Yazan: Ertuğrul Doğuç (Maden Y. Müh.)
Kur'an-ı Kerim'de bazı ayetlerde o günün ilmiyle bilinmeyen birtakım gerçekler ifade edilmiştir. Bunlar keramet gösterip de insanları bazı şeylere inandırmak gibi bir amaç taşımaz. Satır aralarında rastlanır. O günlerde tefsirinde de zorluk çekilmiş veya farklı yorumlanmış olabilir. Fakat bugünkü bilgilerimiz onların daha gerçekçi yorumuna imkan veriyor. Zaten Sad, 38/88 ayeti, "O'nun bilgilerini bir zaman sonra anlayacaksınız" diyerek bu durumu da önceden haber vermiş. Herhalde ilerleyen ilim gelecekte de bazı ayetlerin bugünkünden farklı yorumunu sağlayacaktır.
Şimdi bazı örnekler görelim.
Enbiya 21/33, "Yer gök bitişik idi biz onları ayırdık, her canlı şeyi sudan yarattık." Dünyamız önce bir gaz bulutu halinde idi. Zamanla yoğunlaşıp katılaştı. Atmosfer ve yer kabuğu ayrı katmanlar haline geldi (yer gök ayrıldı) İlk hayat da sular da başladı.
Zariyat 51/47 "Göğü kendi ellerimizle yaptık ve biz onu genişletmekteyiz." Evrenin bir balon gibi genişlediği 1929 yılında Hubble tarafından keşfedildi.
Enbiya 21/32 "Göğü korunmuş bir tavan yaptık." Atmosfer bizi kozmik zararlı ışınlara ve belli büyüklükteki göktaşlarına karşı korumaktadır.
Naziat 79/30 "Bundan sonra da yeri yuvarlattı." O zaman geçerli Batlamyus coğrafyasına göre yeryüzü tepsi gibi düz kabul ediliyordu, oysa ayet yuvarlak olduğunu söylüyor.
Yasin 36/81 "Gökleri ve yeri yaratan onların benzerlerini yaratmağa kaadir değil midir? Elbette kaadirdir" Başka güneş sistemlerine, gökadalarına işaret ediyor ki bunların varlığı o zaman bilinmiyordu.
Neml 27/88 "Dağları görürsün de onları donmuş sanırsın. Oysa onlar bulutun yürümesi gibi yürümektedirler." Yerkabuğunda çeşitli plakalar hareket halindedir. Arabistan plakası Anadolu üzerinden kuzeye doğru hareketlidir. Amerika Kıtası batıya hareketli olup her sene Afrika'dan 5 cm. uzaklaşmaktadır, vb.
Zariyat 51/49 "Her şeyden çift yarattık. Ta ki düşünüp öğüt alasınız." Bu ayet de ilk zamanlar erkek-dişi canlılardan bahsediyor olarak algılanmış. Oysa 1932'de Pozitronun keşfinden sonra her türlü atom altı parçacığının aynı kitleli ve ters yüklü bir karşı parçacığı olduğu anlaşıldı.
Aslında en büyük mucize Kuran'ın kendisidir. Hem içerik hem üslup yönünden bu kadar yüksek değerli bir kitap okuma yazma bilmeyen bir insan tarafından tebliğ edilmiştir. Ala 87/6 "Sana okutacağız ve sen unutmayacaksın" ayetine uygun olarak Hz Muhammed Kuran'ı hiç unutmamıştır. Kaldı ki 604 sayfalık kocaman kitap gencecik çocuklar tarafından zorlanmadan ezberlenebilmektedir. Bunlar mucize değil de nedir?
İnmemiştir hele Kur'an şunu hakkıyla bilin
Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için.
(Mehmet Akif ERSOY)
Kur'an'a göre Kur'an
Allah insanoğlunu yaratmış, kim daha iyi şeyler yapacak diye sınamak için yeryüzüne göndermiştir. (Mülk, 67/2) Yeryüzünde onu yalnız bırakmamış, peygamberler ve kitaplar göndermek suretiyle imtihanını kolaylaştırmış, hak ve hakikati bulmasına yardımcı olmuştur.
