Cinayet efsaneydi katliam gerçek oldu

HABER ÖTESİ - HACER ÖNOĞLU ÜLGER

Denizli'de yaşayan Şengül Sezgince (55) 2 Haziran sabahına çok tedirgin uyandı. Birkaç saat sonra kızının boşanma duruşmasına tanık olarak katılacaktı. Birkaç aydır kızı Gülhizar'la birlikte aynı evi paylaşıyorlardı.
Çünkü çok severek evlendiği kocası Kemal Sezgince (59) ile yaşadıkları sorunları aşamaz hale gelmişlerdi. Üstelik kocası onu dövüyordu. O da kocasını terk etmiş ve eşiyle boşanma aşamasına gelen kızıyla birlikte yaşamaya başlamıştı.
YÜZLEŞME
Bu davayı onun için korkunç kılan başka bir neden daha vardı. Biraz daha düşününce tedirginliğinin asıl nedeninin bu olduğunu fark etti. Duruşmada, ayrı yaşadığı kocası Kemal Sezgince de tanıklık edecekti. Kemal Sezgince orada olacaktı çünkü şiddetinden kaçtığı kocası aynı zamanda damadı Mustafa Sezgince'nin öz babasıydı. Kemal ve Şengül Sezgince çiftinin eski eşlerinden olan çocukları birbirlerine aşık olmuş ve evlenmişlerdi. Ancak onların evliliği de kendi evlilikleri gibi çatırdamaya başlamıştı.
HIRİSTİYAN KEMAL...
Şiddetinden ve hakaretlerinden kurtulmayı başarıp sığınacak bir yeri zor bulmuştu zaten. Onunla bir daha yüzleşecek olmanın verdiği korkuyla ne yapacağını bilmez bir halde telefona sarıldı. Kız kardeşlerini, akrabalarını aradı. Kemal'den çok korkuyordu, yapabileceklerinden korkuyordu.
Kemal'den, kısacası çevresindekilerin ona verdiği isimle Hıristiyan Kemal'den... Bir süre yattığı cezaevinden çıktıktan sonra bu ismi almıştı.
Ona bu ismin verilmesinin bir nedeni vardı. Hikaye, 22 yıl öncesine dayanıyordu.
Soğuk demir ustası Kemal Sezgince, o dönem evli olduğu eski karısı Fatma Sezgince'yle kavgaları sırasında korkunç bir itirafta bulunmuştu. 'Eskihisar mezarlığında leşim var' demişti Kemal Sezgince...
SADECE ŞAKA
Fatma Sezgince, katil olduğunu düşündüğü kocasını hemen jandarmaya ihbar etmiş ve gözaltına alınmasını sağlamıştı. Jandarma ekipleri, o dönemlerde bölgede işlenen faili meçhul cinayetleri mercek altına almış ve Kemal Sezgince, 1988 yılında Dokuzkavaklar Mahallesi'nde bıçaklanarak öldürülen Hüseyin Mintaş cinayetinin katil zanlısı olarak tutuklanmıştı.
Kemal Sezgince'nin Hüseyin Mintaş cinayetiyle bir ilgisi bulunamadı.
Denizli Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, Hüseyin Mintaş'ı öldürmediğini, eşine sarf ettiği sözlerin sadece bir şaka olduğunu söyleyen Kemal Sezgince, bu süreçte iki yıl Denizli Kapalı Cezaevi'nde kaldı.
TAHLİYE EDİLDİ
1996 yılında, cezaevinde yattığı sırada İzmir'de bir kiliseye mektup gönderen Kemal Sezgince, Hıristiyan olmak istediğini belirtmiş; o yıl cezaevine gelen 3 kişi Kemal Sezgince ile görüşerek düzenledikleri ayinle Hıristiyan olmasını sağlamışlardı.
Kilise tarafından kendisine bir avukat tutulan Kemal Sezgince, maddi destek de almıştı. Sezgince tahliye olduktan sonra bu hikayeden haberdar olan çevresi ona bu ismi takmıştı; Hıristiyan Kemal...
