Duygusal zorbalık, her yaş, yer ve zamanda var

ŞİRVAN BEKTAŞ
İzmir'de ilk defa düzenlenen Mobbing Zirvesi (duygusal zorbalık) konunun uzmanlarını bir araya getirdi. Özel Deniz Koleji tarafından düzenlenen ve basın sponsorluğunu Yeni Asır'ın yaptığı Mobbing Zirvesi'nde iş dünyasının üst düzey yöneticileri, üst düzey medya yöneticileri, sivil toplum örgütü temsilcileri, hukukçular ve akademisyenler 'mobbing'i tartıştı.
Siyasette de var
Sektörlerin mobbing bakış açısının masaya yatırıldığı zirvede konuşan Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, mobbing kavramının yaşamımıza yeni giren bir kavram olduğunu ifade etti. Tartan şöyle konuştu: "Mobbing yani duygusal zorbalık yaşamımızda hep var olan ve olmaya devam edecek bir kavramdır. Onu azaltmak yükseltmek zor ama azaltmak elimizde. İnsana saygı ve sevgi ile daha çağdaş eğitimle en aza indirebiliriz.
Bir siyasetçi olarak, siyasette de mobbinge karşıyım. Bunu engelleminin yolu da siyasi partiler ve seçim yasasının değişmesine bağlıdır. Bunun yolu açık, halk için, halkla beraber siyasettir. Ben Başkanlığı, milletvekilliği yapmış bir kişi olarak söylüyorum. Hiçbir görevde 2 dönemden fazla kalmadım, kalmayacağım. Bu topluma, halka saygımın bir yansımasıdır" dedi.
Gizli kalmamalı
Özel Deniz Koleji Kurucusu Dr. Berna Bridge ise günümüzde duygusal zorbalığın önemli bir kavram olduğunu belirterek okul eğitiminde yaşanan baskı unsurlarına değindi ve eğitimciler açısından 'mobbing'e karşı bir sistem uygulamak gerektiğini söyledi. Okul içerisinde öğrencilerin arasında zorba davranışlara izin verilmemesi gerektiğini belirten Bridge şöyle konuştu:
"Okul yönetiminin bu konuda ciddi bir sorumluluğu var. Öğrenci davranışlarının idare edilmesi gerekli. Okulda etik değerler ikliminin yaratılması gerek. Hata zorbalık yapanındır. Ezilen öğrencinin hatası yoktur. Her çocuğun korkudan arınmış bir şekilde eğitim alma hakkı vardır. Herkes her yaşta ve her yerde zorbalıkla karşılaşabilir. Gizli kaldığı sürece zorbalık devam edecektir."
Avukat Erdal Eminoğlu, hukuki açıdan mobbing konusuna değinerek katılımcıları bilgilendirdi. Türkiye'de ilk davanın 2006 yılında açıldığını ve bu konuda açılan davaların yüzde yüzünü zorbalığa uğrayanın lehine sonuçlandığını anlatan Eminoğlu, mobbing davaların çoğunlukla kamu kurumlarında çalışanlar tarafından açıldığını özel sektörde ise gizlilik yaşandığını söyledi. Özel sektörde çalışanların işyerini kendi şirketleri gibi hissetmediği için bu durumun ortaya çıktığını yorumlayan Eminoğlu şöyle konuştu:
"Mobbingin tanımlaması yeni olsa da işyerlerinde gerçekleşmesi eskiye dayalı. Yasada değişiklikler yapılacak. Ancak bazı eksiklikler var. İş görüşmelerinde gerçekleşen duygusal zorbalıklar, yıldırmalar bu yasayı kapsamıyor. Şu anda da kanunda mobbing olmasa bile yargıçlar karar verebiliyorlar."

Özellikleri yok
Son olarak Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burcu Güneri Çangarlı, mobbing üzerine sunum yaparak işyerinde duygusal saldırı ve nedenlerine değindi. Çangarlı, mobbinge uğrayan ya da mobbing uygulayan tarafın özelliklerinin değişiklik gösterdiğini ve belirli bir kişisel özellikleri olmadığını belirterek "Çok kazanan, fiziksel eksikliği olan, paranoyak vb. özellikleri olmuyor. Her zaman, her yaşta, her kişilik ve sosyal statü sahibi kişi veya kişiler mobbinge maruz kalıyor veya duygusal zorbalık yapıyor" dedi.
İşletmelere etik kurul gerekli
Mobbing bilgilendirme, Araştırma ve Destek Merkezi Koordinatörü ve Yönetici Koçu Çağlar Çabuk ise Türkiye'de 'mobbing'in ne kadar yaygın olduğu konusunda konuşurken bu konuda yapılmış anket çalışmalarından birinden de örnekler sundu.

İnsan egosu var
İnsanların, ihtiras ve egonun olduğu yerde mobbingin olduğunu belirten Çabuk, mobbingin bur suç olduğuna değindi. Çabuk, işletmelerde mobbingin önüne geçilmesi için etik kurullar oluşturulması gerektiğini belirterek önerilerde bulundu.