Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu'nun soruları yanıtlayacağı ortak canlı yayını

23 Haziran İstanbul seçimi öncesinde AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ile CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu canlı yayında soruları yanıtladı. Yıldırım ve İmamoğlu'nun katılacağı canlı yayını ve tüm gelişmeleri yeniasir.com.tr'den takip edebilirsiniz.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimleri öncesi, AK Parti adayı Binali Yıldırım ile CHP adayı Ekrem İmamoğlu'nun katıldığı ortak yayın başladı.
Yıldırım ve İmamoğlu'nun İstanbul üzerine tartışacağı programda adaylara 15'er soru yöneltilecek. Soru yöneltilen aday 3 dakikada yanıt verecek. İki aday karşılıklı polemiğe girmeyecek.

KÜÇÜKKAYA İLK CÜMLESİNDE TARAFINI BELLİ ETTİ
FOX TV sunucusu İsmail Küçükkaya, programın açılışında Binali Yıldırım'a "aday" derken, CHP adayı İmamoğlu'na ise "başkan" dedi. Küçükkaya'nın bu tavrı hem programın ilk dakikalarından itibaren bir provokasyon, hem de tarafını belli etme olarak dikkat çekti.


Binali Yıldırım'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;

Binali Yıldırım konuşmasına, (Babalar Gününü) biz de kutluyoruz. Evlatlarım geldi. Benim kutlayacak babam olmadığı için. Bana hediyeler almışlar. Çok güzel bir an oldu benim için." dedi.
Binali Yıldırım: Sizin bir kabahatiniz yok. Ama oylarınız sayılırken bir takım garip işler oldu şaibe oldu. YSK bu durumu değerlendirerek seçimin yenilenmesine karar verdi. Bizim tercihimiz bu seçimin yenilenmemesiydi. Bunun için de çok çabaladık ama CHP bize yardımcı olmadı. Yenilenme yönündeki talebimizi kabul etmediler, reddi yönünde karar aldırdılar, dolayısıyla seçime gitmek zorunda kaldık. Keşke oyların tamamı sayılabilseydi o zaman kimsenin kafasında şüphe kalmayacaktı. Bu seçimde oylar çalındı. Oyların yüzde 10'u sayıldı, 29 binlerden 13 binlere düştü. Tamamı sayılsa sonucun değişeceği aşikar. Oyların yer değiştirmesi de çalınmasıyla aynı anlamı taşır.


SORU: BİZ BU SEÇİME NİYE GİDİYORUZ?
-Sayın Binali Yıldırım sizinle başlayalım. Seçimde 31 Mart seçimlerinde oyumu kullandım. Bir hata yapmadım. Şimdi seçimin iptaliyle karşı karşıya kaldım. Gayet tabii 23 Haziran'da oyumu kullanacağım. Sorum şu: Biz bu seçime niye gidiyoruz?
YILDIRIM: BENİM OYUM CHP ADAYINA YAZILDI
Benim oyum, CHP adayına yazılıyorsa veya bir başka adaya yazılıyorsa bu çalınmadır. Bunun başka bir izahı yok.

KÜÇÜKKAYA: OYLAR ÇALINDI İDDİANIZDA ISRARLI MISINIZ?
Binali Yıldırım: Evet oylar çalındı. Yüzde 10'u sayıldı 13 bin 929'a düştü. Geriye kalan yüzde 90 sayılsa farklı sonuç çıkacağı aşikar. Malesef bir dirençle karşılaştığımız için saydıramadık.

KÜÇÜKKAYA: OYLARI KİM ÇALDI SORUSU...
Binali Yıldırım: Onu bulacak olan yetkililerdir. Siz yolda gidiyorsunuz birisi cüzdanınızı çekti. Polise gidiyorsunuz 'cüzdanım çalındı' dersiniz. 'Benim cüzdanım yer değiştirdi' demezsiniz. Oyların yer değiştirildi, bu çalınmadır. Nitekim sayımlarda da bu ortaya çıktı. YSK da bu delilleri dikkate alarak seçimin yenilenmesine karar verdi.

