TÜRKİYE’YE KANLI TUZAK

Seçime hazırlanan Türkiye, dün tarihindeki en büyük terör olayına sahne oldu. Barış Mitingi için Ankara Garı önünde toplanan emek platformuna mensup grubun içinde iki ayrı bomba patlatıldı. Hain saldırıları her kesimden ve düşünceden insan nefretle kınadı

Türkiye, seçimler öncesinde tarihinin en kanlı terör eylemini yaşadı. Ülkenin birliğine ve milletin bütünlüğüne yönelik iki bombalı saldırıda 95 kişi öldü, 246 kişi yaralandı. Hain saldırı, tarihi Ankara Garı önünde Barış Mitingi için toplanan sivil gruplara yönelik oldu. Emek platformuna mensup grupların Sıhhiye meydanında yapılacak miting için buluşma yeri olarak Ankara Garı önü belirlenmişti. Yaklaşık 5 bin kişilik grup Gar kavşağına Hipodrum Caddesi'nden geliyordu. Bir başka grup da Talatpaşa Bulvarı'ndan yaklaşıyordu. Her iki grubun ön saflarının kavşağa yaklaştığı sırada saat 10.04'te peş peşe iki patlama yaşandı. Yaklaşık 10 saniye arayla gerçekleşen patlama sonrasında olay yeri tam anlamıyla can pazarına dönüştü. Birbirlerine 20 metre mesafede gerçekleşen iki patlama sonrasında olay yerinde 40'ın üzerinde hareketsiz beden tespit edildi. Patlamadan sonra İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan ilk resmi açıklamada 30 ölü olduğu duyuruldu ancak saatler ilerledikçe olayı soruşturan savcılık kaynakları, o saatler itibariyle ölü sayısının 47 olduğu yönünde bilgi verdi. Olay yerindeki emniyet kaynakları ise 60'a yakın vatandaşın yaşamını yitirdiği bilgisini paylaştı. Daha sonra ölü sayısının 95'i bulduğu belirtildi.

CANLI BOMBA ŞÜPHESİ
Patlama anından itibaren yapılan değerlendirmeler ve görgü tanıklarının anlatımları ile olay yerindeki genel görüntü, canlı bomba eylemi olduğuna yönelik şüpheleri ön planda tuttu. Patlamanın etkisiyle, 30-35 metre uzaklıktaki Gar binasının camlarının tamamına yakını kırıldı. Bazı cesetler de patlama noktasına 30 metre uzağa fırladı. Ceset parçalarının yaklaşık 500 metrelik alana yayıldığı tespit edildi. Patlamalardan hemen sonra olay yerinde bilye ve metal parçaları bulunduğu belirlendi. Bütün bu bulgular; patlamaların, üzerlerine parça tesirli, basınç etkili bombalar yerleştiren canlı bombalar tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin değerlendirmeler yapılmasına neden oldu. Patlama noktalarında herhangi bir çukur veya benzeri zemin hasarının olmaması da bu değerlendirmeleri güçlendirdi.

YARALILAR HASTANELERDE
Patlamalardan sonra olay yerine sürekli ambulanslar sevk edildi. Yaralılar ağırlıklı olarak Numune, Hacettepe Üniversitesi, Dışkapı, İbni Sina ve Gazi Üniversitesi hastanelerine sevk edilirken acil servis bölümleri yeterli olmadığı için yaralılara müdahaleler hastanelerin bahçelerinde de yapıldı.Yaşamını yitirenlerin cesetleri savcılık incelemesi için uzun süre olay yerinde tutuldu. Bu arada canlı bombanın DNA tespiti için ceset parçaları titizlikle incelendi. Ardından cesetlerin bazıları Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. Keçiören Adli Tıp Kurumu'ndaki morg kapasitesi ve otopsi yeri yeterli olmadığı için Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi içinde de otopsi işlemleri için özel bir bölüm oluşturuldu. Ankara'daki adli tıp uzmanlarının yeterli olmaması nedeniyle İstanbul'dan uzmanlar getirilerek, incelemeler çok sayıda uzman grubu tarafından yapıldı.

YAYIN YASAĞI

Patlamanın görüntülerinin olay yerinde bulunanlar tarafından çekilerek yazı ve görsel medya ile paylaşılması ve dehşetin boyutunun artırılması üzerine Başbakanlığın talebi üzerine RTÜK, geçici yayın yasağı getirdi.

