ADALET Bakanı Yılmaz Tunç, Ulucanlar Cezaevi Müzesi Toplantı Salonu'nda 'Ceza Hukukçuları ile Akademik Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu. Bakan Tunç, 2005 yılında ceza adalet sistemine dahil edilen denetimli serbestlik hizmetlerinin, 20'nci yılını doldurduğunu belirtti.
TOPLUMA ADAPTASYON
DENETİMLİ serbestliğin cezasızlık olmadığına dikkat çeken Bakan Tunç, "Aksine bu sistem, kişinin toplumla uyum içinde yaşamaya devam etmesini amaçlayan etkin bir infaz yöntemidir. Hükümlüler, denetimli serbestlik faaliyetleri kapsamında park, bahçe, mezarlık bakımından, ağaç dikimi ve yeşil alanların düzenlenmesine, yaşlı bakım hizmetlerinden, sosyal yardım dağıtımına, okul, cami gibi kamu binalarının bakım onarım hizmetlerinden, mesleki becerisine göre uzmanlaştığı işlere kadar çeşitli alanlarda görev almaktadırlar. Yine 160'tan fazla üniversiteyle iş birliği protokolleri imzalayarak; bireysel danışmanlıklardan grup terapilerine, bağımlılıkla mücadele programlarından kamu yararına çalışmalara kadar birçok alanda faaliyet gösteriyoruz" ifadelerini kullandı.

EN AZ 9 GÜN HAPİS
10'UNCU Yargı Paketi'yle, denetimli serbestlik sisteminde yeni bir döneme geçildiğine işaret eden Bakan Tunç, "Toplumumuzda oluşturulmaya çalışılan cezasızlık algısını ortadan kaldırmayı amaçladık. Değişiklikle cezası az olan hükümlüler de dahil olmak üzere bütün hükümlülerin, aldıkları cezanın koşullu salıverilme tarihine kadarki süresinin en az 10'da 1'ini ceza infaz kurumunda geçirmeleri gerekmektedir. Daha öncesinde 2 yıl ceza alan birinin 1 yıl koşullu salıverilme, 1 yıl da denetimli serbestlik uygulandığı için cezaevine girmemesi cezasızlık algısına neden olmaktaydı. Yeni düzenlemeyle 2 yıl ceza alan, koşullu salıverme tarihine kadarki sürenin 10'da 1'i dediğimiz, yani en az 36 gününü cezaevinde geçirmek durumunda kalacak. Bir yıl ceza almışsa 18 gün cezaevinde kalma durumu olacak. Yine 6 ay ceza almışsa en az 9 gün cezaevini görecek" diye konuştu.

