Başkan Erdoğan'dan AK Parti Grup Toplantısı'nda önemli mesajlar

Son dakika haberi... Başkan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de AK Parti Grup Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Kovid-19 aşısına ilişkin, " Kendi aşımızla ilgili de önemli bir yere geldik. En geç nisanda kendi geliştirdiğimiz aşıyı da uygulama seviyesine getirmiş olmayı planlıyoruz." dedi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de AK Parti Grup Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamasından satır başları şöyle:

"Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yükselişe geçen koronavirüs salgının seyrini bir an önce aşağı çekmemiz gerekiyor. Aldığımız tedbirlerin yol açtığı sıkıntıların farkındayız. Salgının önüne geçemezsek daha sonra can acıtıcı tedbirler uygulamak zorunda kalabilir. Milletimden sabır ve destek istiyorum.

Aşı geliştirme çalışmalarında uygulama haline gelen projelerimiz var. Geliştirilen tüm aşıları yakından takip ediyoruz. Bunların bir kısmı için ön siparişleri verdik. Önümüzdeki ayın sonuna doğru ilk aşıları yapmayı ümit ediyoruz. Kendi aşımızda da önemli bir yere geldik. Nisan ayında da kendi aşımızı uygulamayı planlıyoruz.

DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR
BM başta olmak üzere insanlığın ortak sorunlarının çözümü için etkisiz kalan kurumların reform ihtiyacını tekrar tekrar vurguluyoruz. G20 Zirvesi'ni de insanlık olarak koronavirüsle mücadele ettiğimiz bir dönemde gerçekleştirdik. Türkiye olarak 'Dost kara günde belli olur' anlayışı ile yaklaşıyoruz. İnsan eşrefi mahlukattır. İnsana hizmet etmeyen, değer vermeyen, adalet ve güvenliği sağlamayan bir sistemin başarı şansı yoktur. Mevcut küresel sistemin ne insanı ne tabiatı koruması mümkün değildir. Salgın hem mevcut düzenin çarpıklıklarını gözler önüne sermiş, hem de tüm insanlığın aynı gemide olduğunu hatırlatmıştır. 'Dünya 5'ten büyüktür' çağrımızın ne kadar doğru olduğu anlaşılmıştır.

Ülkemizin hak ve adalet eksenli attığı adımlar eleştiriye ve itibar suikastına maruz kalması haksızlıktır. Ülkemizi ve şahsımızı hedef alan bu kampanyaların kimler tarafından niçin yürütüldüğünü biliyoruz. Türkiye olarak bölgesel sorunlarla ilgilenirken, küresel sistemdeki adaletsizliği belirtirken asla yayılmacı bir anlayışla hareket etmiyoruz. Bizim hiçbir ülkenin toprağında, egemenliğinde, içişlerinde gözümüz yoktur. Biz kendi güvenliğimizi, can ve mal emniyetini sağlamaya, bölgemizin iç barışına katkı sunmaya çalışıyoruz. Uluslararası toplumun yüzleştiği yeni meydan okumalarda yeni sorumluluklar üstleniyoruz.

SURİYE'DE ATILACAK ADIMLARA DESTEK VERMEYE HAZIRIZ
Suriye'de DEAŞ'la çarpışan tek NATO ülkesi biziz. Tek başımıza bırakılmamıza rağmen 9 bine yakın yabancı terörist savaşçıyı yakalayıp ülkelerine gönderdik. 100 bine yakın kişiye ülkemize giriş yasağı koyduk. Çatışma bölgelerine geçişleri engellemek için olağanüstü çaba harcadık. Bizim söylediğimiz isimleri takip edemeyen ülkeler kendi topraklarında yaşanan saldırılara engel olamadılar. Bunun suçunu da İslam'a yıkmaya çalıştılar. 411 bin Suriyeli kardeşimizin ülkelerine geri dönmelerini sağladık. Barış Pınarı bölgesinde sızma girişimindeki 17 terörist öldürüldü. Komandolarımızı gözlerinden öpüyorum. Suriye'de atılacak adımlara destek vermeye hazırız.

