Şirketler, kimliklerini koruyarak değişmeli

Psikolog Şenel Karaman, kurumların nesiller boyu devam etmesi için yapılması gerekenleri anlattı

SELİN GÜLER
Günümüzün rekabetçi iş dünyasında, kurumlar içinde ve dışında meydana gelen değişimler çalışanlara daha fazla destek sunulmasını ve onların geliştirilmelerini zorunlu kılıyor. Ancak kurumların, yapılacak yenilikleri, örgüt kültürünün özelliklerini gözeterek gerçekleştirmeleri de bir hayli önemli.
İş dünyasında hem çalışanlar hem de şirket verimliliği için son derece önemli olan konuyu, psikolog Şenel Karaman ile konuştuk. Örgüt kültürünü anlatarak konuşmasına başlayan Karaman, "Her kurumu, hem kendi iç bünyesi hem de dış dünya değişime zorlar. Bu değişim iyi yönetilemediğinde sorunlar birikir ve kurum işlevini yerine getiremez hale gelebilir. Ancak kurum içinde yapılacak düzenlemeler örgüt kültürü gözetilerek yapıldığında başarıya ulaşabiliyor" dedi.
Her kurumun bir yandan kimliğini korumak; bir yandan da değişmek zorunda olduğunu belirten Karaman, "Bizim kullandığımız modele göre dört tip örgüt kültürü var: hiyerarşi kültürü, aile kültürü, yenilikçi kültür ve pazar/piyasa kültürü. Çalıştığımız kurumların hangi kültür normlarını taşıdığını ve nasıl bir yön çizmek istediğini çeşitli ölçeklerle belirliyoruz. Daha sonra iyileşme çalışmalarını projelendiriyoruz" dedi.
İşe uygun unvan
Çalışanların yaptıkları işe ve kurumlarına olan tutumlarının üretime direk yansıdığını anlatan Karaman, bunu bir örnekle şöyle açıkladı: "Dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan General Motor'un Chevrolet Nova isimli arabayı üreten fabrikasının 5 bin çalışanı var. Sürekli grev olan fabrikada, 5 bin şikayetten 2 bin tanesi çözüm bulamıyor. Ayrıca verimliliği ve kalitesi de son derece düşük. Bu durumda iyileşmek için yapılan her girişim geri tepiyor.
Bir süre sonra Japonlarla ortaklığa giden firma, ortaklıkta yeni çalışan alınmamasını, alınacaksa eski çalışanlardan seçilmesini koşul olarak koyuyor.
Çalışanlar Japonlar'dan önce işlerini umursamıyor, önemsemiyor ve bilerek ya da bilmeyerek imalat hataları yapıyorlar. Japonlar ise, her çalışan için kartvizit bastırıyor ve herkesin yaptığı işe göre bir unvan bulunuyor. Çalışanlar, kendi ürettikleri arabayı bir yerlerde görürlerse 'bu arabayı ben ürettim, bir sorun olursa aramaktan çekinmeyin' notunu yazdığıkları kartvizitlerini arabaya yapıştırıyorlar, yani yaptıkları işi sahipleniyorlar. Böylece yaptığı işi benimseyen çalışanlarla fabrika atağa geçiyor ve GM'nin en kaliteli üretim yapan fabrikası oluyor. Bu örnekte olduğu gibi çalışanların yaptıkları işe ve kurumlarına olan tutumları, üretime direk yansıyor."
İnsan kaynaklarını geliştirmek isteyen bir yöneticinin örgüt kültürünü iyi bilmesi gerektiğini belirten Karaman şöyle konuştu:
"Bizim genel olarak stratejimiz gerek çalışanların gerekse kurumun güçlü yönlerine odaklanmak oluyor. Bir birimi ya da çalışanı ele alırsak onun güçlü yönlerine yatırım yaparak daha çok yol alabilirsiniz. Aslında bir çalışanın sihri, güçlü yönlerinde saklıdır. Bakıyorsunuz, bir yönetici personelini motive etmeyi bilmiyor, istese de beceremiyor. Biz onu motivatör yapmak için uğraşmıyoruz, onun başka yönlerini keşfetmesine yardımcı oluyoruz. Bekli de çok iyi problem çözebilen birisi..."
