Heyecan, konuşmanın baharatıdır

"Bu baharatı yemeğe hangi oranda katarsak lezzet elde edebiliriz ona bakmalıyız" diyen Urgancı, iyi bir sunucunun soğukkanlı ve pratik zekalı olması gerektiğini de vurguladı

SELİN GÜLER
Topluluk karşısında konuşmak veya sunuculuk yapmak çoğu insan için oldukça sıkıntı veren bir durum. Onca kişinin karşısına çıkıp konuşma yapmanın insanın elini ayağına dolaştırması normal olsa da, bu sıkıntıyı azaltacak bazı püf noktaları da yok değil...
Topluluk karşısında konuşma, sunuculuk-spikerlik ve 'Ben kim konuşmak kim' isimli kitabı hakkında konuştuğumuz Hakan Urgancı, "İyi bir sunucunun soğukkanlı, hazırcevap ve pratik zekalı olması gerekir" dedi ve ekledi: "Günümüzde ne yazık ki sunucuda diksiyon aranmıyor. Ancak en azından düzgün ve mantıklı cümleler beklemenin hakkımız olduğunu düşünüyorum."
Mesleğe 1996 yılında başladığını, üniversitede öğrenim gördüğü yıllarda TRT İzmir Radyosu Başspikeri Günay Oğuz'dan diksiyon dersleri aldığını belirten Urgancı, mezuniyetinin ardından İzmir'de haber spikerliğinin yanında TRT İzmir Televizyonu'nun belgesel ve dizi seslendirmelerini de yaptığını ifade etti. 1998 yılında TRT'nin yurt çapında açtığı sınavları kazanan, ardından TRT spikerlik kursunu tamamlayıp TRT Ankara Televizyonu'na spiker kadrosuyla ataması yapılan Urgancı, halen aynı görevini devam ettiriyor.
Pratik zekaya sahip
Spikerliğin tanımını yaparak sözlerine başlayan Urgancı, bir spikerin önüne gelen herhangi bir metni en iyi şekilde aktarabilen kişi olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Spiker olabilmek için geliştirilebilir bir sese, açık bir kulağa, okuma araştırma tutkusuna, eğitimli bir diksiyona, sahip olmak gerekir."
Sunucuların doğal ve doğru bir iletişim tekniğine sahip ortamları, kontrol edebilen ve soğuk bir cihaz olan kamera karşısında hala doğal olmayı başarabilen kişiler olduğunu anlatan Urgancı; "Sunucular, çevresindekileri elindeki konu ve toplum çıkarları doğrultusunda sevk ve idare eder. İyi bir sunucunun soğukkanlı, hazırcevap ve pratik zekalı olması gerekir. Günümüzde ne yazık ki sunucuda diksiyon aranmıyor. Ancak ben en azından düzgün ve mantıklı cümleler beklemenin hakkımız olduğunu düşünüyorum" dedi.
Topluluk karşısında konuşmaktan sıkıntı duyan insanların çok fazla olduğu belirten Urgancı, "Bu sıkıntıyı yaşayan insanları her milliyetten bir araya getirsek önümüzde dünyanın hiçbir ordusu duramaz. İstatistiklere göre bu korku kimi insanlarda ölüm korkusundan bile baskın. İşe, bu duygunun doğal olduğunu bilerek başlamalıyız. Önemli olan korkmamak değil, korkuyu yararlı bir itici güç olan heyecan duygusuna dönüştürebilmektir" dedi ve ekledi: "Heyecan bir konuşmanın baharatıdır. Dolayısıyla biz bu baharatı yemeğe hangi oranda katarsak bir lezzet elde edebiliriz, ona bakmalıyız. İyi bir konuşma ve heyecan kontrolü için iyi bir hazırlık, dinleyiciyi tanıma, nefes kontrolü ve vücuttaki adrenalinin egzersizle boşaltmak gibi pratikler iyi bir konuşma için çok önemli."
Bayan ağırlıkta
Sunuculuğun tamamen bir bayan işi olmadığını anlatan Urgancı, "Kadınların fiziksel olarak erkeklerden çekici oldukları bir gerçek. Ekrana bakımlı ve hoş bir kadın çıkınca bu hem erkeklerin hem de gerçek anlamda televizyon izleyicisi olarak ezici bir çoğunluğu oluşturan hanımların ilgisini çekiyor" dedi. Erkek sesinin psikolojik olarak haberlerde inandırıcılığı artırdığını ve genellikle anahaber bültenlerini bu nedenle erkeklerin sunduğunu söyleyen Urgancı, iktidarın dünyada hala erkek egemen ağırlıkta olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Vatan anadır, ama devlet babadır. Dolayısıyla haber gibi iktidarı ilgilendiren bir konuda, anahaber bültenlerinde sözcünün daha çok erkek cinsinden tercih edilmesi doğaldır."
Özellikle haberlerde bakımlı bir kadının erkeklerden daha çok ilgi çekeceğini belirten Urgancı, cinsel kimliği fazla ön planda olan kadın ve erkeklerin haberlerde tercih edilmemesi gerektiğini, bir izleyici olarak şahsi tercihinin doğal, saygın ve fiziksel olarak çekici ama cinsel kimliği ekranda verilmek istenen mesajın önüne geçmeyen karakterler olduğunu ifade etti.
"Alaylı-mektepli ayrımını mektepliler yapıyor" diyen Urgancı bu konuyla ilgili şunları söyledi: "Bu öfkeleri son derece doğal, çünkü televizyon gibi herkesi ilgilendiren bir mecrada niteliksiz kişilerin çoğalması mekteplilerin yıllarca kendilerine yaptığı yatırımları sorgulamalarına neden oluyor. Dolayısıyla son derece başarılı alaylılar da bu öfkeden paylarına düşeni alıyor. Oysa Cem Yılmaz'ın dediği gibi 'eğitim şart' olsa da bu ağırlıklı olarak kumaş işidir. Ben mektepliyim, ama kendini yetiştirmiş bir alaylıyla omuz omuza çalışmaktan şeref duyarım."
Urgancı, ağzı laf yapan herkesin mesleğe aday olduğunu ve bu mesleğin büyük ilgi gördüğünü belirterek şöyle konuştu: "Bu durum, mesleğimize ilgi duyan genç adayların işverenleri tarafından sömürülmelerine neden olabiliyor. Mesleğe ilgi duyan kişiler kendilerine yatırım yapıp diksiyon dersleri alsınlar ki, meslekte ilerlerken güvendikleri tek şey kendi bilekleri olsun."
Sunuculuk yapmak isteyenlere önerilende bulunan ve okumanın öneminden bahsen Urgancı şöyle konuştu: "Her gün okuyun. Burada sadece gazete okumayı kastetmiyorum. Gazete 'su'dur. Günlük ihtiyacınızı karşılar. Bir sunucu gündemi bilmezse hayatta kalamaz. Konuşmaya tad katansa edebiyattır"

