Buca'daki cezaevinde, Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı'nın uygulaması hayata geçirildi. Hükümlüler, ortamı 'otel gibi' diye nitelendirerek açılan kurslarla da kendilerini geliştirdiklerini belirttiler
ALİ EYCE (HABER MERKEZİ)
![]() Serdar K. 36 yaşında ve 17 yıldır cezaevinde. Cezaevine girdikten sonra kendini resim yapmaya verdi ve cezaevini güzelleştiren bütün duvar panolarını o yapıyor. |
Buca Kırıklar'daki İzmir 1 No'lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi, Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı'nın (EFQM) "Mükemmellik Modeli"ni dünyada ilk uygulayan cezaevi olmak için çalışmalarını hızlandırdı. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a suikast girişiminde bulunan Kartal Demirağ ve İzmir'de geçen aylarda ardı ardına üç kişiyi öldürdüğü iddia edilen seri katil zanlısı Hamdi Ayri'nin yanı sıra organize suç örgütü operasyonlarıyla yakalanan tanınmış çok sayıda tutuklu ve hükümlünün bulunduğu cezaevi, bu çalışmaların tanıtımı nedeniyle kapılarını gazetecilere açtı. Gazetecilerle konuşan bazı tutuklu ve hükümlülerin "otel gibi" diye nitelendirdiği cezaevinde çocuk parkı ve emzirme odaları dahi bulunuyor.
KALDER'E BAŞVURDULAR
Cezaevi Müdürü Ayhan Çapacı, ülkelerin, Birleşmiş Milletler'in cezaevi standartlarına uymak ve bu standartların üzerine çıkmak için çalıştığına dikkati çekerek, bu amaç doğrultusunda kendilerinin de EFQM Mükemmellik Modeli'ni uygulamak için çalışma başlattıklarını ifade etti. Bu çalışmaları çerçevevesinde ilk hedeflerinin KalDer'in Kalite Ödülü'nü kazanmak olduğunu dile getiren Çapacı, Ardından EFQM Mükemmellik Modeli belgesi almak istediklerini kaydetti.
Cezaevinde düzenlenen gazetecileri bilgilendirme toplantısına Cezaevlerinden Sorumlu İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Cevat Barutçu ve Cezaevi Savcısı Yusuf Arslan ile KalDer İzmir Şubesi Genel Sekreteri Kenan Keskinoğlu katıldı. Tutuklu ve hükümlüleri topluma yeniden kazandırma düşüncesiyle hareket ettiklerini kaydeden Cezaevi Müdürü Çapacı, "KalDer'in Ulusal Kalite Hareketi'ne katılmak için 'İyi Niyet Bildirgesi'ni imzalarken, orada olan Türkiye'nin önemli kamu kurumları ve özel kuruluşlar, bizim orada olmamıza önce şaşırdılar, sonra ise alkışladılar. Bu bizi gururlandırdı" diye konuştu.
Türkiye Kalite Derneği (KalDer) İzmir Şubesi Genel Sekreteri Kenan Keskinoğlu ise, kalite ve yönetim işleyişinin iyileştirilerek, Türkiye'nin geleceğe çağdaş yönetim sistemiyle ulaşmasını hedeflediklerini söyledi. Keskinoğlu, "İlk defa bir cezaevi, kalite ve yönetim sistemini iyileştirmek amacıyla EFQM Mükemmellik Modeli'ni uygulamak için başvurarak, KalDer'in 'Ulusal Kalite Hareketi'ne katıldı. Dünyada 30-35 bin kamu kurumu ve özel kuruluş, bu yönetim sistemini kullanıyor" dedi. Tanıtım gezisinde atölyelerdeki kurslarda eğitim gören hükümlüler, cezaevi ortamını 'otel gibi' diye nitelendirerek açılan kurslarla da kendilerini geliştirme fırsatı bulduklarını belirtti.
Hükümlü yakınlarına parmak izi sistemi
368 kişi kapasiteli cezaevinde halen, 94 hükümlü ve 223 tutuklunun bulunuyor. Cezaevinde kalite belgesi almak için yapılan uygulamaların bazıları şunlar:
* Açık görüş alanında, çocuklar için oyun alanı oluşturuldu.
* Ziyaretçilere girişte bir elin parmak izleri alınarak biyometrik kart hazırlanıyor.
* Tutuklu ve hükümlü yakınları, bu kartla birlikte parmak izleri alınan elini sisteme okutarak cezaevine girebiliyor.
* Tutuklu ve hükümlüler, yabancı dil ve bilgisayar kursu alabiliyor.
* Tutuklu ve hükümlüler, resim, saz ve mobilya atölyesinde meslek öğrenip çalışabiliyor.
* 6 bin 500 kitabın olduğu kütüphaneden yararlanıp, satranç da oynayabiliyor
"40 TV kanalı var"
Cezaevi Müdürü Ayhan Çapacı, şu bilgileri verdi:
"Şu anda cezaevimizde 317 kişi bulunuyor. Biz, onların insanca kurallar çerçevesinde cezalarını çekmeleri ve topluma tekrar daha iyi kazandırılmaları için çalışıyoruz. Türkiye'de ilk defa iyiniyet bildirgesini imzalayarak cezaevlerinde profosyonel hizmet sunmaya başladık. Mahkum ve ziyarete gelen ailelerine yaptığımız yenilikler, büyük beğeni topluyor. Televizyonlarımızda 40 kanal var, günlük gazetelerimiz mahkumların hizmetinde. Hakkımızdaki olumsuz ön yargıyı bu çalışmalarla ortadan kaldırdığımıza inanıyorum. Mahkum ve mahkum ailelerinden teşekkür mektupları alıyoruz. Çalışmalarımıza ve eğitimlerimize aralıksız devam edeceğiz."

