İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu İstanbul'da 6,2 büyüklüğünde meydana gelen depremin ardından yaşananlara ilişkin bilgi verdi.
Bakan Kurum şunları söyledi:
Bakan Kurum "Dün öğle saatlerinde 6.2 büyüklüğündeki deprem nedeniyle hepimiz bir endişe ve korkuya kapıldık. Cenabı Allah ülkemizi milletimizi her türlü afetten muhafaza eylesin. Dün depremi alır almaz hemen afet bölgesine harekete geçtik. Bakanlarımızla birlikte AFAD Merkezine geçerek toplantımızı yaptık. Şeffaf bir şekilde vatandaşlarımızı bilgilendirmeye gayret ettik. 39 ilçemizde kaymakamlıklarımız nezdinde AFAD koordinasyonları hizmete geçti. 1399 yapı ihbarı aldık. Ekipler incelemelerini yaptılar. 7 binamız az hasarlı bunun dışında hasar söz konusu değil. Fatih'te metruk bir bina yıkıldı. Saha çalışmalarına devam ediyoruz. 3 bin hasar tespit ekibi tüm İstanbul'da yerine gitmek ve tespitleri yapmak suretiyle bu incelemeleri gerçekleştireceğiz. 28 bin 500 kamu binasına ilişkin incelemeleri başlattık. Tedbir amacıyla yapıyoruz. Yurtların incelemelerini yaptık. Yurtlarda bir hasar tespit edilmedi. Bugün de hastanelerimizin incelemesini yapacağız. Şeffaf şekilde bilgilendireceğiz. Ülkemizin en büyük gerçeği depremdir. Nüfusun yüzde 70'si deprem bölgelerinde yaşamaktadır. 6 Şubat'taki acıyı hep birlikte yaşadık. Biz bu yaşadığımız depremlerde bir olmayı biliyoruz. Deprem geçtikten 3-5 gün sonra maalesef deprem gerçeğini unutuyoruz ve bu gerçek üzerinden hareket etmiyoruz. Riskli bina öldürür, gelin dönüştürelim dedik. Bedeli ne olursa olsun dönüştüreceğiz diyerek kentsel dönüşüm başlattık. İstanbul'da 1 buçuk milyon dönüştürülmesi gereken bina olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu tablo konusunda kaybedecek bir vaktimiz yok. Ertelenecek bir durum değil. İstanbul'un artık tek gündemi deprem olmalıdır" ifadelerini kullandı.
Bakan Yerlikaya'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
Hasdal'daki İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nde kurulan kriz merkezindeki değerlendirme toplantısının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Yerlikaya, dün saat 12.49'da Marmara Denizi'nde meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin, başta İstanbul olmak üzere Tekirdağ, Yalova, Bursa, Sakarya ve Balıkesir'de hissedildiğini, bu depremin ardından en büyüğü 5,9 olmak üzere, 266 artçı deprem meydana geldiğini, 4 ve üzeri artçı deprem sayısının ise 9 olduğunu belirtti.
Yerlikaya, depremden 26 dakika sonra, saat 13.15'te Türkiye Afet Müdahale Planı'nın (TAMP) devreye alındığını, tüm afet gruplarının temsilcilerinin AFAD Başkanlık Afet ve Acil Durumu Merkezi'nde toplandığını bildirdi.
Saha taramaları ve 112 Acil Çağrı Merkezi'ne gelen ihbarlara göre herhangi bir can kaybının yaşanmadığını, depremden kaynaklı yaralı vatandaşların da bulunmadığını dile getiren Yerlikaya, 112 Acil Çağrı Merkezi'ne 16 bin 712 çağrının geldiğini, bunlardan 995'inin depremle ilgili acil yardım talebi olduğunu aktardı.
Bakan Yerlikaya, "AFAD tarafından İstanbul'a 650 personel ve 148 araç görevlendirildi. Diğer kamu kurum ve kuruluşlarımız, akredite STK'lerimizle birlikte toplam 903 araç ve 11 bin 481 personel görevlendirildi." dedi.
Barınma ile ilgili 27 lojistik depo ve 54 cep deponun aktif hale getirildiğini bildiren Yerlikaya, İstanbul'da 51 bin vatandaşın camilerde, 50 bin vatandaşın okul, yurt ve sosyal tesislerde olmak üzere toplamda 101 bin vatandaşın barınma talebinin karşılandığını kaydetti.