KÜÇÜKKAYA: O GÜN NE OLDU?
Binali Yıldırım: Olayları çarpıtmanın gereği yok. İsmail Bey, halka konuşuyorum. Aradaki nihai fark 13 bin 729. Başlangıçta 29 bin 504 küsür. Kaldı ki Ekrem Bey ilk açıklamasını akşam 9'da yaptı. '9 puan öndeyiz' dediği açıklama. Benim ilk açıklamam 11.25'tir. Eldeki bilgilere göre 'biz seçimi kazandık' dedi.

KÜÇÜKKKAYA: BU HATA MIYDI?
Binali Yıldırım: Hayır orada bir hata yok. AA niye yayını kesti, kesmedi, benim işim değil. Mazbatalar işleniyor ona göre genel merkezimizden teyit de ediyoruz. 4 pusula meselesine gelelim. Bu tamamen aldatmacadır. 4 ayrı pusula var. Ama itiraz edilen Büyükşehir Belediye Başkanlığı oyu. İlçeler için itiraz var. Maltepe için MHP, Büyükçekmece için AK Parti, Sancaktepe için CHP. Neden tamamını saydırdı? Demek ki orada şüphesi var. İtitaz olan pusula sayılır. Biri niye çalındı gibi işi çarpıtmanın gereği yok.

KÜÇÜKKAYA: AYNI ZARFTAN ÇIKANLAR İÇİN YORUM YAPILIYOR
Binali Yıldırım: Oylar ayrı sayılıyor, tutanaklara ayrı geçiyor. Ayrı pusulularda. Biz buna itiraz ediyoruz.

İSMAİL KÜÇÜKKAYA: Şimdi tekrar seçime gidiyoruz. Bu seçimi biraz anlatmanızı isteyeceğim. Bu seçim neyin seçimi. Bu seçimin manası ne sizin açınızdan. İki kampanya yapmış oldunuz. Bir takım değişiklikler var kampanyanızda. Sayın Erdoğan geri planda kalmış görünüyor...


Binali Yıldırım: Doğru 31 Mart'a takılmayalım. Bir kere Ekrem Bey şunu söyledi; 'Biz yeniden sayılmasına itiraz etmedik' dedi. Bu kocaman bir yalan. CHP'nin itirazı var. Ve beş dakikada alınan bir karar var. YSK da ret kararına uydu. 'Başlayan sayımlar varsa onlar devam etsin' dedi. Tamamı sayılsaydı sonuç değişecekti. Bizim istediğimiz, tamamı sayılsın bu seçim tekrarlanmasın. Maalesef bu konuda beklediğimiz anlayışı görmedik. Şimdi 23 Haziran'a gidiyoruz. Söylemlerimde hiçbir değişiklik yok. Baştan beri İstanbul'u konuşuyorum. Biz bir ittifak ile seçime giriyoruz. Cumhur İttifakı'nın adayı olarak ben Millet İttifakı'nın adayı olarak da Ekrem Bey giriyor. İki ittifakta partiler var.

İsmail Küçükkaya: Ben diyelim Ekrem İmamoğlu'na oy verdim. Ben 23 Haziran'da neden Binali Yıldırım'a oy vereyim.

Binali Yıldırım: İsmail bey ithamlar var. Kul hakkı yemek gibi. Bunlar kime adres diyor. Biz açıkça bu seçim sonrası yaşanan olayları bir hukuk mücadelesi vererek hakkımız aradık. Ve bu seçim tekrarlanıyor.

Biz çok istemedik tekrarlanmasını. Bu CHP'nin tamamının sayılmasına direnmesiydi bu seçim tekrarlanmayacaktı.

Biz birbirimize yakın oy aldık. Neden benim lehime oylar kazanılıyor da neden Ekrem Bey'in kazanmıyor. Onun kazandığı da var ama ben 10 kazanıyorum Ekrem bey 2 kazanıyor.

Ben AA ile görüşmedim. En tahammül edemediğim şey yalan konuşmaktır. Ben ne bileyim AA'nın veri akışının kesilmesini.

Biz ellerimizdeki verileri işleyerek seçimi takip ettik. Onun sebebi araştırılır bulunur.

Benim bakanlarla görüşmem bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Ben bakanlarla her zaman görüşürüm.