YA KATİLSE?
Kocasıyla tanıştığı ilk zamanlar dinlediği bu hikaye, Şengül Sezgince'nin aklına şimdi neden gelmişti ki? Ya kocası gerçekten katilse... Ya gerçekten birini öldürdüyse... Ya mahkemede ona da kötü bir şey yaparsa...
Dayaklarına alışıktı ama bu çok fazlaydı.
Zaten onu uzun süredir tehdit ediyordu. 'Ya o gün, bugünse' diye düşündü. Israrla herkesi aramaya devam etti. Herkesten yardım istedi, 'beni orada yalnız bırakmayın' dedi, 'siz de gelin.'
YALNIZ DEĞİLDİ
Aynı zamanda yazar olan kız kardeşi Selma Maden Avcu, gelemeyeceğini ama eniştesinin orada olacağını söyledi.
Diğer kız kardeşi Fadime Boz (50) ise, 'Merak etme, geleceğim' dedi.
Biraz daha iyi hissetti kendini. En azından yalnız olmayacaktı. Kız kardeşi ve eniştesi onunla birlikteydi. Hem kocası katil bile olsa o kadar insanın içinde ona ne yapabilirdi ki? Duruşma saati 11.30'du. Saatine baktı ve kızı Gülhizar'la birlikte Denizli Adliyesi'ne gitmek üzere yola çıktılar.
Şengül Sezgince ve kızı Gülhizar, enişte Ali Maden Avcu (53) ve kız kardeş Fadime Boz ile buluştukları Denizli Adliyesi'nden içeri girdiler.
Kısa süren duruşma hakim tarafından ertelendi.
KORKUNÇ PLAN
Kemal Sezgince duruşma salonunu en erken terk eden kişi oldu. Çünkü o planını çoktan hazırlamıştı. Karısı onun hayatını mahvetmişti ama üvey kızı ve aynı zamanda gelini olan Gülhizar'ın, oğlunun hayatını mahvetmesine izin vermeyecekti. İkisini de öldürecekti ve bu iş bitecekti.
Kemal Sezgince koşarak gittiği otomobilinden aldığı tabancayla adliye binasından henüz çıkan karısının önünü kesti. Hedefinde Şengül ve Gülhizar vardı ama peş peşe ateşlediği silahtan çıkan kurşunlar önüne geleni delip geçti.
ŞÜPHELİ TEŞEBBÜS
O dakikalarda yerde yatan 3 kişi vardı. Şengül Sezgince aldığı kurşun yaralarıyla ağır yaralanmış, iki çocuk annesi kız kardeşi Fadime Boz ve kafası ile vücuduna 6 kurşun isabet eden eniştesi Ali Maden Avcu oracıkta ölmüştü. O sabah uyandığı andan itibaren tüm ihtimalleri gözden geçirip tüm tehlikelere karşı her türlü önlemi aldığını düşünen Şengül Sezgince de hastanede hayatını kaybetti.
Kemal Sezgince, dizlerinin üzerine çöktü ve silahını kafasına dayadı.
Tetiğe bastı ancak hiçbir şey olmadı.
Silahta hiç kurşun kalmamıştı. Adliye önündeki polisler fırsattan istifade ederek üzerine atlayıp kelepçelediği adamı gözaltına aldı.
'PİŞMAN DEĞİLİM'
İki kız kardeş Şengül Sezgince ve Fadime Boz ile enişteleri Ali Maden Avcu'nun cenazelerinin, önceki gün Çakmak Mezarlığı'nda yan yana toprağa verildiği saatlerde katil Kemal Sezgince cinayet mahali olan Denizli Adliyesi'nde hakim karşısına çıktı.
Hakime hiç pişman olmadığını söyleyen Sezgince tutuklandı.
Mahkemeye götürülürken, diğer baldızı ve eşinin kızını kast ederek, 'Selma ve Gülhizar oğlumdan uzak dursun, bu kadar' diyen Kemal Sezgince'nin emin olduğu tek birşey vardı; kafasına sıkmaya çalıştığı merminin orada olmadığı...