ULUSLARARASI HUKUKTA YERİ YOK!
Libya'ya verdiğimiz destek, ülkenin iç savaşa sürüklenmesini önledi. İç barış sürecinin önü de açılmış oldu. Doğu Akdeniz meselesinde daime soğukkanlı davrandık. Bizim sabırlı davranışımıza rağmen sivil gemimize insani ihtiyaçları karşılayacak sivil gemimize saldırı oldu. Bunun hukukta yeri yok. Bunun da kaptanı yine bir Yunan. Oradaki sivil mürettebatı da taciz ettiler. Bütün bunlar video kayıtlarıyla tespit edilmiş vaziyette. Gerekli yerlere gönderildi.

"30 YILLIK GECİKMEYLE DE OLSA BU MESELEDE HAK YERİNİ BULDU"
Dağlık Karabağ'da 30 yıllık bir adaletsizliğin son bulmasına katkıda bulunduk. Düne kadar ortalıkta görünmeyen, açıkça Ermenilere destek veren Minsk grubu eş başkanı, bazı ülkelerin anlaşmayla ilgili dile getirdikleri rahatsızlıkların hiçbir önemi yoktur.

Dün akşam sayın Putin ile bu konuları etraflıca görüşme fırsatı buldum. Ne gibi adımlar atabiliriz, bunları konuştuk. Sayın Putin ile yaptığımız bu görüşmelerden sonra Rusya-Türkiye-Azerbaycan olarak bu süreç içinde bölgeye barışı egemen kılmanın adımlarını atmış bulunuyoruz.

Bunu daha da geliştirme şansımız da var. Bu genişletme-geliştirme çalışmalarını da sayın Putin ile görüştük.

Buradaki ulaşım sürecini de halletmek ve Azeri kardeşlerimizin bir an önce topraklarına dönme imkanını da sağlamış olacağız.

Aliyev kardeşimle de atılan adımları görüştük, değerlendirdik. Şu anda hepsinde bir mutluluk var. Kelpecer dün biliyorsunuz tamamen boşalmış oldu. Kelpecer'e tamamen geçme imkanını Azeri kardeşlerimiz bulmuş olacak.

30 yıllık gecikmeyle de olsa bu meselede hak yerini buldu. Salgınla mücadele tedbirlerini, üretim ve istihdamı en az düzeyde etkileyecek şekilde hayata geçirmeye çalışıyoruz.

EKONOMİ VE HUKUK REFORMU

Ekonomide yeni yatırım, üretim, istihdam seferberliği başlatıyoruz. Bütçe görüşmelerinin ardından kapsamlı reformları hayata geçireceğiz. Hukuk reformlarını da hızlandırıyoruz. Yargı Reformu Stratejisi Belgesiyle ilgili 3 paket Meclisimizde kabul edildi. Diğer reformları da paketler halinde Meclis'e taşıyacağız. İnsan Hakları Eylem Planı'na ekonomide güven iklimini artıracak şekilde genişleterek son halini vereceğiz.

HÜKÜMET SİSTEMİ
Bu reform paketlerinin temelinde milletimiz vardır. milletimizin ne ihtiyacı varsa AK Parti hükümetleri yapmaya devam etmektedir. Hala parlamenter sistemi savunanlar var. Bu ülke yıllar yılı bu sistemi denemedi mi? Sistem değiştirildi ve yoğun bir şekilde yol alındı. Bu tarihi reformu milletimizin umutları ve talepleri doğrultusunda Cumhur İttifakı çatısı altında gerçekleştirdik. Cumhur İttifakı Türkiye'nin en geniş tabanlı siyasi dayanışma örneğidir. Önümüzdeki hukuki ve ekonomik reformları da hayata geçireceğiz. Bu ittifak asla gizli veya açık pazarlıklar üzerine kurulu değildir. Milletimizin 15 Temmuz gecesi sokaklarda kanıyla kurduğu bu ittifakın tek amacı ülkemizi büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaştırmaktır. Bizim demokrasiden, insan haklarından en küçük yana sıkıntımız olmadığının ispatı 18 yıllık iktidar geçmişimizdir. Kimin ne sıkıntısı varsa biz çöktük. Asırlık sıkıntıları, ihmalleri ortadan biz kaldırdık.