Ne ima edilmeye çalışılıyor? Bakanlar seçim sonucunu mu değiştirecek?

İsmail Küçükkaya: Vaatlerinize bakınca özellikler sosyal medyada bazı eleştiriler var. "25 yıldır İstanbul'u yönetiyorlar neden şimdiye kadar yapmadılar?" diye...

Binali Yıldırım: 25 yıldır İstanbul'a çok büyük hizmetler yapılmıştır. Ağaç alan 10 milyon metrekareydi şimdi 60 milyon metrekare. 1550 otobüs vardı şimdi 6 bin otobüs var. 23 km metro vardı şu an 376 km metro var. Su indirimi bizde de var bizim vaatlerimizde de var. Su indirimi bizim AK Parti grubunun önerisiyle oylandı. Ama Ekrem Bey'in önerdiği değil bizim önerdiğimiz indirim tarzı kabul oldu.


İSMAİL KÜÇÜKKAYA: ŞİMDİ BİRBİRİNİZE SORU SORMANIZI İSTİYORUM
Ekrem İmamoğlu'nun sorusu: Binali Bey'e tekrar soruyorum, AA'nın yaptıkları sizin için ne ifade ediyor? Gece yarısı bakanlarla yaptığınız görüşmeleri çok doğal karşılarken, AA ile hiç görüşmediğiniz söylüyorsunuz. Sabaha karşı İBB'nin tüm bilboardları 'gönül belediyeciliği kazandı' pankartlarıyla donatılması talimatını kim verdi? 'Çaldılar'ın muhatabını merak ediyorum.

Binali Yıldırım: AA yetkilileri bunu açıklamalı. Normal bir şey değil ama sorumlusu ben değilim. 25 tane belediye kazanmış AK Parti. Büyükşehir Belediye Başkanlığı Meclis üyeliklerinin 180 tanesini kazanmış. Ne yapacaktık? 'Seçimi kaybettik' mi diyecektik?

Ekrem İmamoğlu: Talimatı kim verdi diye sordum ben? Bu doğru mudur bu yapılmalı mıydı? YSK kararı açıklamamış.

Binali Yıldırım: Herhalde anlatamadık arkadaşa, Ekrem Bey'e. 39 belediyenin 25'ini kazanmışız. İBB Meclis üyelerinin çoğunluğunu kazanmışız. Sonuç buyken 'kaybettik' mi diyecektik? O afişler partimiz tarafından asıldı.

Binali Yıldırım'ın sorusu: Siz gelir gelmez neden Büyükşehir'in veri tabanını kopyalama talimatını neden verdiniz?

Ekrem İmamoğlu: Özellikle burada Sayın Yıldırım'a şunu hatırlatmak isterim, kendi cümleleriyle hatırlatmak isterim. 'Bir belediye başkanı belediyesiyle ilgili her türlü incelemeyi yapabilir' dedi. Tekrar izah ediyorum. Bu bir veri yedekleme işlemidir. Veri yedekleme için veri kopyalama yapılır. 31 Aralık, 31 Mart ve 18 Nisan tarihlerini milat kabul ederek bunları yaptık. Kaldı ki yapamadık. Hukuksuz bir kararla. Bu kadar basit bu kadar kolay bir işlemi başka bir yerlere taşımak… Güvenlik açısından hiçbir riski yok. Yine İBB'de... Yedeklenerek duracağı yer yine orası olacaktı. Sayın Yıldırım'a süreci daha iyi analiz etmesin dilerim talep ederim.

Binali Yıldırım: Buna mutlaka cevap vermem lazım. Burada çarpıtma var.

İSMAİL KÜÇÜKKAYA: Burada moderasyon var. Ben sizlere adillikle sağlıyorum. Dönüşte size bununla ilgili söz hakkı tanıyacağım. Sevgili Türkiyem 10 dakika ara, daha sonra aynı mantıkla, mümkün olduğu kadar bütün soruların sorulduğu demokrasi meydanı devam edecek.

