İşinde mutlu olmayanlar kariyerinde de yükselemez

Çocuklara sorarız; "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" Büyüdüğünde yanıtlar; "Aslında ben bu mesleği yapma istemiyordum." Özmen, hayalimizdeki mesleği seçmeyi, işimizde mutlu olmayı ve işi bırakma vaktinin geldiği anı anlattı

CEYDA DİNÇBAKIR
Bir insan doğumundan öldüğü zamana kadar olan süre boyunca ortalama 70 yıl yaşıyor kabul edersek ortalama 25 yılı uyuyarak geçiriyoruz. Ortalama 9-10 yılını çocukluk ve gençlik yılı olarak geçirdiğimizi ve son 10 yılını da yaşlılık süreci olarak düşünürsek geriye kalan 20 yıllık süreci, çalışarak geçiriyoruz. Bu süreçte yaşamımızı idame ettirmemizdeki, çocukluğumuzdan bu zamana kadar gelen en önemli etken, hayalimizi süsleyen meslek.

Geleceği planlayın

Pek çoğumuz; "Ben aslında başka bir meslek yapmak istiyordum" diyerek hayıflanıyor. Şartlar, aile baskısı, gelecek kaygısı, sınavlar vb. etkenler meslek seçimlerimizi etkiliyor ve zorunluluğa dönüşen bir hayata bizleri sürüklüyor. Oysaki hangi mesleği yapıyorsak yapalım, o işte daha verimli olmanın, işimizi sevmenin yollarını bulabiliriz. Ne kadar işyerinde baskı altında olsak, ne kadar üstlerimiz veya diğer çalışanlarla çatışma içerisine girsek de... Mesleğimizi sevmenin yolları neler ya da o işyerinden ayrılmanın zamanının geldiğini nasıl anlarsınız? İşte tüm sorularınızın yanıtlarını Kişisel Gelişim Uzmanı ve Yaşamın Anahtarı kitabının yazarı Toprak Özmen ile konuştuk.
Kişinin yatkın olduğu konuları çocukluk yaşlarında kavradığını belirten Toprak Özmen, pek çok kişinin istediği mesleği yapamamasının nedeninin çocukluk yaşlarında amaçlarına şartlanmamış olmasına bağlıyor. İş yaşamında mutlu olmayan bir insanın kariyer yapamayacağını belirten Toprak Özmen şöyle konuştu:
Sevmeye çalışın
"Mutsuz olanlar, işinde başarılı da olamazlar. Aktif insan mutludur. Rutin insansa, devlet memuru düzenindedir. Onların kariyer hedefi en fazla müdürlüktür. Memurun yaşamı emekliliğe endekslidir. Tek hayali; emekliliktir. Ancak yüksek hedefleri olan kişiler, hayattan da zevk alırlar. Özel hayatımızda da mutlu olmak istiyorsak bu; sevdiğimiz işi yapmamıza bağlıdır."
İnsanların işini nasıl sevebileceklerinin de püf noktasını veren Özmen şöyle dedi: "Mükemmel diye bir kavram yok. Her işin kendine göre zorluğu vardır. Her işin kendince beyinsel ve bedensel yıpranma olarak getirileri vardır. İşini kendine sevdirecek, o işte kendince değerler bulacak yollar bulmalıdır. Mesela 'ben bu işte mutluyum' düşüncesi şartlanmaya sebep olacaktır. Bununla birlikte gelen pozitif enerji, işyerinde mutluluk nedenleri aramasına neden olur. Olumlu bir şeyler bulunur.
Asık suratlı olmayın
Kendi kendinize sorular sorun. Bu sorular hedefler belirleyecektir. İşinde mutluluk oluşturabilecek nedenler oluşturmak zorundayız. Kimse mükemmel değil ve patronların, diğer çalışanların da mükemmel olmadığını bilmek gerekiyor. İşyerindeki aksaklıklar sadece negatif enerjiyle bizi yükler. O anı geri getiremeyeceğinize göre o anı unutmak zorundasınız. Önümüze bakmak, bizi bir adım ileriye gitmemizi sağlar. Sevgi ile çözemeyeceğimiz hiçbir şey yok. İşinize asık suratla gitmeyin. Sadece para almak için çalışarak kendimizi kandırmış oluruz. Ne aldığımız paradan mutlu oluruz, ne de o iş bize bir değer katar. Ancak işte kariyer yapmak için çalışmak, işte mutlu olmak için çalışmak, bizim mutluluğumuzu sağlar."
Bazı mesleklerin stres altında olduğundan çok zor olduğunu belirten ve Sağlık mensuplarının işinin özellikle çok zor olduğundan örnek veren Toprak Özmen, "İnsanlarla uğraşmak çok zor. Sağlık mensuplarının işleri çok zor. İnsanlarla uğraşmak çok zor ki onlar hasta insanlarla uğraşıyorlar. Depresif, rahatsız, hastalık hastası insanlarla uğraşıyorlar. Sağlıklı bir insanın uğraşacağı en zor iş, sağlıksız insanlarla uğraşmaktır" dedi.
İnsan eğer işinde mutsuzsa, yoğun stres altında ve bunalımdaysa işyerindeki kişiler veya şartlardan rahatsızsa ancak işini seviyorsa bu kişiler için Toprak Özmen şu önerilerde bulundu:
"Kişi orada uzmandır. Ve bırakıp gitmeden önce savaşmak ve mutlu olacak noktaları bulmak gerekir. İş değiştirmeden önce kendi stres yönetiminizi sağlayın. Çok sinirlendiğinizde; dışarı çıkın, hava alın, pencereden temiz hava gelmesini sağlayın. Yüzünüzü yıkayın. Patlama noktasına geldiğinizde kendinize bir obje belirleyin. Masanızın üzerinde duran gülümseyen bir adam figürüne bakıp gülümseyin. İçinizden 10'dan geriye sayın. Bu bir sabır testi diyerek kendinizi şartlandırın. İşyerinde terfi almamış olabilirsiniz. Ancak kendinizi günlük motive edebilirsiniz. Bugün ne başardığınızı kendi kendinize söyleyin. Takdir edeniniz yoksa siz kendi kendinizi takdir edin. Ödüllendirin. Ödül, egoyu öldürür."
Ayrılma vakti geldi
İnsanların artık kendine zarar vermeye başladığı zaman o işyerinden ayrılma vaktinin de gelmiş olduğunu anlamamız gerektiğini belirten Toprak Özmen, "Artık işe her gün mutsuz gidiyorsanız, bütün denemenize rağmen, işinizi sevmenize rağmen artık kurtulamıyorsanız, işyerinde kaytarma girişiminde bulunuyorsanız, yalana başvuruyorsanız, başarısızlıklarınıza mazeret üretiyorsanız, bu sizin işinize olan saygı ve sevginizin yokolduğunu gösterir. Yani o işin size verebileceği hiçbir şey kalmamıştır. Bu son noktaya geldiğinizde yine planlı bir şekilde davranmak ve ne yapacağınıza karar vermek zorundasınız. Bazen yeniden başlamak üretimi güçlendirir" dedi.

