‘Kanal İstanbul dünyaya verdiğimiz bir mesajdır’

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını Üsküdar'da bulunan Hz. Ali Cami'nde kıldı. Erdoğan cuma namazının ardından, makam aracından inerek gazetecilerin yanına geldi ve gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
AÇIKLAMAM DOĞRU DEĞİL
Başkan Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kendisine verdiği mektup ve Kanal İstanbul ile ilgili son durumun sorulması üzerine şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu mektup gizli bir mektup. Bunları benim açıklamama gerek yok. Eğer kişiye özel bir mektupsa, üzerinde özellikle kapalı olan kısımda çizikler varsa bu şahsa aittir. Benim bunu açıklamam doğru olmaz. Kendisi böyle bir şeyi açıklarsa daha isabetli olur."
"BİZİM KONUMUZ"
Başkan Erdoğan, Kanal İstanbul ile ilgili olarak ise, "Kanal İstanbul bu şahsın konusu değil. Kanal İstanbul bizim konumuz. Benim belediye başkanlığımdan bu yana adımını attığım bir konu. Başbakanlığım döneminde de süratlendirdiğim bir konudur. Bunların ifade ettiği gibi yalanlarla dolu, 'yurt dışında Şeyha Moza'nın şu kadar yeri var, şu var bu var' değil. Hanımefendinin burada böyle bir yeri söz konusu değil, yok, yalan. Ama son günlerde bir şey ortaya çıktı, 'CHP'liler burada yer kapatıyor' diye. Bu da benim derdim değil. Niye? Parası olan gider nereden ne alacaksa, alıcısı bellidir, satıcısı bellidir, alırsa alır. Çok da beni ilgilendirmiyor. Bizim derdimiz şu anda Kanal İstanbul'la dünyaya biz bir sinyal veriyoruz, mesaj veriyoruz. Nasıl bir Süveyş, Panama varsa, buna benzer bir çok doğal kanallar olduğu gibi sanal kanallar varsa biz de şimdi sürekli olarak çevremizi tehdit eden, İstanbulumuzu tehdit eden, Boğazımızı tehdit eden bu geçişe karşı bir de kendimiz kanal yapıyoruz. Biz kanal İstanbul'da kararlıyız" dedi.
'HAFTER GÜVENİLİR DEĞİL'
Erdoğan, bir gazetecinin Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un, "Halife Hafter'in uzlaşmaya uygun davranacak" sözlerinin sorulması üzerine, "Ben doğrusu karanlıkların okuyucusu değilim. Bu adam güvenilir bir adam da değil. Şu anda Trablus'u dün bombalamaya devam ettiler. Biz etraflıca bunu çok açık net Berlin'de göreceğiz ve Berlin'de söyledikleriyle onun hemen ardından bir gün sonra, iki gün sonra ne yaparlar bunu da göreceğiz. Temenni ederim ki verdikleri sözün arkasında dururlar, aksi takdirde biz tabii bunun takipçisi olacağız" diye konuştu.
'ÖKSÜZ'ÜN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAYIZ'
Erdoğan, bir gazetecinin Adil Öksüz konusunda detaylı bilgi olup olmadığını sorması üzerine, "Şu anda eğer yakalanma noktasına geldiyse zaten gözünün yaşına bakmayız. Hemen gereği neyse yaparız. Bu konuda Milli İstihbarat Teşkilatımız olsun, emniyet teşkilatımız olsun çok ciddi bir dayanışma içerisinde bu süreci işletiyorlar. Yakalandığı anda da fizanda da olsa alır gelir, gereğini yaparız" diye konuştu.
PUTİN'LE GÖRÜŞECEĞİZ
Erdoğan, İdlib konusunda, kara saldırılarının ardından Türkiye'ye yoğun bir göç olduğunun belirtilmesi üzerine, "Ne yazık ki rejimin ateşkesle alakalı attığımız adıma uymadığının çok açık bir ispatı. Pazar günü Berlin'de olacağız. Sayın Putin ile bu konuları etraflıca görüşeceğiz. Aksi takdirde şu anda İdlib'teki gelişmeler ne yazık ki sıkıntı verici. Sadece İdlib deyip de geçemeyiz. Kuzey batıdan, kuzey doğuya doğru koridorda ciddi sıkıntılar var. Tüm bu olaylar karşısında şahsen Berlin süreci ağırlıklı Libya gibi görünse de ben orada İdlib konusunu da etraflıca gündeme getirmeyi düşünüyorum. İkili görüşmelerde de yine İdlib üzerinde durmayı düşünüyorum" dedi.