Yaratıcılığı ne engeller?

Gerek bireylerin gerekse şirketlerin gelişimine sürekli ket vuran olumsuz bir takım düşünceler var


Yaratıcılık ve yenilik bir şirketin başarısında hayati öneme sahip iki şeydir. Bu görüş artık bugün tartışmaya bile gerek duymadığımız, su götürmez bir gerçek niteliğinde. Ancak yaratıcılık çoğu zaman hem bireyler hem de şirketler için anlaşılması zor, ele avuca gelmeyen bir şeydir. Yaratıcı sürecin belli aşamalarında daha iyi olmanızı sağlayan belli beceriler mevcutsa da, beceri geliştirmekle hiç ilgisi olmayan engeller de vardır.
Amerikalı ünlü kişisel gelişim uzmanı Kevin Eikenberry, bir araştırmasında bu duygusal engelleri kaleme aldI. Eikenberry şunları söylüyor:
Duygusal engeller hemen görülmeyebilirler ancak görüp dokunabildiğiniz şeyler kadar gerçektirler. Lider olarak bu engellerin sizi ve organizasyonunuzu ne kadar derinden etkilediğini anlamak zorundasınız. Hadi bu engellere bir bakalım ve onlarla ilgili ne yapabiliriz konuşalım.
YARATICI DEĞİLİM: Bu yargının duygusaldan çok olgusal olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Araştırmalar gösteriyor ki, hepimizin yaratmak için belli bir kapasitesi ve potansiyeli var, ancak bizler buna alışık olmadığımız, güven eksikliği çektiğimiz ya da yaratıcı olmadığımıza inandığımız için yaratıcılığımızı ifade etmiyoruz. Lider olarak insanlara daha yaratıcı olmaları için fırsat, araç ve nedenler verip onları bu konuda cesaretlendirebilirsiniz. Aslına bakarsanız bu bir lider olarak yapabileceğiniz en değerli şeylerden biridir.
FİKİRLERİM ÖNEMSENMİYOR: Böyle düşünüp hissettiğinizde aslında yolunda gitmeyen şey fikirlerinizin kendisi değil, sizin fikirlerinizi diğerleriyle paylaşacak kadar kendinize ya da ilişkilerinize güvenmemenizdir. Eğer yönettiğiniz insanlar böyle hissediyorlarsa, onlara nasıl daha yaratıcı olunur eğitimi vermek, yaratıcı düşünceleri değil, korkuyu çağıracaktır. Öncelikle bu problemi gördüğünüz yerde tanıyın ve çaresine bakın.
KÜÇÜK DÜŞMEYE DEĞMEZ: Görüş belirttiğinizde çevrenizdekilerin sizin aptal olduğunuzu düşündüklerinize inansanız, ne sıklıkta fikirlerinizi açıklardınız? Buna ancak gerçekten zoru seven insanlar dayanır. Herkes zoru sevmeyebilir ama insanların onun fikirlerine vereceği tepkiyle ilgili önyargısını değiştirebilir.
BU İŞE YARAMAZ: Bu aslında az önce açıkladığımız "fikirlerimi kimse umursamaz" ve "Kimse fikirlerimi beğenmez" engelleriyle yakından ilgilidir, sadece onlardan daha fazla boşvermişlik içerir. Bunun anlamsız olduğunu düşünmek, kendinizi kurban gibi hissetmenize neden olur. Yapabileceğiniz bir şey olmadığını düşünür ya da kendi kendinize şöyle dersiniz: "Aslında yeni fikirler aramıyorlar, ne yapacaklarına çoktan karar vermişler"
RİSKE DEĞMEZ: Fikirlerinizi diğerleriyle paylaşmak her zaman risklidir. Belki gerçekten duymak istiyorlardır. Belki gerçekten umursuyorlardır. Belki fikriniz gerçekten iyidir. Ancak bu riski niye alasınız?
NASILSA İŞLEMEYECEK: Bu yanlış yapma korkusuyla yakından ilişkilidir. Her yeni fikir hata yapma olasılığını barındırır. Eğer yanlış yaparsanız nasıl karşılanacağınızla ilgili şüpheleriniz varsa muhtemelen fikrinizi paylaşmamayı tercih edersiniz, böylece hata yapma olasılığınızı sıfıra indirirsiniz.
SORUMLU YAPACAKLAR: Halihazırda çok yoğunsanız ve fikir sizden çıktığı için bu işin de sizin üstünüze kalacağını düşünürseniz, doğal olarak fikrinizi paylaşmazsınız.
KAYGILARIM VAR: Yaratıcı süreç bir miktar endişe barındırır ve bu yukarı saydıklarımız da bu endişeyi daha da artırıyor olabilir. Yaratıcılık söz konusu olduğunda fikrin çevremizdekiler tarafından karşılanacağından bu yeniliğin bize ne getireceğine kadar pek çok şey konusunda endişe duyarız. Ancak şunu da unutmamalı ki, endişe, yenilik ve yaratıcılığa en olumsuz etki eden şeylerin başında gelir.
Aslına bakarsanız tüm bu engeller güvenle ilgilidir. Kendinize, çalıştığınız kuruma ve duruma güvenle ilgili. Bestseller kitap yazarı Jim Kouzes, güven ve yenilik arasındaki bağa değinir. Daha çok güven duyduğumuzda daha çok risk alabilir hale geliriz ve yenilik risk almayı gerektirir. Eğer yüksek bir güven seviyemiz varsa, yaratıcılığın gerektirdiği riskleri göze almaya daha eğilimli oluruz.
Bireyler ve şirketlerin yenilik eksikliğini gidermek için kullanabilecekleri pek çok yöntem vardır. Tüm bu yöntemler değerli olmakla birlikte, eğer şirketinizde güven sorununun üstesinden gelmezseniz, yenilik de getiremezsiniz.
Kendinize bir sorun, lider olarak bu engellerin aşılması için gerekli güven duygusunu aşılıyor musunuz, şirketinizde böyle bir ortam yaratıyor musunuz?

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.