Başarı ve mutluluğun anahtarı

1.Kural: Varoluş nedeninizi öğrenin. Farkındalığınızı anlayın.
2. Kural: Kendinizi sevin. Sağlığınızın en önemli şey olduğunu, her şeyin sizin ekseninizde olduğunu, asla unutmayın.
3.Kural: Her türlü bilgiyi algılayın. Sorgulayın. Bilgi güçtür.
4.Kural: Keşkeleri geçmişte bırakın. Onun yerine umut tohumları yeşertin.
5.Kural: Boşa asla zaman harcamayın. Zaman geri gelmeyen tek şey.
6.Kural: Her zaman gülümsemeyi ve empati yapmayı öğrenin.
7.Kural: Rotanızı belirleyin. Alternatif planlar ile zamanınızı yönetin.
8.Kural: Karşınızdaki kim olursa olsun, saygı duymayı ve dinlemeyi, asla ikinci plana atmayın.
9.Kural: Neye neden inandığınızı bilerek, inanın.
10.Kural: Çalışın, çalışmadan başarının gelmeyeceği, gün gibi gerçektir.
11.Kural: Başarılarınızı paylaşın, paylaştıkça ufkunuz daha da genişleyecektir.
12.Kural: Kendinize ödül verin, nefsiniz (ego) ancak bu şekilde sizi rahat bırakacaktır.
13.Kural: Kendinize asla yalan söylemeyin.
14.Kural: Her şeyi sevgi çatısı altında yapın, Unutmayın ki en büyük güç "Sevgi"dir.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.