En büyük tehlike FETÖ

Dünyadaki FETÖ benzeri örgüt ve cemaatleri anlattığımız yazı dizimizde bugün FETÖ’nün iç yüzünü anlatacağız. ABD ile nasıl tanıştı, nasıl bu ülkeye gitti ve neden İzmir’i seçti? Bunların hiçbiri tesadüf değil

15 TEMMUZ VE FETÖ İHANET ÇETESİ (5) - ERHAN ÇALIŞKAN/ TOLGA TEKİN

Türkiye'de sızdıkları toplumun kılcal damarlarında milletin dini duygularını sömüren Fetullahçı Terör Örgütü'nün gerçek yüzü bedeli ağır olsa da ortaya çıktı. Bu yazı dizimizde hala ülkemizde ve dünyanın birçok ülkesinde buna benzer şer odaklı oluşumları size anlattık. Yazı dizimizin bugünkü bölümünde ise Türkiye'nin önündeki en büyük tehlikelerden biri olan FETÖ ihanet çetesi üzerinde duracağız.

ABD İSTİHBARATIYLA TANIŞMA
Atatürk'ün ölümüyle ilgili şaibelerde adı çokça geçen CHP'li Kasım Gülek, 1960'lı yıllarda terörist başı Gülen'i ABD istihbaratçısı Morton Abromowitz ile tanıştırdı. Ne şaşırtıcıdır ki FETÖ lideri, 1967'de Gülek'in referansıyla Üçgen Mason Locası'na kabul edildi. Vatan haini Gülen, ABD'de kendisine referans olan ismin CHP'li Gülek olduğunu itiraf etmişti. Teröristbaşı ile Gülek'in isimleri, 1963'te İzmir ve Erzurum'da Komünizmle Mücadele Dernekleri'nin kuruluşu projelerinde de yer almaktaydı. Gülek aynı zamanda Moon Tarikatı ile Gülen'in irtibatını da sağladı. Gülek ve Gülen'in ABD istihbaratı tarafından seçilmesi de tesadüf değil. Birinin babası Çanakkale Savaşı'nda cepheye bedelsiz pamuk ve sargı bezi gönderen bir eczacının oğlu, diğeri ise İslami hassasiyetleri son derece yüksek olan Doğu Anadolu'daki bir köy imamının kendini kanıtlamak isteyen hırslı oğluydu. Bu vasıflar, iki ismin de toplumda "bizden biri" olarak algılanmasını sağlayıp ABD çıkarlarına uygun İslami düzenin ayağını olgunlaştırıyordu.

TEMELİ İZMİR'DE ATILDI
FETÖ lideri, 1966'da İzmir Kestanepazarı Camii'nde vaiz olarak göreve başlamıştı. İspanya'dan engizisyondan kaçan Safarad Yahudileri'nin yoğun olarak yerleştiği İzmir'in bu bölgesinde terör örgütünün tohumları atılmaya başlandı. Aynı zamanda örgüt elebaşı Gülen'in de ana tarafının İspanya'dan gelen Safarad Yahudilerine dayandığı, diğer taraftan ailesinde dininden dönen bir Ermeni taraf bulunduğu bilinmektedir. 1970 sonrası ABD istihbaratı ile sıkı çalışan FETÖ elebaşı, sinsice devletin bütün kurumlarına sızdı. FETÖ'nün arkasında bulunan sistem ve güç, ABD istihbarat mekanizmasını çalıştıran CIA ve onunla ortak hareket eden MOSSAD'dır.