İSMAİL KÜÇÜKKAYA: Bu tarihi günde 16 Haziran 2019 Pazar akşamında demokratik hayatımız bakımından çok önemli kritik bir kavşaktayız. Şimdi ağırlıklı olarak ekonomi konularına da değineceğiz ama İstanbul için önem arzeden konular var. Sayın İmamoğlu'nun 18 günlük belediye başkanlığı süresi içerisinde veri kopyalamasına ilişkin olarak sorulmuştu. Sayın Yıldırım bir söz hakkım var demişti. Sayın Cumhurbaşkanı Tacikistan'da açıklama yaptı. 'Nihayetinde bu bir İstanbul seçimi, kazanan göreve gelecek' dedi. Sonuca herhangi bir itirazınız olacak mı?

Binali Yıldırım: Vatandaşlarımız bilsin biraz teknolojiyle aram iyidir, bu internet altyapısını biz yaptık. Veri yedekleme ayrı kopyalamak ayrı iştir. İstanbul'un bilgileri yedekleniyor. Veri yedeklemesi yapılmadan hiçbir şekilde veri saklanamaz. Bu güvenlik meselesidir. Bilgisayarınızda bile yedekleme sistemi vardır. Benim söylediğim cümlenin ön kısmını Ekrem Bey ifade etti. Efendim tabii ki belediye başkanı her şeyi inceleme yetkisi var. Ancak devamı var niye kopyalama ihtiyacı duysun. İstediği zaman istediği bilgiyi maiyetindekiler alır getirir. Benim söylediğimle burada ifade edilen aynı şey değil. Kaldı ki mahkeme kararı da onu da tanımıyor gibi şey, öyle de bir algı, o mahkeme kararı da yanlış dedi. Onun ilgisiz dediği, Eyüp'ten seçilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Meclis Üyesi avukat. Bu veri kopyalama işlemi bir FETÖ taktiğidir. Geçmişte bunu FETÖ yaptı. Üç tane dışarıdan uzman da görevlendirme yaptı. Bu başlı başına fecaat bir şeydir. Devlet umurunda böyle bir şey yok. Dışarıdan adam tayin edip en hassas yerlere, kozmik odalara tayin edemezsiniz. Seçim sonrası sayımda da itiraz süreci icap ederse yine olur. Bu sefer belki biz etmeyeceğiz sayın Ekrem Bey edecek. Ben iki taraf için de normal olduğunu düşünüyorum. Umarım itirazı gerektirmeyecek bir fark olur.

EKREM İMAMOĞLU ORDU VALİSİ'NE HAKARETİNİ İNKAR ETTİ
KÜÇÜKKAYA: Trabzon, Giresun'da kalabalık mitingler düzenlediniz. Trabzon ve Giresun mitinglerini tamamlayıp İstanbul'a dönmek üzereyken Ordu'ya gittiniz. Orada VİP'e girdiniz, milletvekilleri mi vardı, onları da açıklamanızı isteyeceğim. Ne oldu, neler oldu, neden sinirlendiniz, bir valiye hakaret ettiniz mi?
İMAMOĞLU: Duyuruları yapan arkadaşlarım var. Çok nettir. Trabzon'da bayramlaşma çağrısı yaptık. Muazzam bir karşılamaya dönmüştür. Sırasıyla ilçelerinde tabii bu muazzam süreç bence bir tuzakla, ne yazık ki tuzakla sona erdirilmek istenmiştir. Oradaki tavırlarım net, belli, nasıl sükunete çağırdığım belli. Tabii ki annemin orada düştüğü durum. Benim VİP diye bir derdim yok, sıkıntım yok. VİP süreçlerinin çok daha netleşmesi gerekir bu ülkede. Geçenlerin haddi hesabı yok. Dolayısıyla kaldı ki ben Trabzon'da 'beni şuradan geçirin' diye bir kavramım yok. Beni karşılayanlar, yollayanlar bir şey organize ediyor. Trabzon'da geçtik, Ordu'dan niye geçirilmedik, bilemiyorum. Ben ne söylediğimi biliyorum. Sayın Genel Başkan Yardımcısına da ne söylediğimi biliyorum. Buranın sakinleşmesiyle ilgili. Oradaki vali bey de ne söylediğimi biliyor. Ama bu konu İstanbul'un konusu değil.