"KÜRT SORUNU YOK"
Milletime sesleniyorum; en batıdan en doğuya, en kuzeyden en güneye biz hükümet olarak girilmedik yer bıraktık mı? Her yere adımımızı attık. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide, tarımda... 26 havalimanının olduğu bir ülkede bu sayı 56'yı buldu. Üniversitemizin olmayan il kalmadı. Parlamenter sistemin olduğu dönemde bunlar niye yapılmadı. Kürt sorunu diyorlar, ne Kürt sorunu? Bu ülkede Kürt sorunu yoktur. Bunları biz çözdük. Buradan tüm güneydoğuya, doğuya sesleniyorum; ulaşıma bakın, altyapıya bakın. Oralar ne haldeydi? Oraları çukurlarla döşeyenler kimlerdi? Camilerimizi yıkanlar onlar değil miydi? Niçin kayyum atanıyor diyenlere sesleniyorum; bunlar oralarda devletten aldıklarını dağa gönderenlerdi. Biz de bu kayyumlarla tüm bölgeyi tepeden tırnağa enerjisi, sağlığı, eğitimi, adaleti, emniyeti ile hala devam ediyoruz. Düzenlemeleri yaptık 15 yıl- 20 yıl önce o bölgeye gidenler şimdi tanımıyor. Bambaşta Diyarbakır, Siirt, Hakkari, Şırnak var. Barış için geldik, nerede terör varsa nerede terörist varsa başlarını ezmek için varız. Biz hiç kimseyi dışlamadık, ötekileştirmedik. Akrep karakterli terör örgütünün kendi kendini sokarak bu fırsatı heba etmesine rğamen, bölgedeki insanlarla gönül bağını güçlendirerek yeni dönemi başlattık.

ARINÇ'IN AÇIKLAMALARI
Hal böyleyken birilerinin Türkiye'yi bambaşka bir fotoğrafın içinde göstemresinde art niyet vardır. ABD'li ve AB'li çevrelerin özgürlüğün savunuculuğunu yapmadığı, başka ajandalarla hareket ettiğini herkes biliyor. CHP başta olmak üzere nereden beslendiğini işin sahpileri ikrar ediyor. Yeminli Türkiye düşmanlarını anladık. CHP içindeki tetikçileri anladık. Yıllarca aramızdakilerin de aynı trene binmesini anlamadık. Niye hala hapisteler? Bunları ödüllendirecek değiliz. Adalet derken, bu kadar ölen dağa kaçırılan o yavruların annelerin hakkını kim iade edecek? Onlara biz hakkını aradık, bulduk şimdi de iade ediyoruz diye kim diyecek? Biz bunu halledeceğiz. Bu teröristlerden birinin yazdığı kitabı herkesin okumaısnı tavsiye edilmesi beni rencide etmiştir. Elinde binlerce Kürt kardeşimin, askerimin, öğretmenimin kanı olan siyasetçi maskesi takmış savunucusudur. Bu ülkede Kürt sorunu yoktur. Bu ülkede uzunca bir süre en çok sıkıntıyı Kürtlerin çektiği bir özgürlük sorunu vardır.

"ATILAN ADIMLAR KARŞISINDA YARGININ SESSİZ KALMASINI BEN KABULLENEMİYORUM"
Buradan yargıya sesleniyorum... Diyorum ki; değerli yargı mensupları Anayasa'nın 138. maddesi beni ne kadar muhatap alıyorsa aynı şekilde benim dışımdakileri de muhatap alıyor. 138. maddeyi eze eze kullananlara karşı gereğini neden yapmıyorsunuz? Gereken adımları neden atmıyorsunuz? Size birilerinin talimat verme hakkı var mı? Benim ne kadar talimat verme hakkım yoksa, ana muhalefettekilerin de talimat verme hakkı yok. Bunun dışındakilerin de talimat verme hakkı yok. Bu talimatlar verilirken niçin gereğini yapmıyorsunuz? Bunu söylemek zorunda kaldım. Atılan adımlar karşısında yargının sessiz kalmasını ben kabullenemiyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.