ÜÇ OLAY AYNI ZİNCİRİN PARÇASI
Patlamanın ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında toplanan güvenlik zirvesinde yapılan ilk değerlendirmede; 7 Haziran seçimleri öncesi Diyarbakır'daki HDP mitingindeki patlama, Suruç'taki canlı bomba saldırısı ve Ankara Garı'nda dün yaşana patlamaların bir zincirin halkaları olduğu tespiti yapıldı. Eylemin niteliği itibariyle Suruç'taki saldırının dünkü patlamalarla çok örtüştüğü değerlendirmesi yapılırken yine güvenlik zirvesinde olayın canlı bomba ile gerçekleştiğine yönelik değerlendirmelere ağırlık verildi. Güvenlik zirvesinde, saldırının DAEŞ bağlantılı olabileceği bilgileri üzerinde özellikle duruldu. Ancak PKK terör örgütünün de benzer saldırıları gerçekleştirebildiği gözden uzak tutulmadı. Kesin sonuca; cenazelerin DNA incelemesinin tamamlanıp saldırgan veya saldırganların kimliklerinin tespitinden sonra varılacağına da dikkat çekildi.

ÜÇ GÜN ULUSAL YAS İLAN EDİLDİ
Başbakan Ahmet Davutoğlu saldırıdan dolayı çok derin bir üzüntü yaşadıklarını, saldırının bir tek gruba ya da siyasi topluluğa değil, tüm ülkeye yönelik olduğunu söyleyerek, "Bu ülkemize ve demokrasimize yönelik bir saldırıdır. Hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımız, şehitlerimiz için 3 gün ulusal yas kararı aldık" dedi.

"Birlik, beraberlik ve geleceğimize saldırı"

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ankara'daki patlamaya ilişkin, "Kaynağı, söylemi, amacı ne olursa olsun, her türlü terörün ve terör örgütünün karşısındayız diyerek, şu açıklamalarda bulundu:
TERÖRÜN KARŞISINDAYIZ: Birlik ve beraberliğimize, ülkemizin huzuruna kasteden bu menfur saldırıyı şiddetle kınıyorum. Kaynağı, söylemi, amacı, adı ne olursa olsun, her türlü terör eyleminin ve terör örgütünün karşısındayız, hep birlikte de karşısında olmak mecburiyetindeyiz. Teröre en büyük desteği, terör eylemleri örgütleri karşısında çifte standartla hareket edenler vermektedir.
ARALALARINDA FARK YOK: Daha önce değişik yerlerde askerimize, polisimize, korucularımıza, kamu görevlilerimize ve masum vatandaşlarımıza karşı yapılan terör eylemleri ile Ankara Tren Garı'nda sivil vatandaşlarımızı hedef alan terör saldırısı arasında hiçbir fark yoktur. Saldırılar birlik, beraberlik ve geleceğimizi hedef almaktadır.
AMAÇ TOPLUMU BİRBİRİNE DÜŞÜRMEK
Bu saldırı karşısında göstereceğimiz dayanışma ve kararlılık, teröre vereceğimiz en büyük cevap olacaktır. Ankara'daki saldırıyı gerçekleştirenlerin amacı, farklı toplum kesimlerini birbirine düşürebilmektir. Bu konuda herkesi sorumlu davranmaya, dikkatli olmaya, terörün yanında değil karşısında yer almaya davet ediyorum. Devletimiz, tüm birimleriyle bu olayı aydınlatmak için çalışmaktadır; faillerin en kısa zamanda belirleneceğine ve adalete teslim edileceğine inanıyorum. Milletimizin huzurunu, ülkemizin güven ve istikrar ortamını bozmayı amaçlayan bu saldırıda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine ve aziz milletimize başsağlığı, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum

DAVUTOĞLU: Teröre karşı dayanışma içinde olalım
Başbakan Ahmet Davutoğlu, saldırıyla ilgili dün akşam saatlerinde düzenlediği basın toplantısında, olayda canlı bomba imarelerinin çok kuvvetli olduğunu bildirdi. Başbakan Davutoğlu, muhalefet ve vatandaşlara çağrıda bulunduğu konuşmasında şunları söyledi: "Hükümetimiz adına, devletimiz adına, teröre karşı omuz omuza olma çağrısında bulunuyoruz. Halkımıza buradan sesleniyorum. Tam bir dayanışma içerisinde olacağımızı gösterme vaktidir. İlgili bütün birimlerimizin terör karşısında etkin şekilde mücadele edeceğiz, hiç kimsenin tereddüdü olmasın. Bu saldırı kim tarafından yapılmışsa, kim destek vermişse ortaya çıkarılıp hukuka teslim edilecektir. Nefret, intikam dili kullananlara karşı birliğimizi koruma günleridir. Hangi siyasi görüşte olursanız olun, gelin teröre karşı omuz omuza verelim ve bizden farklı düşünenlere çok daha fazla hoşgörüyle yaklaşalım." Başbakan Ahmet Davutoğlu bir soru üzerine, bu tür saldırıları yapma kapasitesinin PKK, MLKP, DEAŞ ve DHKPC'de bulunduğunu da söyledi.