İmtihanı daha kolay başarabilmek için peygamberlere ve kitaplara iman edip söylediklerine kulak vermek gerekir. Kur'an'da insanlara gönderilen -Kur'an ile beraber- dört kitabın adı geçmekte, Hz. Musa'ya Tevrat, Hz. Davud'a Zebur, Hz. İsa'ya İncil ve Hz. Muhammmed'e Kur'an'ın indirildiğinden bahsedilmektedir.
Kur'an-ı Kerim, son Peygamber Hz. Muhammed'e indirilmiştir. Dolayısıyla son kitaptır. Ezberlenmek ve yazıya geçirilmek suretiyle tahrif olmaktan korunmuştur.
Kur'an'ın kapsamlı tanımlarından biri şöyledir: "Allah tarafından Cebrail vasıtasıyla son Peygamber Hz. Muhammed'e indirilen, Mushaflarda yazılan, tevatürle nakledilen, okunmasıyla ibadet edilen, Fatiha suresiyle başlayıp Nas suresiyle biten, başkalarının benzerini getirmekten aciz kaldığı, Arapça muciz bir kelamdır."
Kur'an-ı Kerim, Allah Teala tarafından indirilmiş ve koruma altına alınmıştır. (Hicr, 15/9)
Hz. Peygamber dahil hiç kimsenin onu değiştirme yetkisi yoktur. (Yunus, 10/15)
O'nun bir benzerini getirebilmek mümkün değildir. (Yusuf, 12/111)
Onun uydurulmuş olabileceğini düşünenlere "Sözünüzde doğruysanız, onun sureleri gibi on uydurma sure getirin" denilmiş (Hud, 11/13), daha sonra "bir tek sure getirin" diye meydan okunmuş, (Yunus, 10/38) ancak bugüne kadar bunu yapabilen olmamıştır. Yapmaya çalışanlar da komik duruma düşmüştür.
İnsanlar ve cinler bir araya gelip yardımlaşsalar bile onun bir benzerini getiremeyeceğine dair Allah Teala'nın açık beyanı vardır. (İsra, 17/88)
Kur'an insanları karanlıktan aydınlığa çıkarmak için, Allah'ın şefkat ve merhametinin eseri olarak indirilmiştir. (Hadid, 57/9)
İnsanlar için öğüt, gönüller için şifadır. İnananlar için rehber ve rahmettir. (Yunus, 10/57)
İnsanları düşünmeye ve ders almaya sevk eder. (Sad, 38/29)
Onunla insana dağların bile kaldıramayacağı kadar ağır bir sorumluluk yüklenmiştir. (Haşr, 59/21)
Kur'an'da insanlara çeşit çeşit örnekler verilmiştir. Ancak insanoğlu bunları düşünüp anlamaya çalışmak yerine tartışmaya ve karşı çıkmaya meyillidir. (Kehf, 18/54)
Kur'an'da anlamı apaçık (muhkem) ayetler yanında kapalı (müteşabih) ayetler de vardır. Gönüllerinde eğrilik olan kimseler, ortalığı karıştırmak için anlamı kapalı olan ayetleri istismar ederler. Gerçek ilim ve akıl sahipleri ise ayetlerin hepsine birden inanır ve gereği gibi dersler çıkarmaya çalışır. (Al-i İmran, 3/7)
Kur'an kendisinden önce gönderilen kitapları tasdik etmiştir. (Fatır, 35/31) Aynı zamanda onlardaki tahrif edilen, hatalı ve yanlış bazı bilgileri düzeltmiştir.
