İTO'daki etkinliğe katılan konuşmacılar, günümüzde Türk kadınının etkin görevlerde yer almaya başlamasına rağmen, okuma yazma oranında Avrupa'nın çok gerisinde kaldığını söyledi İki fert arasında denge kurulmasının aile ortamında başladığı, çocuğa kadın-erkek eşitliğinin küçük yaşta verilmesi gerektiği, bunun da eğitimle başarılabileceği belirtildi Geçen yıl istihdama katılan kadın oranı AB'de yüzde 57 iken, ülkemizde yüzde 22'de kaldığı belirtildi. Ayrıca, Türkiye'de 26 milyon kadından sadece 6 milyonunun çalıştığı anlatıldı
ŞİRVAN BEKTAŞ (HABER MERKEZİ)
Goethe Enstitüsü tarafından düzenlenen ve Konak Belediyesi'nin destek verdiği 2. Uluslararası Kadın Festivali başladı. İki gün sürecek etkinliğin ilk gününde Avrupa, Türkiye ve Avrupa'da kadın tarihi ve kadın hareketleri panellerle ele alındı. Festivalin ikinci gününde ise, Basmane Semt Merkezi Sokağı'nda, saat 11.00 ile saat 16.00 arasında sokak şenliği yer alıyor.
6 MİLYON ÇALIŞAN
İzmir Ticaret Odası'nda (İTO) düzenlenen şenliğin açılışına, İzmir Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek, Almanya Federal Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Stefan Schenider, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, Goethe Enstitüsü Müdürü Roland Schmidt, İTO İş Kadınları Konseyi Başkanı Asuman Nardalı Tokuş ile çok sayıda davetli katıldı. Açılışta konuşan İzmir Vali Yardımcısı Gevrek, ülkemizdeki 26 milyon kadından sadece 6 milyonun çalıştığını, 2010 yılında istihdama katılan kadının oranının Avrupa'da yüzde 57 iken, Türkiye'de yüzde 22'de kaldığını ifade etti.
OKUMA-YAZMA ORANI
Türkiye'de yaşayan kadınların yüzde 20'sinin okuma yazma bilmediğini belirten Gevrek, "1 milyon kız çocuğu okuma yazma bilmiyor. Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de kadına yönelik şiddet hala devam etmekte. Devlet olarak 'aile içi şiddet' kavramıyla son bir yıldır tanıştık ve kadına yönelik şiddet ile ilgili düzenlemeler yasalarımızda daha çok yer almaya başladı. Maalesef ülke olarak Ayşeler öldüğü zaman harekete geçip, düzenlemeler yapıyoruz. Yasalarda kadına yönelik düzenlemeler yapsanız da, bu kanunu uygulayıcılarının ve yönetim gücünü elinde bulunduranların mantelitesini değiştiremezseniz, başarılı olamazsınız. Erkeklerin kadına yönelik şiddet konusunda zihinsel dönüşümlerinin sağlanması gerekir" dedi.
Almanya Federal Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Schenider ise, kadın-erkek eşitliği konusunun aile içinde başladığını belirterek, "Çocuğa kadın ve erkeklerin eşitliğini küçük yaşta vermemiz gerekir. Bunun için eğitim şart. Ailelerizin ve eğitmenlerimizin bu konuda duyarlı olmaları gerekiyor. Kendi ailemden biliyorum. Bizim ailede çok güçlü kadınlar vardı, hala da var. Kız kardeşim ve ben, eşit bir şekilde büyütüldük" diye konuştu.
Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan da, erkeklerin kadınlar için koltukları boşaltacağı bir Türkiye özlediğini kaydederek, "Siyasi partiler kanunu değiştirilmeli ve görevler iki dönemle sınırlı olmalı. Kadınların yöneticilik alanlarındaki hakkı yenmemeli. Örneğin, Vali Yardımısı Özlem Bozkurt Gevrek, bu konuda güzel bir örnek. Bilgi birikimi ve tecrübesi ile birçok kenti yönetebilecek yeterliliğe sahip Özlem Hanım'ın, valilik makamına getirilmeyişini düşünmek gerekir" şeklinde konuştu.
SEÇİLME HAKKI
İTO İş Kadınları Konseyi Başkanı Asuman Nardalı Tokuş ise, Cumhuriyet'in kuruluşu ile birlikte Türk kadınının toplumsal hayatta etken görevlerde yer almaya başladığını ifade ederek, 5 Aralık 1934 yılında seçilme hakkını elde ettiğini söyledi. Tokuş, Türk kadınının ticarette başarılı olabilmesi için dünyaya açılması gerektiğini belirterek, "Bu konuda Berlin Ticaret Odası ile ilişkiler kurduk. Yine dünyadaki iş kadınları ile yakın temasta bulunmak için çalışmalar yürütüyoruz" dedi. Goethe Enstitüsü Müdürü Roland Schmidt de, kadın sorunlarına dikkat çekmek amacıyla bu etkinliği düzenlediklerini belirterek, 2 gün boyunca dolu dolu bir etkinliğin kadınları beklediğini belirtti. Açılış konuşmalarının ardından gün boyu devam eden panellere geçildi.