"Ne istiyorsanız yapmaya hazırız"
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu saldırının ardından yaptığı açıklamada, "AB'ye üye olmak isteyen bir ülkenin teröre ve kana bulanması üzüntü vericidir. Türkiye böyle bir tabloyu hak etmiyor. İnancımız ne olursa olsun terörü ortak bir şekilde lanetlememiz lazım. Bir gerçeğin altını çizmemiz gerekiyor, biz bunu hak etmeyen güzel bir ülkeyiz. Özellikle yönetim mevkinde olanlara açık çağrıda bulunuyorum. Terörü bitirmek mi istiyorsun, bitirin kardeşim. Bizden bir şey mi istiyorsun, biz onu yapmaya hazırız. Bütün gücümüzle hazırız. Ne istiyorsanız yapmaya hazırız" diye konuştu. Her yerde kan anonsu Yaralıların tedaviye alındığı hastanelerde yoğun olarak kan ihtiyacı yaşandı. Bu nedenle olay yerinde, hastane önlerinde hatta olay yerine 1 kilometre uzaklıktaki Sıhhiye çevresinde de ellerinde megafon bulunan vatandaşlar, kan anonsu yaptı. Türk Kızılayı, kan vermek için hastanelere koşan vatandaşlara "kan stoklarımızda sıkıntı yok" açıklamasında bulundu. Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, "kan stoklarımız yeterli. Vatandaşlar yine de istediği zaman bağışta bulunabilir" dedi. İlk etapta hastanelere 400 ünite kan gönderildi.

Güvenlik kontrolü yapıldı
Olaydan önce istihbarat birimlerinin provokatif eylem gerçekleşebileceği yönünde uyarıda bulunduğu belirlendi. Olay sabahı da "bomba ihbarı" nedeni ile özellikle sivil polislerin olay yeri çevresinde görevlendirildiği belirtildi. Ankara'daki mitinglerde toplanma alanı olarak hidoprum veya gar önü belirleniyor. Kitleler toplandıktan sonra mitingin yapılacağı Sıhhiye'deki Abdi İpekçi Parkı'nda buluşuyor. Üst araması ve detaylı güvenlik prosedürü Sıhhiye Meydanı girişinde uygulanıyor. Canlı bombanın ise trenle gelmiş olabileceği ve grubun arasına karışmış olabileceği düşünülüyor.

BEŞ SAVCIYA GÖREV
Olaydan sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı Suçlar Bürosu soruşturma başlattı. Başsavcılık bu çerçevede 5 savcı görevlendirdi. Savcılar ilk olarak olay yerindeki cesetler üzerinde inceleme yaparken ardından Adli Tıp Kurumu ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki otopsi işlemlerine katıldı.

Suruç'la benzeşiyor
Olay sonrasında ortaya çıkan görüntüler, ilginç bir durumu da ortaya koydu. Patlama, Ruhi Su'nun, "O meydan kanlı meydan / Ok fırladı, çıktı yaydan" şeklinde sözler içeren "Ellerinde Pankartlar" türküsü çalındığı ve gruptan bazı katılımcıların bu türkü eşliğinde halay çektiği sırada gerçekleşti.Saldırı, hem patlayıcıda bilye kullanılması ve halay anında gerçekleşmesi nedeniyle Suruç'taki patlama ile benzerlik gösterdi. Olay anında patlama noktalarından alev ve duman yükseldi. Kısa süreli alevler dumana dönüştü. Patlamalar bu yönüyle de Suruç'takine benzetildi.