Kur'an karşısında batıl inançlar tutunamaz. O, inananların karlı çıkacakları, zalimlerin ise hüsrana uğrayacakları bir ortam oluşturur. (İsra, 17/81-82)
Kur'an okunduğunda dinlemek ve anlamaya çalışmak gerekir. (Araf, 7/204) Zira o anlaşılsın diye indirilmiştir. (Yusuf, 12/2; Zuhruf, 43/3)
Bir Ayet
De ki: "And olsun, insanlar ve cinler bu Kur'an'ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler." (İsra, 17/88)
Bir Hadis
"Sözlerin en hayırlısı Allah'ın kitabı Kur'an'dır."
Manisalı yardımsever kadınlar
BURAK DEMİRBİLEK (MANİSA)
Türk Kadınlar Konseyi Manisa Şubesi her yıl Ramazan ayında ihtiyaç sahiplerine yaptığı gıda ve yiyecek dağıtımını bu yılda da tekrarladı. Türk Kadınlar Konseyi Manisa Şubesi'nin bulunduğu Yeni Han'da yapılan dağıtımda 400 yardım paketi belirlenen ihtiyaç sahiplerine verildi. 300 gıda paketi ailelere verilirken, giyecek bulunan 100 paketin ise ilerleyen günlerde üniversite öğrencilerine verileceği açıklandı. Türk Kadınlar Konseyi Manisa Şube Başkanı Mübeccel Kafkaslı, Ramazan ayında Manisalı ve İzmirli hayırsever vatandaşlar ve üyeler arasında toplanan bağışlar ile ailelere bir nebze olsa da yardım etmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Yardımları teşvik etmek adına ilan ettiklerini belirten Kafkaslı, "Dinimizde yapılan hayırlar söylenmez, bir elin verdiğini diğer el görmez. Ancak biz insanları teşvik etmek, derneğimize güvenmelerini sağlayarak yapılan bağış miktarını artırmak istiyoruz. Hayırsever vatandaşlarımızı desteğe çağırıyoruz" dedi.
Vali Güvenç, her akşam vatandaşla iftar açacak
RIDVAN KÖRPE (MANİSA)
Manisa Valisi Celalettin Güvenç, Manisa Valiliği'nce hayırseverlerin katkılarıyla İshak Çelebi mahallesinde Avni Gemicioğlu İlköğretim Okulu bahçesinde düzenlenen iftar yemeğine katılarak vatandaşlarla iftar yaptı. Vali Güvenç iftar yemeklerinde bir araya geldiği vatandaşlarla sohbet ederek sorunlarını dinledi. Vali Güvenç, Ramazan ayı boyunca her akşam bir mahallede vatandaşlarla birlikte iftar açacaklarını ifade etti. Düzenlenen iftar yemeği programına Vali Güvenç'in yanı sıra Vali Yardımcısı Baha Başçelik, İl Emniyet Müdürü Adem Aydemir, İl Müftüsü Sinan Cihan, bazı daire müdürleri ile 700 civarında vatandaş katıldı.
4 BİN 200 KİŞİYLE
Ramazan ayından bugüne kadar yaklaşık 4 bin 200 kişiliyle iftar açtıklarını belirten Vali Güvenç, "Ramazan ayında ilk olarak Turgut Özal mahallesinde vatandaşlarla birlikte iftar açtık. Ardından Atatürk, 50. Yıl, Nurlupınar, Bayındırlık, Gediz ve son olarak da İshakçelebi mahallesinde ihtiyaç sahibi insanlarımızla iftarımızı açtık. Mahallelerde açtığımız iftarlarda daire müdürlerimiz de vatandaşlarımızın yanında. Amacımız Ramazan ayı boyunca 20 yerde 18 bin kişiyle iftar açmaktır. Ramazan boyunca düzenlenen iftar yemeklerinin tamamını hayırseverlerimiz karşılıyor. Bütçeden herhangi bir para ayırmadık. Devletimizin cebinden hiçbir kuruş para çıkmıyor. Tüm ihtiyaçlar hayırseverler tarafından sağlanıyor" dedi.