Güçlü yönleri var
Bir kurumda çalışanların birbirinden çok farklı özellikleri olduğunu belirten Karaman, "Bir tanesi çok iyi planlayabiliyor, başkası yüreklendirici olabiliyor, bir başkası pratik çözümler üretebiliyor. Eğer çalışanları birlikte çalışabilmenin keyfine vardırabilirseniz, kuruma olan inancı kuvvetlendirebilirseniz potansiyel ortaya çıkıyor" dedi ve ekledi:
"Çalışanların önemli bir bölümü takdir edilmediğini düşünüyor. Herkesin takdir beklentisi birbirinden farklı. Bir çok yerde 'ayın personeli' uygulamasını görürsünüz. Bu bazı çalışanlar için memnuniyet verici olurken bazı çalışanların şevklerini kırıcı etkisi oluyor. Bir şirket için etkili olan bir yöntem bir başka şirket için itici olabiliyor.
Biz çalıştığımız kurumun kendine özgü modeli bulmasına yardımcı oluyoruz. Bu sanıldığı kadar kolay değil. Birlikte epey kafa yormayı gerektiriyor. Yöneticilere bu konuda çalışanlarını daha iyi tanımalarının yollarını gösteriyoruz."
Liderlik becerileri
Her kurumun bir kimyası olduğunu da belirten Karaman, bunu çalışma alanı, personelin özelliklerinin, kurumun tarihinin, misyonunun ve ilkelerinin belirlerğini anlattı ve şöyle konuştu: "Biz hem varolan durumu belirliyor, hem de nasıl olmak istediklerini buluyoruz. Bunun için kurum yönetimi ile birlikte stratejiler geliştiriyoruz. Her kurumun ihtiyacı, kültürü birbirinden farklıdır. Genellikle, kurum içi müdahaleler öneriyoruz ya da birlikte uyguluyoruz. Örneğin iki departman arasında sorunlar oluyor. Birbirleriyle sürekli uğraşıyorlar. Düşünün pazarlama ile üretim birimlerinin birbirleriyle sürekli çatıştığını...
Bu çatışma hem verimliliği düşürüyor hem de müşteriye yansıyor. Bu tür durumlarla ilgili çözümler üretiyoruz. Bu çözümler aile şirketlerinde çok farklı; kamu sektöründe çok farklı. Bazen de ihtiyaçlar doğrultusunda eğitimler planlıyoruz. En çok çatışma yönetimi, iletişim, motivasyon artırma, liderlik becerileri, kişisel gelişim gibi konularda seminerler düzenliyoruz."
Kurum çalışanlarının ihtiyaçlarına yönelik düzenlenen, ihtiyaç analizi sonucu formüle edilen ve yeterli süre ayrılan eğitimlerin olumlu sonuçlarının olduğunu söyleyen Karaman, firmayı takip etmenin ve eğitimin etkisine bakmanın da önemli olduğunu vurguladı.
'Birlikte başarıyoruz' semineri
İzmir İl Özel İdaresi ile "Birlikte Başarıyoruz" temalı seminer çalışması başlattıklarını belirten Şenel Karaman, Kasım 2009'dan beri yürütülen 'Kurum Kültürü' anketi sonuçlarına göre belirlenen konularda İzmir İl Özel İdaresi çalışanlarının tümünün katılacağı eğitim faaliyeti gerçekleştirileceğini ifade etti.
Anketin Denge Psikolojik Danışma, Pedagoji ve Kişisel Gelişim Merkezi tarafından kuruma özgü olarak geliştirildiğini anlatan Karaman, "Örgüt kültürü bir kurumun başarısı için önemlidir. Örgüt kültürü bir denge kaynağı olduğu için örgüt üyelerine güvenlik duygusu sağlar, bir anlamda işlerin nasıl yürüdüğünü temsil eder. İzmir İl Özel İdaresi'nde oldukça verimli ve anlamlı bir çalışma yürüttük, Nisan ayı boyunca seminer çalışması yürüteceğiz" dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.