Patlamada İzmir ve Aydın'dan kayıp var
Ankara'daki patlamalarda İzmir'den HDP Karşıyaka İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Deniz'in ve Mesut Mak isimli bir partilinin hayatını kaybettiği bildirildi. HDP İl Başkanı Cavit Uğur, saldırıda İzmir'den 20 kişinin ise yaralandığını açıkladı. Uğur, İzmir'de çok sayıda kişinin Ankara'daki mitinge katılmak üzere bölgeye gittiğini söyledi. Bu arada ölenlerden Mesut Mak'ın İzmir'de sendika yöneticiliği yaptığı, Ayşe Deniz'in ise mali müşavir olduğu kaydedildi. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, miting için İzmir'den 80 otobüsün Ankara'ya gittiğini belirterek, "TMMOB üyesi 2 yaralımız var. Olay İzmir grubunun 40 metre yakınında meydana geldi" dedi. TMMOB üyesi yaralıların Arzu Sevinç ve İsmet Uslu olduğu öğrenildi.

Elif yaşamını yitirdi
Patlamada ölenlerden birisinin de Didimli öğrenci Elif Kanlıoğlu (20) olduğu öğrenildi. Didim'de özel bir sürücü kursunun sahibi olan Emek Partisi (EMEP) Aydın İl Yöneticisi Ümit Kanlıoğlu'nun kızı Elif'in Mersin Üniversitesi'nde öğrenim gördüğü ve DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin öncülüğünde Ankara'da düzenlenen Emek, Barış ve Demokrasi mitingine katılmak için Didim'e gelerek Ankara'ya gittiği öğrenildi.

Demirtaş'ın danışmanı 9 saat önce twitten duyurmuş!
Ankara'da gerçekleşen patlamayı, HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın danışmanının, dün gece patlamadan yaklaşık 9 saat önce twitter'dan duyurduğu ortaya çıktı. Bugün Ankara'da gerçekleşen patlamanın ardından, HDP ve PKK'nın yanı sıra çeşitli terör örgütleri saldırının faili olarak devleti göstermeye çalıştı. Fakat Avukat Cihat Gökdemir başka bir ayrıntıyı ortaya çıkardı. Gökdemir, "Sosyal medya sitesi Twitter'da geriye dönük tarama yapıldığında Ankara'da bir patlama olacağı bilgisini bir gün önce paylaşan hesaplar görüyoruz. Bu hesaplardan biri de kendisinin daha önceleri HDP'nin sosyal medya uzmanı olarak tanıtılan ve aynı zamanda HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da danışmanı olan '@drbereday' isimli kişiye ait" dedi. Drbereday isimli hesaptan atılan twitte, "Bombalar yarın Ankara'da patlayacak" yazdı. Hesabı kullanan danışman twiti attıktan kısa bir süre sonra sildi ve hesabını kilitledi.

Savcılık tarafından kimlik tespiti ve/veya otopsi işlemleri tamamlanan ve isimleri Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca koordinasyon merkezine bildirilen vatandaşların isimleri şöyle:
1- Abdülkadir UYAN
2- Metin KÜRKLÜ
3- Gökhan AKMAN
4- Orhan IŞIKTAŞ
5- Yılmaz ELMASCAN
6- Gökmen DALMAÇ
7- Elif KANLIOĞLU
8- Hakan Dursun AKALIN
9- Ersin ADSIZ
10- Ayşe DENİZ
11- Fatma ESEN
12- Gülbahar AYDENİZ
13- Eren AKIN
14- Canberk BAKIŞ
15- Nizamettin BAĞCI
16- Kasım OTUR
17- Başak Sidar ÇEVİK
18- Resul YANAR
19- Mehmet Ali KILIÇ
20- Tekin ARSLAN
21- Sezen VURMAZ
22- Dilaver KAHARMAN
23- Umut TAN
24- Dilan SARIKAYA
25- Ali KİTAPÇI
26- İsmail KIZILÇAY
27- Muhammet DEMİR
28- Korkmaz TETİK
29- Onur TAN
30- Osman ERBASAN
31- Emine ERCAN
32- Vedat ERKAN
33- Seyhan YAYLAGÜL
34- Vahdettin ÖZGAN
35- Selim ÖRS
36- Ali Deniz UZATMAZ
37- Firdevs Tat DALMAÇ
38- Vedat ERKAN
39- Günay DOĞAN
40- Berna KOÇ
41- Meryem BULUT
42- Binali KORKMAZ
43- Feyyaz DENİZ
44- Mehmet Zakir KARABULUT
45- Dicle DELİ
46- Leyla ÇİÇEK
47- Ebru MAVİ
48- Ziya SAYGIN
49- Metin PEŞMAN
50- Mesut MAK
51- Hacı KIVRAK
52- Gözde ARSLAN

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.