KÜÇÜKKAYA: Valiye hakaret ettiniz mi efendim?

İMAMOĞLU: Hakaret etmedim. 'Basitleşmiştir' dedim. Valinin 1 ay öncesinden bize hakaretleri var. Bakacağız. Bize Pontuslu dediler buna da cevap verilsin.

KÜÇAKKAYA: Siz İzmir milletvekilliği, belediye başkan adaylığı yaptınız. 31 Mart'ta da seçimi yarıda bıraktınız. Bunun analizini yaptınız mı efendim?

YILDIRIM: Ne bakımdan anlayamadım

KÜÇÜKKAYA: Bu seçim sizi şaşırttı mı?

"FATİH PORTAKAL BİLE YAYININDA DEDİ Kİ, 'BU ORDU İŞİ OLMAMIŞTIR, YANLIŞ OLMUŞTUR"
YILDIRIM: İzmir seçimi geride kaldı. 17-25 Aralık'ın gölgesinde kaldı. İzmir'de en yüksek oyu aldık. Burada kazanan yok. Her ne kadar Sayın Ekrem İmamoğlu'nun Anıtkabir'e gidip 'belediye başkanı' diye yazdıysa da burada kazanan yok. Hayretle izliyorum, Ekrem Bey alışkanlık haline getirdi artık bu çarpıtmayı. Yalana kızıyor, doğru söylememeyi bir alışkanlık haline getirdi. En son 'soruları İsmail Bey'den aldı' dedi. Ben de 'almadım' dedi. Siz de açıklama yaptınız. Saadet Adayının çocuğu İBB'den çıkarıldı. En yakın arkadaşı Fatih Portakal bile yayınında dedi ki, 'Bu Ordu işi olmamıştır, yanlış olmuştur, bizde görüntüler var, RTÜK'e takılacağız diye yayınlamıyoruz' dedi. Bence Ekrem Bey özür dileseydi. Aslında şimdi validen özür dilemesi gerekir demiştim. Şimdi başka bir şey diyorum, İstanbullulardan, milletten özür dilemesi gerekir. Çünkü millete yalan söylemiştir İsmail Bey. İstanbul seçimlerine gideceğiz, İstanbul'a güveniyorum. Bugüne kadar İstanbul'a çok güzel hizmetler yaptık. 23 Haziran'dan sonra İstanbullu bu yetkiyi bize verince yine yapacağız. İstanbul Türkiye'nin özeti. 81 vilayet var. Demografik yapıya baktığımızda bütün nüfus grupları var. Türkiye'nin ebrusu demek daha iyi.

EKREM İMAMOĞLU CANLI YAYINDA SÖYLEDİĞİ SÖZLERİ İNKAR ETTİ
KÜÇÜKKAYA: Benden bahsettiğiniz için açıklama yapmam gerekiyor. İKSV'nin açılışındaydım. Ekrem Bey, NTV-Star ortak yayınındaydım. Soruların verildiğini, ben kimseye soru vermedim vermem. Lakin daha sonra çıkmak zorunda kaldım. Fatih Altaylı, Habertürk'te benim sizi aradığımı, pardon sizin soruları istediğinizi, size soruları verdiğimi sonra Ekrem İmamoğlu'nu aradığımı ve 'size de vereyim mi' dediğimi. Bu absürd. Ne benden kimse soru istedi. Ertesi gün Engin Altay'la Mahir Ünal'ın yanına gittim, 'bu tartışma nereden çıktı' dedim. İki parti yetkilileri buluşmuş, '10 soru AK Parti 10 soru CHP' hazırlasın demiş.

İMAMOĞLU: Yine sayın Yıldırım yanlış bilgilendirilmiş. Burada ne yazık ki üzücü ifadeler kullanmıştır. Yalan söylediği ifadesini üstüne basa basa kullanmıştır. Bu çok kibirli bir ifadedir. Benim ifademde İsmail Küçükkaya yok. Ama sayın Yıldırım, İsmail Küçükkaya dedi. Bana gelen bilgi soruların belirlenmesi, moderatöre verilmesi, 10 soru siz, 10 soru karşı belirlesin. Siz yoktunuz, dolayısıyla...