Türk Kızılay koordinasyonunda 38 belediye ve STK'den, 36 ikram çadırı, 99'u ikram aracı olmak üzere, toplam 286 araç ile 1508 personel ve gönüllünün görev yaptığını vurgulayan Yerlikaya, 348 dağıtım noktasında 527 bini aşkın çorba, 16 bin ekmek, 400 binin üzerinde ikram malzemesi, 55 bin kumanya, 400 binin üzerinde sıcak soğuk içecek ve 500 binin üzerinde su dağıtıldığı bilgisini paylaştı.
İçişleri Bakanı Yerlikaya, "Devletimiz tüm kurumlarıyla birlikte sahadadır. Vatandaşlarımızın huzuru ve güvenliği için gerekli tüm tedbirler alınmış, olası riskler titizlikle değerlendirilmektedir." açıklamasında bulundu.
AFAD Deprem Bilim Kurulu'nun dün yayımladığı açıklamayı anımsatan Yerlikaya, "Riskli olduğu düşünülen binalara girilmemesini, binası ile ilgili şüphesi olan vatandaşlarımızın 112 Çağrı Merkezi'ne bilgi vermelerini, olası artçı sarsıntılara karşı tedbiri elden bırakmamasını vatandaşlarımızdan özellikle rica ediyorum." diye konuştu.
Vatandaşların, resmi kurumların açıklamalarını dikkate almalarını isteyen Yerlikaya, sosyal medya ve farklı mecralardan yayılan, teyitsiz bilgilere itibar edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
İstanbullulara ve depremin hissedildiği illerde yaşayan vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Yerlikaya, "Allah ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten korusun." ifadesini kullandı.
MEMİŞOĞLU: 60 YARALI TEDAVİ ALTINDA
Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nde kurulan kriz merkezindeki değerlendirme toplantısı sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, birincil yaralanmanın olmadığı bir deprem yaşandığını anımsattı.
Deprem sonrası panik nedeniyle kaçarken yaralanan kişilerin hastanelere başvurduğunu aktaran Memişoğlu, "Bu ikincil yaralanmalarla başvuran hastalarımız, halihazırda geç başvurular ve acil gözlemdeki tedavi görenlerle birlikte 60 hastamız bulunmakta. Bunların 55'i İstanbul'da, 1'i Sakarya, 2'si Yalova ve 2'si Tekirdağ'da olmak üzere bu hastalarımızın tedavileri devam etmekte. Genel sağlık durumları iyi, hayati tehlikeleri bulunmamakta." diye konuştu.
Memişoğlu, depremin ardından vatandaşların çağrıları sonucu teyakkuza geçen sağlık personelini tebrik etti.
Vatandaşlara panik anlarında soğukkanlı davranmaları, bilinçli hareket etmeleri, deprem öncesinde ve depremde nasıl davranacakları konusunda bilinçli olmaları yönünde ricada bulunan Memişoğlu, şunları söyledi:
"Özellikle hem yapısal anlamda hem mantalite anlamında depreme hazırlıklı olması ve depremde nasıl hareket edeceğini, ne yapacağını bilmesi, ezberlemesi gerektiğini söylemek istiyorum. Aynı şekilde devletin bütün kurumları, bakanları, herkes el birliğiyle ve organize şekilde depremle ilgili bütün önlemleri, bütün hizmetleri verebildiğini gördük. Ama yine de büyük deprem olursa nasıl hareket edeceğimizi istişare ediyoruz ve neler yapılması gerektiğini toplumla beraber hareket ederek İstanbul'da bu riskin en minimize şekilde atılmasının çabası içindeyiz."
Bütün hastanelerde poliklinik, ameliyat dahil tüm hizmetlerin kesintisiz sürdüğünü vurgulayan Memişoğlu, hastanelerin fiziksel anlamda analizlerinin yeniden yapıldığını kaydetti.
"DEPREMLERLE İLGİLİ RİSKİ AZALTMAK İÇİN HEP BERABER ÇALIŞMAMIZ GEREKİR"
Memişoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde İstanbul'da 2002'den itibaren 41 büyük hastane yapıldığını, yaklaşık 12 sismik izolatörlü hastane bulunduğunu anlattı.
Sismik izolatörlü hastanelerin depremden etkilenmeden hizmetlerini sürdürebilir yapılar olduğunu aktaran Memişoğlu, şöyle devam etti:
"Bunlar bizim afet planlarımızda depremle ilgili merkez noktalarımız. Sağlıkla ilgili hem insan gücümüz hem fiziki yapılarımız İstanbul'daki depreme her zaman hazır. Özellikle tatbikatlarla ve yeni afet planlarıyla hastane afet planlarıyla sağlık sistemimiz her türlü depreme hazır. Ancak toplumun ve yapıların da hazır olması gerekiyor. Bu nedenle ben hep birlikte İstanbul'da olabilecek depremlerle ilgili riski azaltmak için hep beraber çalışmamız, birlikte hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Sağlık Bakanı olarak tüm gelişmeleri yakından takip ediyor, halkımızın sağlığı için her adımı atıyoruz."
