek.
- Sulh Ceza Hakimliği'nin sadece yurtdışındaki kaçaklar için verilebilen bu özel "gıyabi tutuklama" kararı, uluslar arası arama ve iade sürecinin başlatılması için Adalet Bakanlığı'na gönderilecek.
- Sulh Ceza Mahkemesi, dün yurtiçi yakalama kararı değil de "gıyabi tutuklama" kararı verdiyse bu süreç şimdi işleyecek ve bu kararın Adalet Bakanlığı'na hemen gönderilmesi gerekecek.
- Bu aşamadan sonra Adalet Bakanlığı, Gülen için kırmızı bülten hazırlanması amacıyla İnterpol Genel Sekreterliği'ne başvuracak.
- İnterpol Genel Sekreterliği'ne gönderilecek kırmızı bülten talebi dosyasında, Gülen'in aranmasını gerektiren suçu, parmak izleri, fotoğrafları, yurtdışında bulunduğu bilinen adresi yer alacak.
- İnterpol Genel Sekreterliği durumu değerlendirdikten sonra kırmızı bülten çıkarılıp çıkarılmayacağına karar verecek. Kırmızı bülten çıkarılırsa bu karar 190 ülkeye gönderilecek. Bu kararda, Gülen'in iade amaçlı tutuklanması yasal prosedür sonrasında Türkiye'ye iadesi yer alacak.
- Gülen örneğin ABD'de bu kırmızı bülten üzerine yakalanırsa, iade amaçlı tutuklandıktan sonra ABD durumu 24 saat içinde Türkiye'ye bildirerek. Türkiye de 24 saat içinde ABD'ye iade evrakını hazırladığını bildirip iade amaçlı tutukluluğun devamını isteyecek. Bu süreç içinde de dosyasını gönderip iade talebinde bulunacak.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.