DERNEKTEN KOVULDU
İzmir'de çalıştığı Kestanepazarı Öğrenci Yetiştirme Derneği'nden, Kuran ve Sünnet dışı çarpık düşüncelerini ağlamaklı coşkulu konuşmalarıyla genç beyinlere empoze etmesi nedeniyle kovulmuştu. 1971'de Sıkı Yönetim Komutanlığı tarafından tutuklanmış ancak 5 ay sonra salıverilmişti. Yeni Asya Grubu, nurcuların domine ettiği İzmir'deki gücünü kırmak için 1977 yılında 'Yüksek İslam Enstitüleri Boykotu'nun" kırılması için hükümetle işbirliği yaptı. FETÖ, 1976'da Sızıntı Dergisi'ni çıkararak toplum üzerinde yeni bir propaganda silahına kavuşup etkisini giderek artırmaya başladı. 12 Eylül darbesiyle gözaltına alınacaklar listesinde adı bulunan FETÖ, ihtilalden sonra hakkında dönemin DGM savcısı Nuh Mete Yüksel tarafından çıkarılan tutuklama kararına rağmen 6 yıl boyunca yakalanamıyordu. 1978'den itibaren sahte sağlık raporları alarak 3 yıl görev yerine gitmeyen Gülen, 1981 yılında vaizlik görevinden istifa etti. 12 Ocak 1986 tarihinde Burdur'da yakalanan hain elebaşı, Amerikalıların devreye girmesi ve devletin üst düzey yöneticilerinin talimatıyla 1 gün sonra serbest bırakıldı.

UÇAKLA ABD'YE KAÇTI
FETÖ elebaşı, 22 Mart 1998 günü kalp ameliyatı bahanesiyle uçağa binerek Amerika'ya kaçtı. İlkokul mezunu olan terörist başı Gülen'e sahte evraklarla yeşil pasaport düzenlendiği daha sonra ortaya çıkacaktı. Bu da yetmezmiş gibi o dönemin yetkilileri, ABD'ye giderken yanına iyi derecede İngilizce bilen Başkomiser Ahmet Akgün'ü tahsis etmişti. Vatan haini Gülen'in ABD'ye gittiği süreçte 1998 yılında esrarengiz bir cinayete kurban giden işadamı Üzeyir Garih'in ön ayak olmasıyla Papa ile görüşmesi de dikkat çekmişti.
ABD'DE KURUMLAR ARASINDA KRİZ YARATTI
ABD'ye giden FETÖ'nün elebaşı Gülen Pensilvanya'da büyük bir çiftliğe yerleştirildi. Çiftlik, FBI ajanları tarafından korumaya alındı. Fotoğrafları bile çekilemeyen çiftliğe yaklaşılması da yasaklandı. 2005 yılında vatan haini Gülen, ABD vatandaşlığına geçmek için yeşil kart başvurusunda bulundu. Bu müracaatı ile ilgili Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Göç İdaresi talebin reddedilmesiyle ilgili talimat verdi. Bu talimat doğrultusunda düzenlenen rapor nedeniyle göç mahkemeleri talebi reddediyordu. Teröristbaşı Gülen, 2008'de Federal Mahkeme'ye müracaat ederek yeşil kart hakkını kazandı.
KİMLER REFERANS OLDU?
FETÖ'nün ABD vatandaşı olması için referans mektubu veren isimler dikkat çekiciydi. Bu isimler arasında CIA eski çalışları George Fidas ve Graham Fuller (şu anki Kudüs Büyükelçisi), ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz ve birçok senatör vardı.Federal Mahkeme aşamasında ise Yahudi lobisi harekete geçiyor ülkenin en saygın üniversitelerinden, bilim adamlarından referans mektupları sağlanıyordu. 2008'e kadar ABD'nin bakanlıklarıyla, derin devleti CIA karşı karşıya gelmekteydi. Bakanlıklar, hain Gülen'in Türkiye ile ilişkileri zedeleyebileceği ve ABD'deki faaliyetlerinden dolayı kaygılıydı. Ancak 2008 yılında derin devlet ve Yahudi lobisinin baskısıyla bu kaygılar giderilerek hem ABD vatandaşı yapıldı hem de aleni destek verilmeye başlandı.

YARIN : FETÖ KİMİN ESERİ?

Ajan tarikatlar birbirinin kopyası

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.