ALA: YANLIŞ BİLGİLER, CİDDİ OLUMSUZ SONUÇLAR DOĞURABİLMEKTEDİR
AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, "Milletimizden istirhamımız, bakanlarımızın açıklamalarına itibar etmeleridir. Resmi açıklamaları, resmi kurumlarımızın açıklamalarını dikkate almalarıdır. Bunun dışındaki açıklamaları ve söylemleri dikkate almamaları çok önem arz etmektedir. Böyle zamanlarda doğru bilgiye erişmenin yolu budur." dedi.
Depremin ilk anından itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bütün görevlendirmeleri yapıp o andan itibaren deprem sürecini anbean takip ettiğini vurgulayan Ala, "Devletimizin bütün kurumları, bütün kapasitesiyle milletimizin yanındadır, sahadadır ve yapılması gereken her şey çok detaylı çalışılarak yapılmakta ve milletimizle buluşturulmaktadır." ifadesini kullandı.
Ala, emeği geçen herkese teşekkür ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Milletimizden istirhamımız, bakanlarımızın açıklamalarına itibar etmeleridir. Resmi açıklamaları, resmi kurumlarımızın açıklamalarını dikkate almalarıdır. Bunun dışındaki açıklamaları ve söylemleri dikkate almamaları çok önem arz etmektedir. Böyle zamanlarda doğru bilgiye erişmenin yolu budur. Dezenformasyon, yanlış bilgiler çok ciddi, olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Onun için zaman zaman ihtiyaç duyulduğunda belli aralıklarla bakanlarımız, resmi kurumlarımız, AFAD, vatandaşlarımızı bilgilendirmektedir ve bilgilendirmeye de devam edecektir. Takip edilmesi gereken husus budur."
Depremin, Türkiye'nin bir gerçeği olduğuna işaret eden Ala, "Biz de 22 yıldır gerçekten bu konuda ne zaman böyle büyük sorunla karşılaşsak devleti tam kapasite çalıştırma konusunda önemli bir tecrübeye ve birikime sahibiz. AFAD birimini de bizim dönemimizde kurduk ve bu koordinasyonu gerektiği gibi yapıyor, sağlıyor, bütün kurumlarımızın tam kapasiteyle milletimizin o andaki ihtiyacını karşılamaları için gerekli ortamı hazırlıyor. Bunun için de bütün paydaşlarıyla birlikte AFAD çalışanlarımıza da çok teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Bakanların sahada da çalışmalarına devam ettiğini dile getiren Ala, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütün kurumlarımız, yerel yönetimler, belediyeler, merkezi yönetim bu konuda el birliği içerisinde çalışmalarını sürdürüyor, sürdürecektir. Ama bundan sonraki çalışmalarda da aynı anlayış içerisinde tam bir mutabakatla ve işbirliğiyle bu sorunun Türkiye'nin gündeminden çıkarılacak biçimde çözüme kavuşturulması gerekir. Bu konuda da başta Sayın Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz tam bir kararlılık içerisindedir. Deprem bölgesinde yaşıyoruz. Bu sorunun farkındalığını artırarak ama Sayın Bakanlarımızın da söylediği şekilde alınması gereken tedbirleri ertelemeyerek, zamanında yaparak, yerel yönetimler, merkezi yönetim, devlet, millet, işbirliği içerisinde sonuca ulaştırmaya çalışacağız."
Vatandaşın doğru bilgiye erişme hakkının olduğunu yineleyen ve doğru bilgilendirmenin kendi görevleri olduğuna dikkati çeken Ala, gazetecilere de doğru bilgileri aktardıkları için teşekkür etti.
Süreci hep birlikte yönetmenin büyük ehemmiyet arz ettiğini kaydeden Ala, "Milletimiz bilsin ki bütün devlet kurumlarımız tam kapasiteyle sahada kendi yanlarındadır. Yine bu süreci yöneteceğiz. Sadece biraz önce söylediğim hususlara çok dikkat etmelerini, doğru bilgiyi resmi kurumlardan alma hususunda azami hassasiyet göstermelerini özellikle istirham ediyorum." açıklamasında bulundu.