Ben kim konuşmak kim?

2008 yılında Elma Yayınları'ndan 'Ben kim konuşmak kim?' isimli bir kitap çıkaran Urgancı, "Bu kitap bir öğreten kitap değil, arkadaş kitaptır. Size buyurmaz, emirler vermez, işinizi evrene ya da pozitif düşünceye havale etmez, kuantum nedir bilmez... Sadece meslek hayatımın çatlaklarından sızmış yazan kişinin saflıklarından, deneyimsizliklerinden beslenmiş kendi kendine okutan bir kitap" dedi ve ekledi: "Sadece spiker-sunucu olmak isteyen kişilere değil, mesleğinde sunum kullanan herkese aç ya da tok karnına bir draje alması önerilir."
2009 yılında da 'Herkes için karizma' isimli kitabı çıkan Urgancı, bu kitapta isteyen herkesin kendine uygun bir karizmatik kişilik geliştirebileceğinin anlatıldığını ifade etti.
BAŞARILI BİR SUNUM İÇİN
1. Konunuza iyi çalışın.
2. Ezber yapmayın. Ana fikrini anlatın. Ne de olsa kendi metninizi sunacaksınız ve içeriğini sadece siz biliyorsunuz. (Küçük notlar kullanabilirsiniz.)
3. Dinleyicinizi iyi analiz edip ihtiyaca göre bir sunum hazırlayın.
4. Önceden mutlaka sunum yapacağınız mekanı tanıyın ve prova yapın.
5. Heyecanınızın doğal olduğunu bilin ve bunu bir avantaja çevirin.
6. Heyecanınızı yenmek için çıkar çıkmaz konuşmaya başlamayın. Sadece sahneye çıkın ve gülümseyerek bir süre onların gözlerinin içine bakın. Sizden farkları olmadığını anlayacaksınız.
7. Üç kez burnunuzdan nefes alıp ağzınızdan verin. (Diyafram nefesi) Sakın nefesinizi tutmayın.
8. Bacaklarınız ve kollarınız sunum öncesi adrenalin yüzünden titriyorsa küçük ve hızlı yürüyüşlerle bacaklarınızı, esnetme hareketleriyle ellerinizi biraz yorun. (Böylece adrenalinin fazlasını boşaltmış olacaksınız.)
9. Doğuştan elleri titreyen biriyseniz bir süre B vitamini kompleksi kullanın.
10. Sunumdan önce kola, kahve gibi uyarıcı sıvılar tüketmeyin.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.