YILDIRIM: İsmail Küçükkaya'nın moderatörlüğü belli olmuştu.

İMAMOĞLU: Son sözüm tekrar söylüyorum. Benim oradaki ifadem nettir. 'Yalan söylemiş' cümlesi kötü söz sahibine aittir diye kapatıyorum.

KÜÇÜKKAYA: Bir Sayıştay raporu var. Son 5 yılda 753 milyon bir zarardan bahsediliyor. Son zamanlarda çok tartışma konusu vakıflara ayrılan son 1 yılda 308 milyon lira. Belediye başkanı olunca siz nasıl yapacaksınız?

YILDIRIM: Sayıştay raporunu gördünüz mü İsmail Bey. Sayıştay raporunda öyle bir rakam yok. 108 milyon mu ne. Bu yalan. Yalan olduğu İstanbul Büyükşehir Beledise tarafından açıklandı.

KÜÇÜKKAYA: Sayıştay'dan hiç yalanlama gelmedi.

YILDIRIM: Geldi, onu bilmenizi isterim. Maalesef yeterince bu konu duyurulamadı. Onların yerine biz duyurmak zorunda kaldık. Böyle bir şey yok, kısacası yalan. Hadi doğru değil diyelim, Ekrem Bey alınmasın. Nitekim o televizyon programında bir düzeltmeyi yapınca 'doğru değilmiş' dedi ve geçiş yaptı. Değerli arkadaşımız bu konularda daha ilkeli davranmasını beklerim. Bu güne kadar ortaya atıp, kafa bulandırmaya çalışıp, bütün meselelerin doğru olmadığı ortaya çıktı. Bunları tek tek sayarım. Ama ben zul duyarım. Ama biz İstanbul'u konuşamadık. Vakıflarla ilgili de açıklamalar yapıldı. Zaten belediyeler vakıflara nakit kaynak aktaramaz.

KÜÇÜKKAYA: Arazi verir

YILDIRIM: Bu vakıflar eğitime destek veriyor, sosyal sorumluluk projeleri yapıyor. Yaptıkları iş tamamen kamu yararı. FETÖ'nün beyin yıkamak için gençleri devşirip, 15 Temmuz'u başımıza sardıysa bu vakıflar da o tehlikeyi bir daha yaşamamak için bu işleri yapıyor.

KÜÇÜKKAYA: Ekonomide sıkıntılı süreçten geçiyoruz. İşsizlik ciddi problem haline gelmiş. İstanbul gibi dünya metropolü kent yoksulluğu gibi bir kavramla karşı karşıya gelmiş. Siz seçilirseniz ne yapacaksınız?

YILDIRIM: Tabii ki ekonomik sıkıntı çekiyoruz. Bu da insanların hayatına öyle ya da böyle yansıyor. Bu yükü hafifletmek için birçok vaadimiz var. İstanbul Avrupa'nın 13. büyük ekonomisi. İstanbul ihracatı 72 milyar dolar. Milli gelirin 236 milyar dolarını karşılıyor. 5 yıl içerisinde yapacağımız projelerle 500 bin istihdam sağlayacağız. Tuzla'da mesela bioteknoloji vadisi kuracağız, 50 bin kişiye istihdam sağlayacağız. 160 bioteknoloji fabrikası yapacağız. Buradan 27 milyar ekonomiye katkı sağlayacağız. Ayrıca bir teknoloji üssü kuruyoruz. Burada big data dediğimiz büyük verinin işlenmesi. Burada gençler istihdam edilecek. Altyapısını hazırlayacağız, fikir getirecekler. onların akıl terini üretime dönüştüreceğiz. Pendik'te teknoloji geliştirme bölgesi.Burada firmaların AR-GE'leri olacak. Bunun örneği Rotterdam, Singapur'da var. Bu modeli İstanbul'a getireceğiz. Burada 50 bin istihdam öngörüyoruz. Atatürk Havalimanı hem millet bahçesi hem de fuar ve kongre merkezi olacak. Avrupa'daki 50 milyonluk fuar kongre turizminin yüzde 10'undan istifade edelim ve şehrimize katma değer sağlayalım. Bu da 40 milyarlık bir katkı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.